Haziran ayının başlarında bir cumartesi günü, Time Warner CEO’su Jeffrey Bewkes, 21st Century Fox Başkanı Chase Carey’den bir mail aldı: Carey, beraber bir öğle yemeği yemek istiyordu. Bir kaç gün sonra, Time Warner Center’ın executive katındaki yemek odasında biraraya geldiler. Tatlılar servis edilmeden hemen önce Carey ağzındaki baklayı çıkardı: Yönettiği şirket Time Warner’ı 80 milyar dolara satın almak istiyordu.
Time Warner Yönetim Kurulu teklifi inceledi ve reddetti. Yine de şirketin geleceği ile ilgili sorular ortalıkta geziniyor. Carey’nin patronu Rupert Murdoch’un gözüne kestirdiği şirkete önce dostane yaklaştığı, sonra tırnaklarını geçirdiği herkesçe biliniyor. Murdoch’un Wall Street Journal’i satın alma süreci de yine reddedilen bir teklifle başlamıştı. Şimdi ortada olan şu: Murdoch, Time Warner’a olan ilgisini açıkladı. Diğer talipler artık uykudan uyanabilir.
Murdoch’un teklifi şimdilik geri çevrilse de, Time Warner CEO’su Bewkes’in, liderliği sırasında şirkete kattığı değeri ortaya koyuyor. Bewkes 2008 yılında Time Warner’ın tepe koltuğuna oturduktan sonra mükemmel bir değişim stratejisi uygulayarak, ana iş kolu dışındaki aktifleri birer birer elden çıkartarak şirketi eğlence sektörü devi haline getirmeyi başardı.
Gidenler, kablo TV varlıkları, internet işi ve dergiler oldu. Time Warner TV ve film endüstirisinde mükemmel varlıkları olan bir şirkete dönüştü. Bunların arasında Warner Bros., CNN ve Bewkes’in kariyerine başladığı HBO da var. Bewkes’in yollarını ayırdığı son şirket yayıncı Time Inc oldu. Bu operasyon Carey ile yediği öğle yemeğinden birkaç gün önce gerçekleşti.
Bewkes Time Warner’in CED’luk koltuğuna oturduğunda, şirket bundan 8 yıl önce yaptığı AOL birleşmesinin sıkıntılarını yaşıyordu. Şirketin hisseleri 13 dolar civarındaydı. Bewkes, hızlı büyüme bir imparatorluk oluşturma çabasına girmeyip, şirketi küçülterek değerini artırma yolunu seçti. Sattığı varlıklardan gelen paralarla borsadan hisse senedi geri alımı yaptı. Bewkes’in bu stratejisi “Şirketi bir satın alma hedefi haline mi getirmeye çalışıyor” sorusunun ortaya atılmasına neden oldu. Bewkes’in isminin saklı kalmasını isteyen bir iş arkadaşı “Bu çağda kendinizi bilinçli olarak yutulmaya hazır bir lokma haline getirdiyseniz, müşteri arıyorsunuz demektir” yorumunu yapıyor.
Bewkes’in başarısı
Bewkes’in, Wall Street’teki başarısı tartışılmaz. Son 5 yılda Time Warner hisselerinin fiyatı tam 5 kat arttı. Murdoch’un teklifinden sonra üzerine yüzde 17 daha koydu. Time Warner Kablo TV’nin Comcast’le yaptığı 45 milyar dolarlık birleşmenin gerçekleşmesi için halen otoritelerin izni bekleniyor. Bewkes bu şirketi 2009’da elden çıkartmıştı. Bundan birkaç ay sonra Time Warner AOL’u elden çıkarttı. AOL-Time Warner birleşmesi ABD iş hayatı tarihinin en kötü fikirlerinden biri olarak hala hafızalarda. Son olarak da Time, People ve Sports Illustrated gibi dergilerin bulunduğu yazılı basın kısmı gitti.
Time Warner’ın elindeki en büyük mücevherlerden biri HBO. Bewkes kariyerine 1979’da HBO başladığında yılda 20 bin dolar kazanıyordu. Time Warner CEO’su olyarak 2013 yığlındaki kazancı ise 32.5 milyon dolar.
Yale ve Stanford mezunu olan Bewkes için arkadaşları “rakamların adamı” tanımlamasını yapıyor. “Egosu var” diyen bir arkadaşı “Ama hiçbir zaman bir medya devinin başındaki adam gibi davranmadı” yorumunu yapıyor.
Bewkes 1995’te HBO CEO’su olduğunda da parlak işler yapmıştı. HBO’nun hem ratinglerini yükseltmiş hem de seyirci profilini iyileştirmişti. Onun döneminde yayına sokulan “Sex and the City” ve “The Sopranos” çok yüksek rating almıştı.
Bewkes’in Time Warner’la kontratı 2017’ye kadar devam ediyor. Hem de çok iyi şartlarda bir “çıkış anlaşmasıyla”. Eğer Time Warner hissedarları Murdoch’un hisse başına 85 dolarlık teklifini kabul ederse, Bewkes bu işten 95 milyon dolar kazanacak.