Türkiye-Küba biyoteknoloji köprüsü

By Fortune Türkiye

MOMENTUM CUBA’NIN şu anda Küba’daki asıl işleri sağlık ve biyoteknoloji. Momentum Cuba Başkanı Gökhan Eşeli’nin kurduğu bu kısa cümlenin ardında uzun bir hikaye bulunuyor. Hikayeye heyecan kazandıran, 60 yıldan uzun bir süredir Küba’nın gündeminde olan sağlıkla bunun 2000’li yıllara yansımış versiyonu olan biyoteknolojinin birbiriyle içiçe yeni bir gelişim çevrimi oluşturmaları. Canlı hücreler ile teknolojiyi bir araya getiren biyoteknoloji hikayede başrolü kapmış durumda.

Küba’nın biyoteknoloji alanında faaliyet gösteren iki önemli devlet şirketinin Türkiye ve bölge temsilciliğini aldıklarını söyleyen Eşeli, “Anlaşmaya konu olan iki önemli ilaç serisinden birinin adı Vidatox. Bu ilaç, sadece Küba’da yetişen mavi akrebin zehirinden üretilen bir damla ve kanser tedavisi olarak radyoterapi ya da kemoterapi alan kişilere uygulanıyor. Bu destek ürünü, ağrı ve sızıyı dindirirken bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Hasta mutsuz ve bitkin yatmıyor ve Vidatox’un orta derecede tümörlerle mücadele ettiğide kanıtlanmış” diyor.
Eşeli, bunları bir işadamı olarak anlatıyor ancak basit bir Google taraması, Amazon aracılığıyla distribütörün stoğu üzerinden satılmaya başlanan bu destek ürününün kilo almayı sağlayan, öksürüğü azaltan ve yaşam kalitesini artıran bir doğal ürün olarak tanımlıyor. Klasik kanser tedavisi görenler tarafından destek olarak kullanılan ürün herhangi bir tedaviye alternatif oluşturmuyor.

Sadece destek ürünü olmasına karşın Vidatox, Eşeli’nin hayatında şimdiden önemli bir rolü kapmış durumda. Eşeli, bir bilimadamı, bir doktor ve bir avukat olmak üzere üç kişiden oluşan bir heyeti dört ay süren bir sürecin sonunda gerekli -ve alması zor- izinleri alarak Küba’ya götürmeyi başarıyor. Obama dönemindeki yumuşamanın yerini Trump dönemi politikalarına bırakmasının yarattığı değişim, ABD’nin Küba’dan büyükelçisini geri çekmesinden anlaşılıyor. Sürecin daha zorlu hale gelmesi de bu değişimin sonucu ancak özel bir vize tipi olan bilimsel değişim vizesi ile ABD’li heyeti Küba’ya götürmenin yolu açılıyor. Eşeli burada sağlık işbirliği için temaslarda bulunan heyeti, Küba’da kanser tedavisi görenlere destek veren bir merkez olan La Pradera’ya da götürmeyi istiyor.

La Pradera’da direktörün ardından onkolog ile de görüşmek için beklerken tesiste bir Türk hastanın da bulunduğu kendisine söyleniyor. Eşeli, “Türk hasta var, dediler. Eski diplomat olarak gurbette hep gidelim bir merhaba diyelim şeklinde bir konsolosluk refleksimiz vardır. Kim bu adım deyince, gösterdiler. 40 yaşlarında sakallı birine el sallayıp selam verdim. Sohbete başladık. ‘Ben hasta değilim, babam Arif Sağ tedavi görüyor’ dedi” diye anlatıyor.

Havuzun başında oturan Sağ ile kısa bir sohbet etmişken onkoloğun çağırması ile ayrılıyorlar. Ancak Arif Sağ’ın burada yaşadıklarını Türkiye’ye döndükten sonra anlatması, farkındalık yaratma konusunda Eşeli için beklenmedik bir destek oluşturuyor. Vidatox ağı Eşeli açısından beklenmedik bir biçimde genişliyor. La Pradera’nın onkoloğunun bir ay boyunca Sırbistan’da bulunmasını da içeren bir sürecin ardından bu iki ülke de birlikte çalışma kararlılığı sergiliyor. Hatta Eşeli Küba’dayken Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in Küba ziyareti gerçekleşiyor.

