Koç Holding’in kurumsal dergisi Bizden Haberler’in şubat sayısı merhum Vehbi Koç’un vefatının 19. yıldönümüne özel içerikle hazırlandı.
Şubat sayısı Vehbi Koç’un vefatının 19. yıldönümüne özel bir içerikle hazırlanan Bizden Haberler, Vehbi Koç’un “Memlekete hizmet bir insanlık ve vatan borcudur” sözlerini kapağına taşıdı. Dergi, Koç Ailesi’nin fotoğraf arşivine girerek Vehbi Koç’un iz bırakan özelliklerini ve hatıralarını, albümlerindeki eski fotoğraflar eşliğinde derledi.
Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel, babası Vehbi Koç’un yalnızca iş yaşantısıyla değil, geleneklere bağlılığı, yüksek değer ölçüleri ve düzgün aile yaşantısıyla da kendileri için hep önemli bir örnek teşkil ettiğini dile getirdi.
Vehbi Koç’un hayata ve işine olan bağlılığının vefat ettiği güne kadar devam ettiğini belirten Arsel, “Çıkarılan şecerelere göre, köklerimiz gerek anne gerekse baba tarafından Hacı Bayram Veli’ye dayanıyor. Hacı Bayram Veli Anadolu’nun en önemli mutasavvıflarından biriydi. Vehbi Koç Ailesi de bu etkiyle, tipik bir Orta Anadolu aile yapısıyla kurulmuştur. Yani ailenin birliği, dirliği, geleneklere bağlılığı, değer yargıları üstünde önemle durulup, gösterişten, israftan sakınan bir aile yapısındadır” ifadelerini kullandı.
“Yaşamıyla örnek oldu”
Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, Vehbi Koç’un aile birliğine çok önem verdiğini vurgulayarak, “Annemiz ve babamız, aile kavgalarının, adil olmayan paylaşımdan kaynaklandığını sıklıkla dile getirirlerdi. Cumartesileri katıldığımız yemeklerde, babamız, dağılan aileleri bize misal olarak gösterir, bunlardan alınacak çok dersler olduğunun altını çizerdi. Bizler de, babamızın tavsiye ve nasihatlarını içimize sindirirdik” dedi.
Babalarının bütün hareketleriyle kendilerine örnek olmak için çok şeyden fedakarlık ettiğini anlatan Rahmi M. Koç, şunları kaydetti: “Gayet muntazam bir hayat yaşadı. Her konuda fevkalade disiplinliydi, sigara içmesinden, uyku saatine, yürüyüşünden tasarrufa kadar… Lüzumsuz masrafa tahammülü yoktu. Bunun sebebi de birçok varlıklı ailenin sıfıra indiğini gördüğündendi. Ayağını, yorganından, bir metre kısa uzatırdı. Yaşam felsefesini özetlerken de bunu vurgulamıştır: En lüks hayatı yaşayabilir, en lüks yerlerde oturabilir, en lüks arabalara binebilirdim. Bunların hiçbirini yapmadım. Çocuklarıma ve iş arkadaşlarıma kötü örnek olmak istemedim. Davranışlarımdan dolayı pişmanlık hissine hiç kapılmadım. Hayata bir daha gelsem, yaptıklarımı aynen tekrarlar ve devam ettiririm.”
“Çok prensip sahibiydi”
Dergide, Vehbi Koç’un 2003 yılında vefat eden kızı Sevgi Gönül’ün yazılarından ve röportajlarından derlenen düşüncelerine de yer verildi.
Can Kıraç’ın “Anılarımla Patronum Vehbi Koç” kitabında Sevgi Gönül, Vehbi Koç’u şu sözlerle anlattı: “Çok prensip sahibi, çok tertipli, çok sabırlı, Rahmi’ye baygın, Suna’ya hayran, buna rağmen kimi sevdiğini belli etmeyen ve başkasına muhtaç olmaktan korkan değişik tip bir babaydı. Biz uzun yıllar evde ‘baba korkusu’ ile yaşadık. Annemiz bizi böyle şartlandırmıştı. Babam evdeyken yüksek sesle konuşulmaz, gürültü yapılmaz, arkadaşlarımızla telefonla görüşülmezdi. Bir gün tesadüfen babamla evde yalnız kaldım. Ancak o gün babamın ‘korkulacak’ birisi olmadığını anlamıştım. Aramızda hiç sorun çıkmamıştı. Babam kendi hayat senaryosunda kendi ölümünü, annemin ölümünden önceye koymuştu. Annem daha önce ölünce, babam kafasındaki sahnelerin bir kısmını değiştirmek zorunda kaldı. Sadberk Hanım Müzesi böyle bir senaryo değişikliğinin eseridir.”
