Kentten elektrik almak

BU SAYIDA DEĞIŞEN PARADIGMAYA ODAKLANIRKEN Contemporary Istanbul ve Fibabanka’dan siber güvenliğe ve dijital dünyada müşterileri daha iyi tanıyarak daha başarılı müşteri ilişkileri yürütmeye kadar çeşitli konulara odaklandık. Ancak bütün bu değişen paradigmalar arasında en ilgi çekicisi, CK Enerji’nin elektrik şebekesini bir bilgi sistemi haline getirmesi. Bizim çocukluğumuzdaki yokluk  yıllarında  her  şeyi  eldekiler  ile yapma alışkanlığından farklı olarak CK Enerji’nin yaptığı, elde olanı daha değerli bir şeye çevirme işine bir örnek oluşturuyor.
CK Enerji Boğaziçi  Elektrik  Genel  Müdürü  Halit  Bakal, bir analist ciddiyetiyle Gayrimenkulün Enerjisi raporunu önüne açıp, İstanbul Avrupa Yakası’nın haritasını  çıkarıyor. Bu çalışmanın ilgi çekici yanı, elektriğini sağladığı bölgenin elektriğini almak olarak ifade  edildiğinde  Contemporary’de yer bulabilecek bir tema gibi bile görünüyor. Bakal’ın büyük ciddiyetinin yanında bu çalışma açısından dikkat çekici bir yanı da, raporu düzenli aralıklarla açıklıyor olması. Böylece, işin sanatsal boyutunun yanında bir bilgi sistemi yaratma boyutu da bulunuyor.
Karşılaştırma yapmaya olanak tanıyan raporun diğer ilgi çekici yanı kentteki değişimi ve hareketi de takip etmeye olanak tanıması. Bakal, bu yılın ilk altı  ayında  toplam  272 bin 74 taşınma hareketinin gözlendiğini belirtiyor. İkinci el gayrimenkulde taşınma hareketi 201 bin 554 olurken yeni gayrimenkullere taşınma sayısı 70 bin 520 olarak tespit ediliyor.
Bu, elektrik faturası ilişkisi üzerinden sağlanan bir etkileşim   ve  ölçüm…  Aynı  Iregui’nin  küpününün  insanları  etkilemesi gibi burada da etkinin ölçülmesi ile ilgili bir inovatif yaklaşım    söz konusu. Bu  yaklaşım  kentsel  dönüşümün  takibine  de olanak tanıyor ancak raporun  sürekli  genişleyen  kapsamı  ile çok daha ilgi çekici boyutlara doğru sürekli bir yolculuğu var.
CK Enerji Boğaziçi Elektrik’in teknolojiye yaptığı yatırımlarla anlık olarak izlediği abonelerinin başvuru ve ikamet bilgilerini baz alarak hazırladığı rapor, bu  yılın  ilk  altı  ayını  konu  alan yeni sürümünde toplam taşınma hareketi, kentsel  dönüşüm  ve   yabancıların talebinin yanı sıra bu kez İstanbul Avrupa Yakası’ndaki ilçelerde ev sahipliği durumu ve ilçe sakinlerinin ‘memleketlerini’ de ortaya koyuyor.
Perakende elektrik sektöründe 4,5 milyon müşteriye hizmet veren şirketin genel müdürü Bakal, “Şirketimiz aslında büyük bir veriyi de elinde tutuyor.
Dünyada artık bilgi en değerli şey. Elektrik abonelerimizin taşınma hareketleri bize İstanbul Avrupa Yakası’ndaki gayrimenkulün yönünü de gösteriyor” sözleriyle raporun büyük veri dünyasındaki yerine işaret ediyor.
İstanbul Avrupa Yakası’ndaki abonelerin yaklaşık yüzde 53’ünün ev sahibi olduğunu tespit eden Bakal, bu büyük veri sistemine dayanarak her gün ortalama bin 512 taşınmanın gerçekleştiğini de ifade ediyor. 2016’dan beri düzenli olarak açıklanan rapor, yılın ilk yarısında en hareketli bölgenin 43 bin 381 taşınma ile Esenyurt olduğuna işaret ediyor. Esenyurt’u Küçükçekmece  ve  Fatih  izlerken  Çatalca  en son sırada yer alıyor. İsteyenler önceki raporları açıp bu hareketin  yıllar  içinde nasıl değiştiğini analiz edebilir.
Rapor kentsel dönüşümün dinamiklerini görmeyi de sağlıyor. 2018’in ilk altı ayında kentsel dönüşüm nedeniyle 11 bin 217 abone, tahliye talebinde bulunurken kentsel dönüşümde   Gaziosmanpaşa,   Bayrampaşa ve Küçükçekmece’nin öne çıktığı görülüyor.