Eşeli’nin distribütörlüğünü aldığı diğer destek ürünü Spirulin de, deniz yosunundan yapılan doğal bir hap. Bu ürün de kanser ile bağlantılı olmasa da benzer bir kullanım alanına sahip: sporcular ve yoğun iş temposunda çalışanlar için bir destek ürünü.

Eşeli, kritik ve duygusal boyutları olan kanser konusunda umut tellallığı yapmaktan uzak durmaya büyük özen gösteriyor ve kendisini bir işadamı olarak çok net tanımlıyor. Bir işadamı olarak kurduğu şirketi “Momentum Cuba, tamamen Küba’ya uzmanlaşan ve sağlık ile bioteknoloji alanlarında iştigal eden bir şirkettir” diye açık bir ifadeyle tanımlaması bunun sonucu. İşin sağlıkla ilgili değerlendirme tarafını da bir genel cerraha bırakarak bu ayrımı net bir şekilde yapıyor. Küba’nın kendi sağlık çözümlerini geliştirme konusunda izlediği rol de bunu gerektiriyor. Ülkede komünist devrimin ardından konulan “vatandaşlarına kaliteli sağlık hizmetini ücretsiz sunma” vizyonu ve aradan geçen 60 yıldan uzun sürede bu alanda yapılan yoğun çalışmalar Küba’yı sağlık sektörünün liderlerinden birihaline getirmiş durumda. Küba’da sağlık hizmetlerinin modeli de farklılık gösteriyor.
Burada yapılan iş, gelir getirmeye odaklı değil. Küba’nın kendi vatandaşlarına ücretsiz olan hizmetler yabancılara verilirken belirli bir ücret alınsa da sağlık raporları incelenerek gerçekten fayda oluşacaksa hastaların kabul edildiği bir sistem var. Diplomatik geçmişinden kaynaklanan biçimde kurallarla çalışmaya alışık olan Eşeli’nin Momentum Cuba’da bu kurallara uymakla sorunu yok ama Eşeli Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) tanışıklığı olan Arif Sağ ile Küba’da karşılaşması da dahil olmak üzere yaşadığı film gibi olaylara inanmakta güçlük çekiyor.

Bir yandan da bu yaşananlar, 1996’da diplomat olarak gittiği Küba’da o zamanlar yaşadıklarını canlandırıyor. Küba’nın dışa açılım adımlara başladığı bir dönemde bu ülkeye giden Eşeli, Küba Devlet Başkanı Fidel Castro’nun Habitat Zirvesi için İstanbul’a gelmesi; hem Küba’ya duyulan sempati hem de Atatürk ile ilgili söylediklerine bağlı olarak büyük ilgi görmesinin ardından müthiş hareketlenen Türkiye-Küba ilişkileri dalgası sırasında Küba’da Havana Büyükelçiliği’nde görev yapıyor. Bu, dönemde büyükelçilikteki ikinci adam olarak rolünün kendisine çok şey kazandırdığını belirten Eşeli, buradaki sıcak ilişkiler döneminde kurulan bağlantıların işadamı olarak kendisine çok faydalı olduğunu gizlemiyor. Ancak Küba’daki rejimin doğası gereği, bu ilişkilerin ciddi bir devlet yapısı tarafından şekillendirildiğini de ekliyor.

