​Merkez’in kararı için uzmanlar ne dedi?

0
43

Merkez Bankası (MB) Para Politikası Kurulu (PPK), bugün gerçekleştirdiği toplantısında faiz oranlarında değişikliğe gitmedi.

Banka, beklendiği gibi gösterge niteliğindeki bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 7,50, gecelik marjinal fonlama oranını yüzde 10,75, gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 7,25 olarak sabit tuttu. 

DEVLER MERKEZ’İN KARARINI DEĞERLENDİRDİ

Karar sonrasın banka ve aracı kurumlardan yapılan değerlendirmeler şu şekilde;

İntegral Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu
 
Merkez Beklentiler yönünde hareket etti… 

TCMB faiz oranlarını beklentiler yönünde hareket ederek herhangi bir değişikliğe gitmedi. 

Merkez marjinal fonlama oranını (üst bant) %10.75, borçlanma faiz oranını %9.75 (alt bant), ve politika faizini %7.50 seviyesinde değiştirmeyerek teyit etti. Ayrıca zorunlu karşılıklarda ve ROK katsayılarında da herhangi bir değişiklik olmadı.

Merkez’in karar metni 22 Nisan toplantısındaki karar metni ile büyük ölçüde aynı noktalara işaret ederken, farklı olarak döviz kurlarındaki son dönemde yaşanan oynaklıkların çekirdek enflasyondaki iyileşmeyi sınırlandırdığını belirtiyor. Ancak Merkez bu noktayı zaten son enflasyon raporunda da belirtmişti. O nedenle piyasalara etki edecek önemli bir karar olmadığını söyleyebiliriz.

TEMKİNLİ DURUŞ SÜRÜYOR
Sonuç olarak… Enflasyona yönelik şüpheli yaklaşıma paralel olarak temkinli duruş korunuyor. Merkez Bankası en başta enflasyonda belirgin bir iyileşme görene kadar faizlerdeki duruşunu koruyacak görünüyor. Buna karşın şimdilik enflasyonda yukarı doğru risklerin devam ettiğini verdiği kararda görmek mümkün. Bunun dışında içerideki politik gelişmeler ve dışarıda oluşacak gelişmeleri görmeyi de tercih etmiş olması normal karşılanmalı. Merkez Bankası’nın bundan sonraki toplantısı 23 Haziran tarihinde bulunuyor. Fed’in toplantısı ise 16-17 Haziran tarihlerinde olacak. Başka deyişle Merkez Bankası bir sonraki toplantısında Fed’e yönelik daha fazla öngörüye sahip olmuş olacak.

Kararla birlikte USDTRY kuru 2.61 seviyesinden 2.60 seviyesinin altına doğru geriliyor. Döviz sepeti ise 2.75 seviyelerinden 2.7340 seviyelerine geriledi. Tahvil faizlerinde önemli bir değişiklik olmadı. Son birkaç gündür Doların dünya piyasalarında değer kazanmasının etkisiyle içeride TL değer kaybetmişti. Önümüzdeki birkaç gün için USDTRY’yi 2.57-2.6250 aralığında izleyeceğiz. Ancak genel resimde 2.56-2.6450 aralığı takip edilebilir. Son iki haftada TL lehine oluşan rüzgarın devam etmesi durumunda TL’de değerlenme süreci sınırlıda olsa devam edebilir. Bugün akşam piyasalar fed tutanaklarını güvercin olarak okursa, içeride USDTRY’de 2.57 desteğine doğru seyirler görülebilir. Aksi durumda 2.6250 direnci zorlanabilir.

GARANTİ YATIRIM: MERKEZ DE SEÇİMİ BEKLİYOR
Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok, Merkez Bankası’nın (TCMB) ne yapacağının biraz da seçim sonrasında oluşacak ortamla şekilleneceğini kaydetti.

Gizem Öztok, TCMB’nin faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmediğine değinerek, karar metninde piyasaları etkileyecek herhangi bir değişiklik ya da bir sinyal bulunmadığını söyedi. 

Öztok, notta en önemsedikleri paragrafın enflasyona ilişkin beklentiler olduğuna işaret ederek, şu şekilde konuştu: “Orada da, kurda yaşanan oynaklığın çekirdek enflasyon tarafında iyileşmeyi sınırlandırıyor olmasına değiniliyor. Uygulanan temkinli para ve maliye politikaları ile alınan makroihtiyati önlemler enflasyonu, özellikle enerji ve gıda dışı (çekirdek) enflasyon göstergelerini olumlu yönde etkilemeye devam etmektedir. Ancak döviz kurlarında son dönemde yaşanan oynaklıklar, Enflasyon Raporunda belirtildiği gibi, çekirdek enflasyondaki iyileşmeyi sınırlandırmıştır. Bu çerçevede, küresel piyasalardaki belirsizlikler ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıklar da dikkate alındığında, para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesi gerekmektedir. 
Bu doğrultuda Kurul, faiz oranlarının sabit tutulmasına karar vermiştir.

