Güral Porselen, küresel trendleri takip eden, inovasyonu merkeze alan ve dünya çapında rekabet edebilen bir strateji oluşturuyor. Üretim stratejisi yenilikçi teknolojiler, sürdürülebilir malzeme kullanımı, yüksek kalite standartları ve özgün tasarım anlayışı üzerine kuruluyor. Diğer yandan grup, ilk kez tarım sektörüne yatırıma hazırlanıyor. İlk adımda modern seralarda domates üretilecek. – Ersan Taylan
Faaliyet gösterdikleri sektörlerde gerçekten fark yaratanların, işlerine tutkuyla bağlı oldukları hemen fark ediliyor. Hayal gücü ve yaratıcılıklarını asla baskılamazlar. Onlar, sonu gelmez araştırmalarından, raporlardan, tavsiyelerden daha çok; temelde insani yaklaşımın gücüne inanırlar. Oluşturdukları kurum kültürü ve çalışma ortamı insanları cezbeder. Güral Porselen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harika Güral’da böyle bir iş insanı. Güral, geleceği şekillendiren, sektörün değişen dinamiklerini önceden gören ve ekibiyle birlikte bu değişime yön veren bir yaklaşımı benimsiyor. İş dünyasında sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için sadece bugünü değil, geleceği de planlamak gerektiğine inanıyor. Kendisi Gürallar Grup’ta üst düzey yöneticilik yaparken, her zaman inovasyonu merkeze alarak ilerledi. Güral, pazarın ihtiyaçlarına hızlı adapte olarak, teknolojiyi etkin kullanmaya ve geleneksel yöntemlerle modern çözümleri birleştirmeye gayret ediyor. Örneğin Türkiye’nin ilk ışığı geçiren şeffaf, krem renkli “Fine Bone China”sı Güral Porselen tesislerinde üretildi. Yine Türkiye’nin ilk kare formundaki porselenini ürettiler. Küreselleşen dünyada başarılı olmak için sadece yerel pazarda değil, uluslararası arenada da güçlü bir vizyona sahip olmak şart olduğuna inanan Güral’ın liderlik anlayışında büyük resme bakmak ve fırsatları global ölçekte değerlendirmek önemli bir yer tutuyor. Güral Porselen’de de bu bakış açısını benimsiyor. Yalnızca bölgesel başarılarla yetinmek yerine, küresel trendleri takip eden, inovasyonu merkeze alan ve dünya çapında rekabet edebilen bir strateji oluşturuluyor.
Zengin çeşitlilik
Güral Porselen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harika Güral, “Pazarda yalnızca güçlü bir oyuncu değil, aynı zamanda oyunun kurallarını yeniden yazan öncü bir markayız. Hem yurtiçinde hem de uluslararası pazarda, ürün çeşitliliğimiz, esnek üretim kabiliyetimiz ve inovasyona dayalı yaklaşımımızla sektörde ayrı bir yerde konumlanıyoruz” diyor. Güral Porselen, aynı anda hem ev grubu hem de HoReCa grubu için farklı teknik ve estetikte üretim yapabilen nadir firmalardan biri. Güral, “Sert porselenden ışığı geçirgen, krem tonlarında Fine Bone’a; dijital baskılı DigiBone serisinden, benzersiz reaktif sırlı Valeron koleksiyonuna kadar uzanan geniş ürün yelpazemiz, Türkiye’de hiçbir üretici tarafından sunulamayan bir çeşitliliği barındırıyor. Bu kadar güçlü bir üretim altyapısını bu kadar esnek çalışabilir hale getirmemizin arkasında; Ar-Ge’ye, insan kaynağına, tasarıma ve teknolojiye yaptığımız kesintisiz yatırımlar yatıyor. Fuarları yakından takip ediyor, global trendlerin peşine düşüyor, şeflerle birebir çalışarak onların ihtiyaçlarını ürün diline çeviriyoruz. Hatta gerektiğinde kendi kalıplarımızı, makinelerimizi bile kendimiz üretiyor; üretimdeki teknolojik altyapımızı içeride geliştiriyoruz. Bu entegre yapımız sayesinde yüksek hacimli üretim kapasitemizi, müşteri özelinde esnek çözümlerle birleştirebiliyoruz ki bu da bizi rakiplerimizden ciddi şekilde ayrıştırıyor” diyor.
