Tofaş’ın onaylanan yatırımları 1,5 milyar dolara ulaştı

By Fortune Türkiye

Tofaş Üst Yöneticisi (CEO) Cengiz Eroldu, “Türkiye pazarı 2015 yılında çok hızlı bir başlangıç yaptı. Bir miktar bizim tahminlerimizin de ötesinde. Biz de aynı paralelde hızlı bir başlangıç yaptık ki bazı ürünlerimizde talebi karşılamakta da zorlanıyoruz” dedi.
 
Eroldu, Tofaş Sosyal Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de pazarın, bir önceki seneye göre yüzde 10’luk düşüşle 770 bin seviyesinde kapandığını, hafif ticari araç pazarının ise yüzde 4 gerilediğini hatırlattı.
 
Türkiye’nin, Avrupa’nın en büyük hafif ticari araç üreticisi olduğuna dikkati çeken Eroldu, hafif ticari araç pazarı toparlanma emareleri gösterse de henüz istenen seviyelerin yakalanamadığını, 2005’te 285 bin adet olan Türkiye’deki hafif ticari araç pazarının, 2014’te bunun 184 bin adede gerilediği belirtti.
 
Eroldu, sektörde 2014’te toplam ithalatın payının yüzde 67 olduğunu, otomobilde yüzde 73, hafif ticari araçlarda ise yüzde 46’yı bulan ithalat gerçekleştiğini kaydederek, hafif ticari araçlarda yerlilik oranı, ithalatın payının ne kadar az olduğuna dikkati çekti.
 
Yerli üretimden en çok satış yapan firma olduklarına da değinen Eroldu, Tofaş’ın 2014’te Türkiye pazarındaki satışlarının yüzde 84’ünü yerli üretimden gerçekleştirdiğini, sattıkları her 5 arabanın 4’ünden fazlasının bu fabrikada üretilen araçlardan oluştuğunu vurguladı.
 
Eroldu, Bursa’daki en büyük ikinci şirket olan Tofaş’ın, Türkiye’de ise 6’ncı büyük kuruluş konumunda bulunduğuna işaret ederek, “Bu sene beklediğimiz üretim artışı paralelinde, 300-400 kişi seviyesinde bir istihdam yapmayı öngörüyoruz. Zaten projelerimiz devreye girdiği zaman da 2016 sonrasında şirket 2 vardiyadan 3 vardiyaya çıkacak” diye konuştu.
 
Tofaş’ın 2014’te Türkiye’deki toplam otomobil üretiminin yüzde 19’unu tek başına gerçekleştirdiğini, 142 bin adetlik ihracatla da toplam otomobil ihracatının yüzde 16’sının sahibi olduğunu anlatan Eroldu, 2 milyar dolarlık ihracat ile de sektörde 2014’te en çok ihracat yapan üçüncü firma olduklarını ve 353 milyon dolar diş ticaret fazlası verdiklerini belirtti.
 
Eroldu, firmanın satışlarının 2014’te yüzde 6’lık artışla 7,4 milyar TL’ye ulaştığını, net karının ise 574 milyon TL’yi bulduğunu kaydederek, “2014 yılı tarihimizin en önemli ciro, kar ve aktif büyüklük rakamlarına ulaştığımız sene oldu” ifadelerini kullandı.
 
Geçen yıl, iç pazarda 92 bin adet satış gerçekleştirdiklerini, toplam pazar paylarının ise yüzde 12 olduğunu belirten Eroldu, hafif ticari araçta ise pazar liderliğini yakaladıklarını, Doblo’nun Türkiye’de en çok satılan hafif ticari araç olduğunu anlattı.
 
“Toplam onaylanan yatırımlarımız 1,5 milyar dolara ulaştı” 
Eroldu, 2014’ün Tofaş için alınan yatırım kararları açısından da önemli bir sene olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
 
“Önce Sedan projesini onayladık ki bu 520 milyon dolarlık bir yatırım harcamasını gösteriyor bize. Bunun akabinde hatchback, station wagon projeleri de onaylandı. Bu projeler de 520 milyon dolar seviyesinde. Bu da yetmedi halkanın son parçası olarak Mini Cargo’nun güncelleştirilmesi projesini de geçtiğimiz günlerde onayladık. Bu da 70 milyon dolarlık bir yatırım. Daha önce onayladığımız Doblo Amerika ve Doblo FL projeleriyle beraber toplam onaylanan yatırımlarımız, 1,5 milyar dolara ulaştı. Bu gerçekten hem Tofaş için hem de otomotiv sektörü için tarihi bir yatırım tutarı. Zaten bu paralelde de 2014 yılında 400 milyon dolar yatırım harcaması yaptık. Bunlar ciddi ve önemli rakamlar.”
 