“Vehbi Koç’un kızı olmanın verdiği bir sorumluluk var”
Vehbi Koç’un kızı Suna Kıraç’ın, anılarından derlenen “Ömrümden Uzun İdeallerim Var” kitabında anlattığı hatıralar da Bizden Haberler dergisinde yer aldı.
Duygularını çok az belli eden, her zaman ölçülü ve mesafeli olan babasının, düğününde ağlamasını unutamadığını aktaran Suna Kıraç, “Babam Vehbi Koç büyüklere saygı, küçüklere sevgi, doğrudan ayrılmama, Allah’a bağlılık, başkalarına zarar vermeme, daima iyi dost seçme, bütçeye göre masraf yapma, kazancın bir kısmını artırma gibi olumlu hasletleri büyükbabamdan öğrendi. Biz çocuklarını da aynı şekilde yetiştirmeye özen gösterdi. Vehbi Koç’un kızı olmanın verdiği bir sorumluluk var tabii. Bütün düzeniniz ve hayatınız onun çerçevesi olmak durumunda. Gönlünüzce değil, Vehbi Koç’un kızı olarak yaşamanız
gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Vakıf kurmayı memleketine karşı bir vazife kabul ediyordu”
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç da Koç Topluluğu’nun ve Vehbi Koç Vakfı’nın bugünlere gelişinin temelinde Vehbi Koç’un ekonomik büyümeyi toplumsal gelişmeyle, eğitim ve sağlık sistemlerinin kalitesiyle, kültürle, sanatla, çevreyle bir bütün olarak gören vizyoner ve çok yönlü bakış açısının yattığına işaret etti.
Vehbi Koç’un insani vasıflarının yanı sıra liderlik vasıflarıyla da örnek teşkil ettiğini belirten Mustafa V. Koç, şöyle devam etti: “Her zaman için işinin ehli insanları seçiyor, onlarla çalışıyor, her şeyi titizlikle takip ediyor, detaylı bir şekilde raporlama bekliyor ve hangi konunun üzerinde çalışıyorsa en ince detayına kadar bilgi topluyordu. Bize nasihatler verirken geçtiği zorlu dönemleri anlatır, yaptığı fedakarlıklardan bahsederdi.”
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ömer M. Koç ise dedesi Vehbi Koç’un başarılı bir iş adamı olmasının yanı sıra toplumsal sorunların çözümünde her bireye sorumluluk düştüğüne inanan gerçek bir hayırsever olduğunu dile getirdi.
Vehbi Koç’un, vakıf kurmayı memleketine karşı bir vazife kabul ettiğini anlatan Ömer M. Koç, 1969 yılında kurulan Türkiye’nin ilk özel vakfı Vehbi Koç Vakfı’nın da işte bu amaç doğrultusunda hayat bulduğunu ifade etti.
Ömer M. Koç, şu an başkanlığını yürüttüğü ve temelleri 1967 yılında Vehbi Koç tarafından atılan Türk Eğitim Vakfı’nın gelir kaynaklarından birini Vehbi Koç’un Türkiye’de ilk kez başlattığı çelenk bağışı uygulamasının oluşturduğu bilgisini de verdi.
“Torunları olduğumuz için şirketlerde asla iltimas gösterilmemesini istemiştir”
Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Y. Koç, Vehbi Koç’un torunlarının eğitimleri ve sonraki yıllarda iş hayatındaki çalışmalarıyla yakından ilgilendiğini belirterek, “Her zamanki disipliniyle bize kendisinin torunları olduğumuz için şirketlerde asla iltimas gösterilmemesini istemiştir” dedi.
İpek Kıraç ise annesi Suna Kıraç’ın ömrü boyunca en büyük şansının “Vehbi Koç Üniversitesi’nde okumak” olduğunu söylediğini aktararak, Vehbi Koç’un hayat hikayesi, mektupları, yazdığı ve ilham olduğu kitaplar ile nesilden nesle aktarılan deneyimlerinin tüm genç yöneticiler için büyük dersler taşıdığını ifade etti.