Global adımlar
Güral Porselen’in bu uluslararası vizyonun önemli adımlarından biri ise, dünyanın en prestijli aşçılık yarışması olan Bocuse d’Or’a Türkiye tarihindeki ilk Türk sponsor olarak katılması oldu. Bocuse d’Or, her iki yılda bir Lyon’da düzenlenen, ülkelerin en iyi şeflerini karşı karşıya getiren ve mutfak sanatlarının zirve yaptığı bir platform. Bu yarışma yalnızca bir şefler müsabakası değil, gastronomide geleceğin belirlendiği bir vitrin niteliğinde. Dünyanın en yetenekli şeflerinin, hazırladıkları olağanüstü tabakları Güral Porselen’in koleksiyonlarında sunmalarını görmenin hem büyük bir onur hem de bizler için ilham verici bir deneyim olduğunu vurgulayan Güral, “Bu, yalnızca firmamız adına değil, ülkemiz adına da gurur vericiydi. Zira o gün orada, tüm ürün kategorilerindeki tek Türk sponsor bizdik. Bugün gururla görüyoruz ki, bizden sonra başka Türk firmaları da bu alana ilgi göstermeye, sponsor olmaya başladılar. Sektörde örnek olabilmek, yol açmak ve Türk markalarının globalde daha görünür hale gelmesine katkı sağlamak bizim için en az üretim başarımız kadar değerli. Sonuç olarak Güral Porselen, yalnızca bir üretici değil; dünya çapında kabul gören, trend belirleyen, yenilikleri yönlendiren bir marka olarak, hem sektöre hem de ülkemize değer katmaya devam ediyor” diyor.
Akıllı otomasyon
Güral Porselen’in üretim stratejisi yenilikçi teknolojiler, sürdürülebilir malzeme kullanımı, yüksek kalite standartları ve özgün tasarım anlayışı üzerine kuruluyor. Küresel rekabetin yoğun olduğu porselen sektöründe, sadece yüksek üretim kapasitesine sahip olmak yeterli olmuyor. Aynı zamanda fark yaratan ürünler ve üretim anlayışı benimsemek gerekiyor. İşte bu noktada Güral Porselen’i rakiplerinden ayrıştıran başlıca stratejik unsurlar dikkat çekiyor. Örneğin dijitalleşme ve akıllı üretim teknolojilerine yatırım yapılıyor. Bu doğrultuda endüstri 4.0 yaklaşımıyla üretim süreçleri akıllı otomasyon sistemleriyle entegre edildi. Bu sayede hem hata oranı minimize ediliyor hem de üretim hızı ve verimliliği artıyor. Yapay zeka destekli kalite kontrol sistemleri ile her ürün uluslararası standartlara uygunluğunu anlık olarak kontrol ediliyor. Akıllı robotlar ve ileri otomasyon sayesinde hassas üretim ve esnek üretim hatları oluşturuluyor. Bu, hem büyük hacimli siparişlerde hem de özelleştirilmiş tasarımlarda üstün verimlilik sağlıyor.
Üretim standartları
Kalite odaklı üretim standartlarını gözettiklerini belirten Güral, “Üretimde yüksek ısıya, darbelere ve çizilmelere karşı dayanıklı porselen geliştirme konusunda öncü bir rol üstleniyoruz. Hammaddelerimizi titizlikle seçerek en saf ve kaliteli kaolin, feldispat ve kuvars minerallerini kullanıyoruz. Hammaddelerin en saf ve kaliteli olanlarını kullanarak ve bunları periyodik olarak denetleyerek müşterilerimizin sağlık için en uygun porselen ürünleri kullanmasını sağlıyoruz. Ürünlerimiz, uluslararası ürün ve kalite yönetim sertifikalarına uygun şekilde üretilerek dünya çapında güvenilirlik ve dayanıklılık sağlıyor” diyor.
Yenilikçi tasarımlar
Güral Porselen, sadece dayanıklı porselenler üretmekle kalmıyor. Aynı zamanda sanatsal ve estetik değeri yüksek ürünler tasarlıyor. Şirket tasarımda yenilikçilik ve kültürel dokunuşlara değer veriyor. Güral, “Geleneksel Türk motifleri ile modern tasarım çizgilerini birleştirerek, hem ulusal hem de uluslararası pazarda benzersiz koleksiyonlar sunuyoruz. Ar-Ge ve Ür-Ge’ye yatırım yaparak ve üretim hatlarımızda teknolojik üretim ve pişirim tekniklerinin tamamını bulundurarak; sert porselen, Fine Bone, Kare Bone, dijital baskı, reaktif sırlı ürünler gibi iç ve dış pazarın istediği bütün tekniklerde üretim yapabiliyoruz” diyor. Güral Porselen sadece büyük ölçekli üretim değil, aynı zamanda müşteriye özel üretim stratejileri de geliştiriyor. Güral, “Ür-Ge faaliyetleri ve üretim kabiliyetinin büyüklüğü ve esnekliği sayesinde sayı ve şekil fark etmeksizin, asimetrik şekiller dahil müşterilerinin her türlü talebini karşılayabilecek kapasitedeyiz. Horeca sektörüne özel çözümler sunarak işletmelere özgün ürünler sağlıyoruz. Şekil ve dekor olarak müşterilere özel ürünler sunabiliyoruz. Küresel pazarda güçlü lojistik ağımız sayesinde 70’ten fazla ülkeye ihracat yaparak Türk porselenini dünyaya tanıtıyoruz. Bütün bu stratejik yaklaşımlar, Güral Porselen’in sektörde kalite, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik kavramlarıyla anılmasını sağlıyor. Dijitalleşme, tasarım farkındalığı, kalite güvencesi ve çevresel duyarlılığı bir araya getirerek dünya markası olma vizyonumuzu sürdürüyoruz. Biz, sadece porselen üretmiyoruz; geleceğin porselenini, tasarımını ve üretim teknolojisini şekillendiriyoruz” diyor.