Bursa’da, 2014 yılında alınan teşvik belgelerinin toplamının 2,2 milyar TL olduğunu, Tofaş’ın tek başına aldığı teşvik belgesi tutarının 2 milyar TL’yi bulduğunu belirten Eroldu, bunun da sektör olarak hem kentte hem de ülkede ne kadar yatırım yaptıklarının bir göstergesi olduğunu ifade etti.
 
Eroldu, iş kazaları konusunda Türkiye’de birçok talihsiz olay yaşandığına da değinerek, “İş kazası frekansında bizim şu anda vardığımız değer; 0,5. Yani, 100 bin saatlik üretimde 0,5 kaza oluyor” dedi.
 
“Bazı ürünlerimizde talebi karşılamakta da zorlanıyoruz”
Sektörde 2015 yılına yönelik değerlendirmelerde de bulunan Eroldu, şöyle konuştu:
 
“Türkiye pazarı 2015 yılında çok hızlı bir başlangıç yaptı. Bir miktar bizim tahminlerimizin de ötesinde. Biz de aynı paralelde hızlı bir başlangıç yaptık ki bazı ürünlerimizde talebi karşılamakta da zorlanıyoruz. İnşallah bu talep böyle devam edecektir. İlk 2 ayda geçen yıla oranla, Türkiye otomotiv pazarı yüzde 33 artış gösterdi. Bu ciddi bir iyileşme ve toplam 90 bin adet satış yaşadık. Otomobil pazarı yüzde 27, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 52 büyüdü. Bu da hafif ticari araç pazarındaki iyileşme trendini teyit ediyor.”
 
Eroldu, hafif ticari araç pazarının daha da büyümesinin önünde bazı engeller olduğuna işaret ederek, “Hafif ticari araç pazarındaki büyümenin devam etmesini istiyoruz ama önümüzde de birtakım engeller var; bu engellerin en önemlilerinden bir tanesi de hafif ticari araçların, kiralama işlemine konu olmaması. Şu anda Türkiye’deki mevzuat gereği kiralanan araçların öz mal olması gerekiyor. Bu konuda gerekli düzenlemenin yapılması, hafif ticari araç pazarının önündeki engelleri biraz daha kaldıracak ve bu segmentin büyümesini sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu. 
 
Geçen yıl ki performansın, bu yıl biraz daha iyileşmesinin hedeflendiğini dile getiren Eroldu, “Bizim öngörümüz; şu anda toplam pazarın yılı, geçen senenin üzerinde 800 bin, belki biraz daha üzerinde kapatması. Bizim şirket olarak hedefimiz de bu 800 binlik pazarda en az 100 bin araç satış gerçekleştirmek” dedi. 
 
“Belki bizim hayal edemeyeceğimiz bir konuydu” 
Eroldu, yatırım planlarının ilk meyvelerini almaya başladıklarına da değinerek, şunları kaydetti:
 
“Bunun ilk örneği Türkiye’de satışına şubat ayında başladığımız Doblo modelimiz oldu, pazardan da çok olumlu tepki aldı. Şu anda maşallah çok iyi gidiyor ki müşteri taleplerini karşılamakta sorun yaşıyoruz. Aynı şekilde, modelin şubat sonu, mart başı Avrupa’daki diğer pazarlarda da lansmanları oldu, oluyor. Dolayısıyla Avrupa pazarlarında da bu modelin iyi kabul göreceğini bekliyoruz… Bu ay başında Doblo, Amerika’da da müşteriyle buluşuyor. Bu da tabii bizim için çok ayrı bir heyecan. Bursa’da üretilen Doblo’nun Amerika’nın şehirlerinde dolaşıyor olması, bizim 1995’li yıllarda belki bizim hayal edemeyeceğimiz bir konuydu. Bu, hem bizim hem sektör için çok büyük bir gurur vesilesi. Yıllarca Türkiye’de Amerikan otomobilleri hayranlığı oldu ama şimdi bunun tersine dönebildiğini de bütün dünyaya göstermek, bence hepimiz için çok önemli bir gurur kaynağı.”
 
Yatırımlara da değinen Eroldu, 2015 yılında, 1,5 milyar dolarlık yatırımın 700 milyon dolarını yapmayı öngörüyoruz. 2014’te 400 milyon dolar harcamıştık. Bunun üzerine 2015’te de 700 milyon dolar gibi çok büyük bir yatırım planımız var. Bakiye kalan kısmı da 2016’da tamamlamayı öngörüyoruz” dedi.
 