Her ne kadar piyasada toplanan ekonomist beklentilerinde bir faiz indirimi beklenmiyor olsa da, swap tarafında bir 25/50 baz puanlık düşüş görüyorduk, bunun da temel sebebi aslında TL’de son dönemde yaşanan rahatlama ve TCMB’nin likiditeyi bir miktar gevşetmesi idi. 

Özellikle sepetin 2.90’lara değdiği 7 Mayıs’tan bu yana  TL’de bir rahatlama görmekteyiz, sepetin 2.75’lere gelmesiyle.  Bunun 2 sebebi vardı biri dış diğeri de iç kaynaklı, dolar endeksinin düşüyor olması EM’lere (gelişmekte olan piyasalara) bir rahatlama getiriyor ve seçimlere yaklaştıkça, piyasalarda Türkiye’nin aslında yılbaşından bu yana çok satıldığına dair (yani çok ucuz olduğuna dair) kanının güçlenmesi. Bu algının yarattığı kısmi bir pozitif fiyatlama hareketi görmekteyiz. Yine de Türkiye’ye dair temel beklentiler değişmedi, riskler masada ve temkinli duruş korunuyor. “

Öztok, bundan sonraki süreç ile ilgili olarak ise şunları söyledi: “Nisanda %7.9 olan enflasyonun  Haziran’da %8.5’a yaklaşacağını hesaplıyoruz. Haziran sonrasında yılın 2. yarısında ise enflasyonda gıda kaynaklı gevşeme beklentimiz sürüyor. Yıl sonu beklentimiz ise %7. 

TCMB’nin ne yapacağı biraz da seçim sonrasında oluşacak ortamla şekillenecek. TL’de baskının devamını gerektiren bir belirsiz ortamla karşılaşırsak TCMB’nin daha sıkı bir duruş sergilemesi gerekecektir. Bunu ne kadar gerçekleştirebilir şu aşamada soru işareti. Büyümenin bu denli baskı altında olduğu bir ortamda, TCMB faiz artırımı konusunda sonuna kadar direnecektir.  

Piyasadaki faiz artırımı beklentileri? 2015 için bu senaryoyu çok olası bulmuyoruz. Önümüzde 2 senaryo var. 

İlk senaryoda, AKP 276-330 arası bir sandalye dağılımı ile tek parti hükümetini kurar ve şu an ki durum neyse benzer şekilde devam ederiz. Bu durumda muhtemelen Türkiye ekonomik gerçeklerine ve dünyaya dönüyor olacaktır. Cari açık ne durumda enflasyon iniyor mu çıkıyor mu yeniden bunları konuşuyor oluruz. Bu senaryo gerçekleştiği takdirde eğer ki şu anda piyasadaki baskının siyasi kaynaklı olduğuna inanıyorsak, TL‘de bir miktar rahatlama görmemiz gerekir. Bu durumda da gözler enflasyonun seviyesine kayar. Bu senaryoda halen enflasyonun düşmesini bekleriz. 2015’i %7’ler civarında bitirecek olan bir enflasyonda da TCMB, hele kur sakinlediyse, faiz artırmaz indirir. Çünkü büyüme yok ve TCMB faiz indirmeye çok arzulu. Dolayısıyla son birkaç haftadır her ne kadar piyasada 2. yarıda faiz artımı beklentileri güçlense de, son dönem fiyatlamalara bakarak TCMB’ye dair “faiz artıracak” yorumunda bulunmak çok yanıltıcı olabilir. 

Ekonomideki ve piyasadaki gündemin/algının çok hızlı değiştiğini akıllarda bulundurmakta fayda var. 

İkinci senaryoda ise, ki bu yukarıdaki senaryonun tam tersi niteliğinde. Seçim sonrası dönemde, burada siyasi anlamda soru işaretlerinin daha da arttığı bir döneme girdik diyelim. Bu durumda TL’de baskı devam eder. Ve TCMB ister faiz artırsın ister artırmasın faizler yükselir. Ve banka bir noktada faizi artırmak durumunda kalır. Bu durumda yüksek kurdan dolayı hem bozulan enflasyon hem kötüleşen bir büyüme görürüz. 

Temel senaryomuz ise, seçim sonrasında daha sakinlemiş bir ortam (yani yukarıda bahsettiğimiz ilk senaryo). TL’deki değer kaybı elbette enflasyona yansıyacaktır fakat şu aşamada enflasyonda gıda kaynaklı düşüşün 3Ç’de gerçekleşeceğine halen ihtimal veriyoruz (bu alanda yeni önlemler duymayı bekliyoruz). Büyümenin de son derece baskı altında olduğu bir ortamda, bu senaryoda bir faiz artırımı beklemiyoruz. Dolayısıyla halen yılın geri kalanında politika faizinde bir 50 baz puanlık indirim daha gelmesini olası buluyoruz.” 

IŞIK FX: KURDAKİ DÜŞÜŞ MERKEZ’İ MEMNUN ETMİŞ
Işık FX Araştırma Müdürü Veli Kocatürk, kur kanadında yaşanan düşüşün Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nı memnun ettiğin görüldüğünü söyledi.