Tarım sektörüne giriyor
Yıllardır “toprak grubu” olarak anılan sektörlerde, özellikle porselen, vitrifiye ve seramik üretiminde faaliyet gösteren Gürallar, şimdi yeni bir alana yatırım planlıyor. Gürallar Grubu, ilk kez tarım sektörüne giriş yapacak. Grup, tarımdaki ilk adımını modern seracılıkta domates üretimi ile atmaya hazırlanıyor. Dünya genelinde artan gıda talebi ve yaşanan arz sorunlarının büyük sanayi gruplarını tarıma yatırım yapmaya teşvik ettiğini vurgulayan Güral, “Gürallar Grubu’da bu trend doğrultusunda topraktan gelen geleneğini sürdürüyor ve geleneksel uzmanlığını modern tarım teknolojileriyle birleştirerek tarım sektörüne giriş yapıyor. Modern sera ile domates üretimi ve sürdürülebilir tarım vizyonumuzdan bahsetmek istiyorum. Domates, Türkiye’nin dünya üretiminde üçüncü sırada yer aldığı, küresel talebi yüksek ve katma değeri artırılabilir bir ürün olarak stratejik görülüyor. İleri teknolojili seralarda, topraksız tarım yöntemleriyle yıl boyunca verimli ve kontrollü üretim yapmayı planlıyoruz. Bu model, birim alandan daha yüksek verim almak ve istikrarlı kalite sağlamak açısından önemli görülüyor. Gürallar Grubu’nun sürdürülebilir tarım vizyonu; verimlilik, etkin kaynak kullanımı ve iyi tarım uygulamaları ekseninde şekilleniyor. Böylece modern seracılık yatırımının, artan gıda talebini karşılarken doğal kaynakları korumayı hedefleyen uzun vadeli bir büyüme alanı olması öngörülüyor” diyor.
Yenilenebilir enerjiye devam
Grup, sanayi tesislerinde kendi enerjisini üretme ve karbon ayak izini azaltma hedefiyle yenilenebilir enerji yatırımlarına devam ediyor. Kütahya Organize Sanayi Bölgesi’nde, yaklaşık 30 MW gücünde güneş enerjisi santrali (GES) kuruluyor. Fabrika çatılarına 9 MW ve araziye 20 MW olmak üzere toplam 29 MW gücünde güneş paneli kurulumu gerçekleştiriliyor. Böylece şirket ihtiyaç duyduğu enerjinin yüzde 65’ini kendi üretebilir hale gelecek. Bu yatırım bütçesi yaklaşık 19 milyon dolar. Diğer yandan, Gürallar Grubu Ege Bölgesi’nde de yenilenebilir enerji alanında büyüme planları yapıyor. Güral, “Turizm ve madencilikte olduğu gibi enerji sektöründe de kalıcı bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. Bu adımlar, şirketimizin üretimde sürdürülebilirlik prensibine verdiği önemi gösterirken enerji maliyetlerini uzun vadede düşürerek rekabet gücünü artırma stratejisini de yansıtıyor” diyor.
Dijital dönüşüm
Güral Porselen, dijital dönüşümü ve e-ticaret stratejilerini markanın büyüme ve müşteri odaklılık ilkelerinin temel taşlarından biri olarak görüyor. Offline’dan ziyade online kanallarla büyümek üzere yatırımlarını şekillendirdiklerini vurgulayan Güral, “guralporselen.com.tr bizim göz bebeğimiz. Son yıllarda değişen tüketici alışkanlıkları, online alışverişin özellikle Covid-19 ‘la birlikte hızla büyümesi ve dijital ticaretin yeni dinamikleri, müşterilerimizden çok hızla reaksiyon alabilmek, doğru ürünü hızlıca yakalayabilmek gibi sebeplerden dolayı büyümeyi, e-ticaret stratejimizi sürekli geliştirmeye dayandırıyoruz.
Bu kapsamda, hem B2C hem de B2B alanlarında kendimizi sürekli olarak güncelliyoruz. Yeni e-ticaret altyapısı ve dijital mağaza deneyimi sunarken web sitemizi ve e-ticaret platformlarımızı en son teknolojilere uygun şekilde yeniliyoruz. Pazar yeri entegrasyonları ve global e-ticaret açılımlarının çeşitlendirilmesi farklı müşteri gruplarını aynı anda yakalamak açısından çok önemli. Sadece kendi e-ticaret sitemizle sınırlı kalmıyor Amazon, Trendyol, Hepsiburada, N11 ve diğer büyük pazar yerleriyle entegre olarak, daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşıyoruz. Online’da büyümek için kişiselleştirilmiş ve veri odaklı satış stratejilerine odaklanıp yapay zeka destekli analiz sistemleri kullanarak, müşterilerimizin alışveriş alışkanlıklarını anlıyor ve kişiye özel kampanyalar, indirimler ve öneriler sunuyoruz” diyor.