“Sedan modelinin deneme üretimleri başladı”
Eroldu, yapılan otomobil projelerinin 2015’te ilk doğumunun yaşanacağını, bunun da heyecanı içinde olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
 
“Şu anda fabrikada da aslında deneme üretimleri başladı. Belki belli bir süre sonra Bursa sokaklarında da siyah kamuflajlı arabaları görmeye başlayacağız. Sedan modelimizi bu senenin son çeyreğinde, piyasaya çıkartmayı öngörüyoruz. Bu projenin üçte birini ihraç etmeyi, üçte ikisini de Türkiye pazarında satmayı hedefliyoruz. Projenin de lansmanı büyük ihtimalle eylül ayında yapılacak olan Frankfurt Fuarı’nda olacak. Belki burada dünya lansmanı yapacağız, ilk defa dünya müşterileriyle Frankfurt’ta karşılaşacak bu aracımız. Doblo’yu devreye aldık, bu sene Sedanı devreye alacağız, 2016’da da kısmet olursa hatchback ve station wagon modellerini alacağız, bu arada 2015 sonunda da Yeni Fiorino’yu tamamlayıp 2016 başında piyasaya sunmuş olacağız. Dolayısıyla 7 tane modeli Tofaş’ta üretir duruma geleceğiz. Bu da ayrıca, bu kadar modelin aynı fabrikada üretilmesi de üretim başarısı olacak bizim için.”
 
Fabrikadaki üretimin 2015’te 250 bin civarında olacağını, bütün projeler tamamlandığında ise 400 binlerin yakalanacağını ve tam kapasiteye ulaşılacağını kaydeden Eroldu, Tofaş’ın Fiat içindeki rolü ve öneminin da artacağını vurguladı.
 
Eroldu, motor üretimi konusunda teknoloji açısından bir sıkıntı olmadığını ancak bunun bir ölçek ekonomisi sorunu olduğunu belirterek, Tofaş mühendislerinin bugün, çok farklı coğrafyalardaki Fiat fabrikalarının Ar-Ge birimlerinde görev aldığını, dolayısıyla Tofaş’ın yalnız araba değil, mühendis de ihraç eder duruma geldiğini vurguladı.
 
Euro-dolar paritesinin ihracata etkisi
Cengiz Eroldu, bir gazetecinin euro-dolar paritesinin ihracata etkisine ilişkin sorusu üzerine, bunun Avrupa ile Amerika arasındaki ticaret dengesini etkileyeceğini, Amerikan malları pahalılaşırken, Avrupa mallarının ucuzladığını belirtti.
 
Bu açıdan bakıldığında gelişmelerin Tofaş açısından olumlu olduğunu ifade eden Eroldu, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Çünkü Amerika’ya ihracata başladık. Yani şu anda bizim ihraç ettiğimiz Doblo’nun, bu açıdan ciddi bir avantajı var. Hesap yaptığım zaman, 700-800 dolar gibi bir maliyet avantajı çıkıyor ortaya ki Amerikan pazarına yönelik olarak daha fazla satış imkanı sağlayacaktır. Diğer, taraftan biz de ağırlıklı olarak AB ülkelerine ihracat yapıyoruz ama Tofaş olarak baktığımızda bizim girdilerimizin önemli bir kısmı da euro. Dolayısıyla biz euro alıp, euro satıyoruz. Kurdaki yukarı yönlü hareketlerin bizde yaratacağı herhangi bir sorun yok, hatta ağırlıkla ihracata çalıştığımız için bizim karlılığımızı da olumlu etkileyecektir.”
 
Kurlardaki artışın enflasyon açısından çok önemli bir girdi olduğuna dikkati çeken Eroldu, “Kurdaki artış bir vadede enflasyon artışını da beraberinde getirecek, tabii ki otomobil fiyatları da kur artışından etkilenecektir. Ama, burada aslında TL’nin gerçek devalüasyonu dolara karşı… Türkiye’deki otomobil pazarında şu anda ağırlıklı euro menşeili ürünler satıldığı için pazarda şu anda kurdan kaynaklı çok büyük bir artış olmaz ” dedi.
 
Eroldu, bir soru üzerine otomobildeki talep artışını, “Tüketici, seçim sonrasında bir belirsizlik görüyor olabilir, yani seçimden sonra nasıl bir tablo çıkacak orada bir risk görüyor olabilir, ondan dolayı bu talebi öne çekmiş olabilir bir miktar” diye değerlendirdi.
 
Yerli otomobile ilişkin soru üzerine de Eroldu, “Türkiye’nin kendi otomobilleri zaten var. Türkiye’de 3-4 tane otomobil fabrikası zaten yüzde 60-70 mertebelerinde yerlilikle üretim yapıyorlar. Sonuçta burada konu marka. Türkiye’den otomobil markası çıkıp dünya ölçeğinde satış gerçekleştirebilir mi? Teorik olarak olabilir ama bu çok büyük bir maliyet. Böyle bir iş fizıbıl olur mu? Zaten soru işareti orada…” yanıtını verdi.    
 

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...