Araştırma Müdürü Veli Kocatürk, Merkez Bankası’nın beklentiler dahilinde hareket ederek faizlerde değişikliğe gitmediğini kaydederek, “Özellikle kur kanadında yaşanan düşüşün Merkez Bankası’nı memnun ettiği görülüyor. Kurdaki oynaklığa dikkat çekilmesi, bu seviyelerdeki fiyatların kabul edilebilir olduğunu, ancak yükselişin devam etmesinin Merkez Bankası’nın ilerleyen dönemde rahatsız edebileceğini gösteriyor” diye konuştu. 

Araştırma Müdürü Kocatürk, aynı zamanda enflasyon görünümüne bağlı olarak para politikasında seçimler sonrası yeniden bir değerlendirme yapılacağını düşündüklerinin altını çizerek, özellikle gıda fiyatlarında beklendiği gibi yaz aylarından kaynaklı düşüş görülmemesi halinde, enflasyonda yükselişin devam edebileceğine değindi.

Kocatürk, genel seçimlerin de geri de bırakılması sebebiyle seçimler sonrası kur kanadında yükseliş görülmesi halinde, alınacak tedbirlerin farklılaşabileceğini ve faiz artırımının gündeme gelebileceğini ifade eden Kocatürk, şunları söyledi: “Doların seyrine baktığımızda ise, paritenin tepkisiz kalması toplantıdan herhangi bir beklenti olmamasından kaynaklanıyor. Ancak akşam saatlerinde FED tutanakları parite üzerinde daha etkili olacaktır. 2.61 seviyesinin üzerinde tutunma görülmesi halinde 2.64 seviyelerinin görülebileceğini düşünüyoruz.”

ALTERNATİFBANK: TCMB’NİN YORUMLARI SINIRLI OLUMLU
Alternatifbank Ekonomisti Serdar Şenol, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) yorumlarında kur, enerji ve gıda fiyatları üzerinden enflasyon kaygılarının yer almaya başlamasını sıkı para politikası tavrını destekleyici bir faktör olarak değerlendirdiklerini vurgulayarak, bu durumu sıkı para politikası ve TL varlıklar açısından sınırlı olumlu gördüklerini söyledi.

Serdar Şenol, TCMB’nin politika faizini ve faiz koridoru alt ve üst bant faizlerini değiştirmediğine değinerek, “Beklentilere paralel olan bu gerçekleşme yanında TCMB Enflasyon Raporu’nda değindiği risklerden de bahsediyor” diye konuştu.

Şenol, TCMB’nin kurlarda yaşanan oynaklıkların çekirdek enflasyondaki iyileşmeyi sınırladığını vurguladığına dikkat çekti ve sözlerini şu şekilde sürdürdü: Küresel piyasalardaki belirsizlikler ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıkta faizlerin sabit bırakılmasında etkili faktörler olmuş.

TCMB’nin daha önceki raporunda faizlerin sabit bırakılması için piyasa ve gıda fiyatları etkileri verilerine, bugünkü açıklamada enerji fiyatlarındaki artışa da dikkat çekilmekte.

TCMB’nin enflasyon ve kur ilişkisine vurgu yapması, artık raporlarda enflasyondaki son dönem katılıklarının (gıda+hizmet) de dikkate alınmaya başlanacağı algısını desteklemekte. TCMB’nin bu yöndeki yorumunun gelecek toplantılar için net bir sıkılaşma göstergesi olmadığını düşünüyoruz. Buna karşın, TCMB’nin kurlarda son günlerde görülen rahatlamaya bağlı olarak da daha az endişeli bir tavır da sergilemiyor. Yine de enflasyonda yaz aylarında gıda fiyatlarına bağlı gerileme beklentisi bir ölçüde korunarak, para politikası kararları enflasyondaki iyileşmeye bağlanmış durumda. 

TCMB yorumlarında, kur, enerji ve gıda fiyatları üzerinden enflasyon kaygılarının yer almaya başlamasını TCMB’nin sıkı para politikası tavrını destekleyici bir faktör olarak değerlendiriyoruz. Bu durumu sıkı para politikası ve TL varlıklar açısından sınırlı olumlu görüyoruz. Buna karşın, TCMB’nin enflasyonda gerileme sürecinden kopmadığı göz ardı edilmemeli. Seçim sonrasında kurlardaki dalgalanmalar ve enflasyondaki katılığın sürmesi halinde TCMB’nin daha sıkı bir para politikası tercihine geçmesi olasılığı bulunduğunu düşünüyoruz.”  

AKBANK: TEK FARKLILIK DÖVİZ VURGUSU
TCMB faiz kararı açıklandı. Kısa vadeli faiz oranlarında bir değişikliğe gidilmedi.

Karar metni büyük ölçüde Nisan ayındakine benzer nitelikte. Metinde kayda değer tek farklılık, döviz kurlarında son dönemde yaşanan oynaklıklara yapılan vurgu ve bunun çekirdek enflasyondaki iyileşmeyi sınırladığının belirtilmesi. Bu vurgu da aslında yeni değil, Enflasyon Raporu’nda da belirtilmişti.

Piyasalardaki volatilite kayda değer derecede gerilemedikçe, var olan sıkı para politikasının devam etmesi beklenmeli.