‘Yapay Zeka, İş İle İlişkimizi Yeniden Tanımlıyor’

By Fortune Türkiye

HP tarafından hazırlanan İş İlişkileri Endeksi’ne göre, şirketler yeni iş yapma yöntemlerine uyum sağlamakta zorlanırken, çalışanların yalnızca yüzde 27’si işle sağlıklı bir ilişkisi olduğunu söylüyor. HP İş İlişkileri Endeksi ayrıca iş liderlerinin yüzde 75’inin yapay zekanın işlerini kolaylaştıracağına inandığını, bilgi çalışanlarının yüzde 55’inin yapay zekanın işlerinden keyif almaları için yeni fırsatlar yaratacağına inandığını ve aynı oranın yapay zekanın işlerini daha ilginç hale getireceğini düşündüğünü ortaya koyuyor.

Yapay zeka (YZ) çalışma şeklimizi değiştirerek bizi daha üretken, yaratıcı ve işbirlikçi hale getiriyor. 100 milyar dolarlık yapay zeka endüstrisinin 2030 yılına kadar verimlilik çözümleri, sohbet robotları ve içerik üretimi gibi alanların etkisiyle yirmi kat artması bekleniyor. Peki, özellikle uzaktan ve hibrit çalışma zamanlarında işle olan ilişkimizi de geliştirebilir mi?

Yapay zekanın çalışma şeklimize etkisini değerlendiren HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar şunları söyledi: “Yapay zeka içeren bilgisayarları, bulut tabanlı YZ’ya güvenmek yerine yerleşik YZ yeteneklerine sahip olan kişisel bilgisayarlar olarak tanımlayabiliriz. Yani artık her kullanıcının bilgisayarı kendi tercihine, ihtiyaçlarına ve hedeflerine uyum sağlayabilecek ve kullanıcı, kişisel bilgisayarını gerçekten kişisel hale getirebilecek. Örneğin, YZ’lı bilgisayarlar güç tüketiminizi ve performansınızı optimize edebiliyor, programınızı izleyebiliyor, e-postaları özetleyebiliyor, belgeler oluşturabiliyor ve sıkıcı görevleri otomatikleştirebiliyor. Bu size zaman ve enerji kazandırırken işinizin stratejik ve yaratıcı yönlerine odaklanmanızı sağlayabiliyor. YZ’lı bilgisayarlar ayrıca YZ’yı daha hızlı, daha güvenilir ve daha güvenli bir şekilde çalıştırabiliyor ve özellikle kuantum bilişim çağında iş verilerini ve bilgilerini siber tehditlerden koruyabiliyor. Zararlı yazılım taraması yapabiliyor, anormallikleri tespit edebiliyor ve dosyalarınızı şifreleyebiliyor. Kısacası size huzur ve güven verirken maliyetli ve zarar verici ihlalleri önleyebiliyor.”

Yapay zekalı bilgisayarlar, çalışanların daha etkili ve duygusal bir şekilde etkileşime girmesine, yaratıcı faaliyetlerde bulunmasına ve bağlantı kurmasına yardımcı olarak iş birliğini geliştirmeyi de kolaylaştırıyor. Yapay zekalı bilgisayarlar ile daha iyi netlik, bağlam ve geri bildirim ile daha açık iletişim sağlanıyor. Ayrıca beyin fırtınası, fikir üretme ve problem çözme araçlarıyla daha yaratıcı bir şekilde işbirliğinin yanı sıra empati, tanıma ve katılım özellikleriyle daha duygusal bağlar kurmanıza da yardımcı olabiliyor.

HP İş İlişkileri Endeksi’ne göre, yapay zekalı bilgisayarlar çalışanlar için aşağıdakiler gibi birçok fayda sağlayabiliyor:

  • İşlerini daha kolay, daha ilginç hale getirmek ve yeni fırsatlar yaratıyor: İş liderlerinin yüzde 75’i ve bilgi çalışanlarının yüzde 55’i bu ifadeye katılıyor. Yapay zekalı bilgisayarlar çalışanların yeni beceriler öğrenmelerine, yeni alanları keşfetmelerine ve işleri için yeni olasılıklar keşfetmelerine yardımcı olabilir.
  • İşlerini daha güvenli hale getiriyor: İş dünyası liderlerinin yüzde 72’si ve bilgi çalışanlarının yüzde 64’ü bu ifadeye katılıyor. Yapay zekalı bilgisayarlar, çalışanların iş verilerini ve bilgilerini, ayrıca gizliliklerini ve kimliklerini siber saldırılara ve yetkisiz erişime karşı korumalarına yardımcı olabilir.
  • İşbirliğini geliştiriyor: İş liderlerinin yüzde 70’i ve bilgi çalışanlarının yüzde 60’ı bu ifadeye katılıyor. Yapay zekalı bilgisayarlar, çalışanların farklı konumlar, zaman dilimleri ve kültürler arasında iş arkadaşları, yöneticileri ve müşterileriyle daha iyi çalışmasına yardımcı olabilir.