Bu, Türkiye’deki “tanıdıklarım var, hallederiz” mantığı nedeniyle yanlış anlamaya çok müsait bir konu. Netleştirmek açısından, Küba’daki prosedürleri ve neyin hangi süreçlerle ilerlediğini bilmeye vurgu yapmakta yarar var. Küba, komünizmden gelen bir gelenekle kontrollerin ve onay süreçlerinin çok sıkı olduğu bir ülke. Eşeli, bu denklemde kendi konumlarını “Küba’da, siyasal, sosyal ve iş alanlarında toplam 21 yıllık tecrübemize dayanarak, Havana ve İstanbul ofislerimizde faaliyet gösteriyoruz” sözleriyle netleştiriyor. Derinine inildiğinde ise tanımlama “Momentum Cuba, Küba Sağlık Bakanlığı’nın yetkili temsilcisi olup, Küba sağlık sisteminin sunduğu tüm hizmetleri uluslararası alanda sağlama lisansına sahip. Küba, Batı’da çaresiz kabul edilen birçok hastalıkların tedavi edilmesindeki başarılarıyla tanınıyor. Ülkenin biyoteknoloji sektörüne yaptığı dev yatırımlar başta kanser aşırıları, cilt ve diyabetik tedavileriyle ortaya çıkmış durumda”ya dönüşüyor.
Sadece Momentum Cuba’nın Küba Devleti ile yaptığı anlaşmalarla gündemine aldığı iki ürün bile bu konuda net bir fikir elde etmek için yeterli. Türkiye yetkili distribütörlük hakkı alınan Vidatox, onkolojik yani kanserle ilgili bir ürünken Türkiye hakları alınan diğer ürün kategorisi, dermatoloji alanında vitiligo ve sedef hastalığını tedaviye yönelik işlev görüyor. İkinci ürün ailesinde yer alan ürünler, insan plasentası kullanılarak üretiliyor ve Küba biyoteknoloji sektörünün en farklı çalışmalarından birini oluşturuyor. Eşeli, “Havana’daki, Plasental Histoterapi Merkezi’yle yaptığımız anlaşma sonucu, bu ürün ailesinin Türkiye haklarını elde etmiş bulunmaktayız” diyor.
Küba, “ünlü” olan ancak şimdiye kadar dünya pazarlarına açılmasında yavaş davranılan ürünlerini dünyaya açma konusunda artık daha istekli ve daha fazla çaba harcıyor. Ülkenin sağlık alanındaki sicili, burada güçlü bir dayanak. Sağlık hizmetlerine verilen önem sayesinde Küba, ortalama yaşam süresini ABD’nin üzerine çıkarmayı ve anne-bebek ölüm oranını sıfıra çekmeyi başarmış ve anneden bebeğe AIDS (HIV) geçişini engellemiş durumda.

İşlerinin bir bölümü ABD ile bağlantılı olan Eşeli, Trump döneminde ABD-Küba ilişkilerinde Obama döneminde hızın düşmesinin kendilerini de yavaşlattığını söylüyor. Obama’nın ziyareti, uluslararası otel zincirlerinin Küba’da otel açmaya başlamaları ve Rolling Stones konseri ile simgelenen bu dönemin en azından şimdilik geride kaldığı aşikar. Eşeli, Trump dönemindeki bu yavaşlamanın kendilerine rakip olabilecek başka oluşumları da yavaşlatarak kendilerine hazırlık yapmak için zaman kazandırdığı şeklinde olumlu bir bakış sergiliyor.
Eseli bu konuda haklı olabilir ancak biyoteknoloji alanında uzun vadede Türkiye’de üretimi de kapsayan hayaller kurarken bunun diplomatik bir söylem olduğunu düşünmek daha yerinde görünüyor. İki ülke arasında özellikle Türkiye’ye de faydalı olacak biyoteknoloji köprüsünün kurulması konusunda daha hızlı olmakta yarar var. Eşeli’nin Fast and Furious filminin Havana’da çekilen kısa bölümünün yarattığı heyecanla ilgili anlattıkları, hızın burada yaratabileceği cazibeye işaret ediyor. Havana sahilindeki yarış sahnesinin heyecanı, Küba’nın biyoteknoloji ürünlerinin yurtdışına açılmasında Momentum Cuba’nın yaratabileceği etkinin de işareti gibi.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...