Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Ali Yücelen, hükümetin DEİK’i ekonomi bakanlığına bağlama kararını twitter’dan yaptığı açıklamalarla değerlendirdi. DEİK’in kamuya bağlanmasının tartışılması gerektiğini belirten Yücelen, TÜGİAD’ın hiç bir zaman DEİK yönetiminde söz sahibi olmadığını vurgulayarak iş dünyası STK’larının elit değil adil ve ortak yönetimine katılacağı bir DEİK olması halinde destekleyeceklerini açıkladı.
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Ali Yücelen, hükümetin DEİK’i Ekonomi Bakanlığı’na bağlama kararını twitter’dan yaptığı açıklamalarla değerlendirdi. Yücelen, TÜGİAD’ın hiç bir zaman DEİK yönetiminde söz sahibi olamadığını vurgulayarak elit hiyerarşik veya bürokratik hiyerarşik bir yapının değil iş dünyası STK’larının adil ve ortak yönetimine katılacağı bir DEİK’in faydalı olacağını söyledi.
TÜGİAD’ın DEİK’in kurucu üyelerinden biri olduğuna dikkat çeken Yücelen, TÜGİAD üyelerinin DEİK tarafından düzenlenen dış gezilere siyasi görüşlerinden bağımsız olarak katılabildiklerini belirtti. DEİK’in kamulaştırılmasının üzerinde tartışılması gereken bir konu olduğunu belirten Yücelen, siyasetin karışması halinde hem iş dünyası hem de Türkiye ekonomisi için tatsız sonuçları olacağına ilişkin kaygılarını paylaşarak; elitlerin veya bürokratların değil, tüm iş dünyasının ve bürokratların ortak olarak yönettiği DEİK talep etti.
TÜGİAD Başkanı Ali Yücelen’in twitter’dan dile getirdiği görüşleri şöyle:
TÜGİAD DEİK kurucu üyelerinden biriydi. Düzenledikleri dış gezilere siyasi görüşlerinden bağımsız olarak üyelerimiz katılabiliyordu
Genç işadamlarının, bağımsız,bağlantısız @TUGIAD aracılığıyla Bakan ve hatta Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile arkalarında desteği hissederek dış dünyaya açılabilmeleri açısından önemli bir kuruldu.
Fakat hiçbir zaman TÜGİAD’ın DEİK yönetiminde söz sahibi olamadığını, yönetimlerin hiçbirinde yer alamadığını söylemek gerekir.
DEİK’in kamulaştırılması(?) ise üzerinde tartışılacak bir konudur. Dönüşümü iyi planlanmalı Eğer elit hiyerarşik yapıdan, bürokratik hiyerarşik yapıya geçilecekse,bizim için de ekonomi için de bir şey değişmeyecektir.
Tabii ki, siyaset karışırsa o zaman ülke ekonomisi,genç girişimcilerimiz ve doğacak olan markalarımız için çok daha kötü olur.
Her faaliyete katılmak için STK’larda yer almak yerine bürokratların arkasından koşan işadamlarını düşünmek dahi istemiyorum.
Ama bütün STK’ların(elitlerin değil) ortak ve adil yönetimiyle bir kurum ortaya çıkacaksa buna kimsenin söyleyecek bir sözü kalmaz.
Ancak maalesef kamunun bu işleri üzerine almasıyla ilgili iyi tecrübelerimiz yok.