Kentsel dönüşüm çerçevesinde 2018’in ilk yarısında iptal edilen 11 bin 217
aboneliğin 6 bin 799’u mesken, 4 bin 393’ü ticarethane, 25’i ise sanayi  tesisi  olarak tespit ediliyor. Burada da Şubat 2016’ya kadar uzanan bir veri bankası söz konusu; şirket kentsel yıkım istatistiklerini takip ediyor.
Nüfus  özellikleri  ile  ilgili   veri sağlayan rapora göre İstanbul’un Avrupa yakasındaki mesken  abonelerinin  405 bin 419’u İstanbul nüfusuna kayıtlıyken ikinci sırada 110 bin 793 abone ile Sivaslılar, üçüncü sırada 85 bin 980 ile Kastamonulular yer alıyor. İlçe bazında bakıldığında İstanbullulardan sonra Sivaslıların yoğunluğu dikkat çekiyor.
Nüfus yoğunluğu olarak Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Çatalca, Eyüpsultan, Kağıthane, Sarıyer ve Şişli’de Sivaslılar ikinci sırada. Sultangazi’de ise Sivaslılar yüzde 10,48 ile İstanbulluların da önünde yer alıyor.
152 ülke vatandaşının gayrimenkul aboneliği bulunan İstanbul’da, 2018’in  ilk altı ayında gerçekleşen 23 bin 359 yabancı abone başvurusu İstanbul’un uluslararası şehir kimliğine işaret ediyor. İstanbul’un Avrupa yakasında 2016’da 34 bin civarında olan, 2017’de hız kesmeyen artışla 46 binin üzerine çıkan ve 2018’in ilk altı ayında 65 bini aşan yabancı elektrik abonesi sayısı ilgi  çekici bir gösterge.
Bakal bu hareketleri periyodik olarak görselleştiren bir sanat eseri yapsa en azından  Iregui’ninki  kadar  ilgi   çekici bir sanat eseri yaratabilir. Sonra o sanat
eserinin karşısına oturup kentten aldığımız elektrikle bir dönüşüm süreci başlatabiliriz. Iregui burada bize, “İzleyicilerden herhangi biri, işin yanından geçen herhangi biri, işe yaklaşıp eliyle, ayağıyla,  kafasıyla,  hatta belki tüm vücuduyla dokunabilir ve yaptığı her şey  enstalasyonda  ses  ve  görüntü olarak karşılık bulur. Control No Control işinin genel görüntüsüne bu şekilde etki etmenin ve katkı sağlamanın yanı sıra işle etkileşiminiz sayesinde başkalarının işle etkileşiminin sonuçlarını da etkilersiniz ve bu sizi diğer insanlara da bağlar.   Ve böylece iş aracılığıyla başka insanlarla da etkileşime geçebilirsiniz” diyor. Bu belki daha mutlu bir kent yaratabilir.
O zaman Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert ile dijital bankayı yaratacak insan  kaynağını  konuşmaya  geçebiliriz. Mert, bize FibaX projesiyle gerçekleştirilmeye çalışılan dijital dönüşüm, bankada çevik çalışma sistemine geçiş ve squad ekipleri oluşturulması ile ete kemiğe bürünen dijital dönüşüm hakkında deneyimlerini aktarır ve benzer biçimde İstanbul’u yeniden şekillendirecek çalışmaları konuşabiliriz.
McAfee  Türkiye  Ülke  Müdürü   Hakan   Uzun’un vurguladığı ekosistem ve platform yönetimi sisteminden yola çıkarak daha güvenli ve şeffaf bir kent yönetiminin nasıl
sağlanabileceğini ele alabiliriz. Uzun’un sınırsız insan ve bütçe gücü olmaması nedeniyle sarf ettiği “Bizim bir ekosistem yaratmamız  gerekiyor.  Biz  bu  çözümleri  bu  ekosistemin  içinde  sunarsak,  günün  sonunda  bu  saldırılara  karşı  bir önlem oluşturabileceğimizi görüyoruz” sözleri daha etkili bir kalkınma programı için zemin olabilir.
Related  Digital’ın  Customer  Data  Platform’u  ile  genel  bir veriye göre değil kişiye özel olarak sunduğu servisler, herkesin kendisi için daha uygun koşullarda yaşamasını getirebilir. Müşteriyi elde tutma maliyetinin de yükseldiği günümüzde daha memnun müşteri yaratma deneyiminden öğrendiklerimizi neden daha memnun vatandaş projelerine yansıtmayalım. Related Digital CEO’su Sedat Kılıç’tan bu konuda öğreneceklerimiz mutlaka vardır.
Ve tabii ki nihai  hedefimiz  The  Bodrum  Edition’daki  gibi bir sistem kurup değer yaratmak olmalı. Oraya gelince ayrıca konuşuruz.