Yapay zekalı bilgisayarların, iş dünyasında devrim yaratan e-posta, Office araçları, kelime işlemciler gibi günlük iş rutinlerimizin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirten Urçar, “Görüntülü toplantılara çok kısa bir süre içinde “sıradan” gözüyle bakmamız bunun bir örneği. İletişim ve üretkenlik açısından, yapay zekalı bilgisayarlar da artık her iş yerinin vazgeçilemez araçları içinde yer alacak. Yapay zeka devriminin eşiğinde durduğumuz şu günlerde dünya, teknolojinin itici güç olduğu bir dönüşümden geçiyor. Fakat şunu da vurgulamalıyım ki, teknolojinin etkisini ve başarısını belirleyecek olan, nihayetinde insanların sorumluluğu ve bu teknolojiyi kullanmalarıdır. Bu noktada değişim yönetimine ve çalışanların becerilerini artırmaya odaklanmak kilit önem taşıyor. Görünen o ki, yapay zeka zaman kazandıracak, ancak iş sorunlarını çözmek için işbirliği yapmak şirketler için daha büyük bir odak noktası haline gelecek ve bunu uzaktan çalışan bir işgücüyle yapmanın zorluğu daha da artacak. Bu da hibrit çalışma ortamını tam anlamıyla benimsemek için gereken ikinci temel değişime yol açıyor.” dedi.

İletişim ve eğitim kilit öneme sahip olacak

Yakın zamanda LinkedIn tarafından yapılan bir anketin sonuçları 10 küresel yöneticiden 9’unun sosyal becerilerin her zamankinden daha önemli olduğu konusunda hemfikir olduğunu ve profesyoneller için en çok talep gören beceriler arasında bir numaralı becerinin iletişim olduğunu ortaya koydu. Yapay zeka bu konuda liderlik göstermek için bir fırsat sunuyor. HP İş İlişkileri Endeksinde, neredeyse her 5 kişiden 2’sinin (yüzde 42) işyerinde yapay zekayı ne zaman kullanacaklarından emin olmadıkları ve yüzde 41’inin rollerinde yapay zekanın tüm potansiyelinden yararlanmak için yeterli donanıma sahip olmadıkları görülüyor.

Serdar Urçar bu noktada şu değerdirmeyi yapıyor: “Yapay zeka kullanımında net bir rehberlik, süreçler ve eğitim oluşturmalıyız. Bunun iki faydası var. İlk olarak, çalışanlara şirketin hayatlarını daha kolay ve daha üretken hale getirmek için çalıştığına dair bir güvence sağlar. İkincisi, doğal olarak daha yakın işyeri ilişkileri sağlayan işbirliğine ve yaratıcı düşünceye daha fazla odaklanmayı teşvik eder. Aslında, hepimizin yapay zekanın kendisiyle nasıl konuşacağımızı öğrenmemiz ve muhtemelen insan etkileşiminden daha fazla bağlama ihtiyaç duyduğunu anlamamız gerekiyor. Yapay zeka bizi nasıl daha etkili ve daha iyi sonuçlarla iletişim kuracağımızı yeniden düşünmeye zorluyor ve liderler tarafından net bir şekilde iletildiğinde, şirketin hedeflerinin karşılıklı olarak daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. İş liderleri, BT karar vericiler ve bilgi çalışanları arasındaki uçurum bize şunu gösteriyor: Bireylerin işle ilişkilerini güçlendirirken aynı zamanda daha iyi iş sonuçları elde etmelerine yardımcı olmak için iş liderlerinin yapay zekanın faydalarını etkili bir şekilde iletmeleri ve çalışanları iş süreçlerine nasıl entegre edecekleri konusunda eğitmeleri gerekiyor.”

İş liderlerinin yüzde 73’ü ve bilgi çalışanlarının yüzde 66’sı uygun yapay zeka eğitimini savunurken, kurumların yapay zeka teknolojilerini benimseme konusunda çalışanlarını güçlendirmek için beceri kazandırma girişimlerine öncelik vermeleri gerektiği açık. Yapay zeka, çalışma, yaşama ve oyun oynama biçimlerimizde devrim yaratarak iş dünyasının geleceğini yeniden tasarlıyor. Çalışanların istekleri ile şirketlerin ihtiyaçları arasındaki uçurumu kapatmaya yardımcı oluyor ve işin nasıl ve nerede yapılabileceğine dair yeni olanaklar sunuyor.

Serdar Urçar konuyu değerlendirirken son olarak, “Şu anda, bundan on yıl sonra farkına varamayacağımız bir geleceğin başlangıcındayız. Bilgisayar, büyüyen yapay zeka ekosisteminin kalbinde artık “gerçekten” kişiselleşmek üzere hatta kişisel bir bilgisayardan kişisel bir arkadaşa dönüşüyor” dedi.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...