Balıkesir, Marmara ve Ege denizlerine kıyısı olan, Türkiye’nin en çok adasını bünyesinde barındıran doğal, arkeolojik, tarihi ve kültürel güzellikleriyle gerçek bir turizm cenneti. Artık, sanayi şehri olarak da anılmak istiyor.
Dünyada oksijenin en çok bulunduğu Kaz Dağları, insanlara binlerce yıldır şifa dağıtan termal kaynakları ile ülkede turizmin ilk başladığı yerleşim yerlerinden olan Balıkesir, turizmini 4 aydan 12 aya çıkarmayı hedefliyor.
Bandırma sahillerinde Avşa ve Erdek, Edremit sahillerinde Akçay ve Ayvalık… Doğası, tarihi, mutfağı, kültürü… İşte Balıkesir…
“10 yıl sonra çevreyle problemi olmayan sanayileşmiş bir Balıkesir hayal ediyorum” diyor Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı… Tam bir tarım kenti olan Balıkesir’in, önümüzdeki 10 yıl içerisinde müthiş bir sanayileşme hamlesi yapacağının da sinyallerini veren Yazıcı, İzmir Otoyolu’nun bitmiş olması ve Çanakkale Köprüsü’nün yakın tarihte bitecek olması Balıkesir’in önünün fazlasıyla açılmış olacağını söylüyor.
Eğitim, yoksulluk başta olmak üzere tarımdan sağlığa, tapudan ormancılığa her türlü alana dokunan Yazıcı, BENGİ (Balıkesir Eğitimde Niteliği Geliştirme ve İzleme Projesi) projesini de özellikle geride kalmış okullar için eğitimde bir farkındalık oluşturmak adına başlatmış.
Vali Yazıcı, kaymakamlığımdan gelen bir alışkanlıkla cumartesileri günleri esnafı ziyaret ettiğini ve pazar günlerini de tamamen ailesine ayırdığının altını çiziyor.
Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı ile Balıkesir’in sorunlarını, vizyonunu, projelerini ve hedeflerini konuşmak için makamında bir araya geldik. İşte Yazıcı’dan çok samimi cevaplar…
“CUMARTESİLERİ GÜNLERİ ESNAF GÜNÜMDÜR”
Valilikte bir gününüzü nasıl geçiriyorsunuz?
Ben çok gezen bir valiyim. Haftanın üç günü valilikte iki günü dışarıdayım. Görev tanımı itibariyle burada kaldığım süre içerisinde hem gelen vatandaşlarla hem de koordinasyonu sağlamak amacıyla kurum ve kuruluşların amirleriyle görüşüyoruz. Ama ben işimin dışarıda geçen kısmını daha çok önemseyen bir valiyim. Alanda yürütülen hizmetleri hem denetlemek hem de hizmet alıcılarının memnun olup olmadığını ölçmek amacıyla oralara dokunmaya çalışıyorum.
28 yıldır mülkü amiri ve beş buçuk yıldır valiyim. Eğitim, yoksulluk başta olmak üzere tarımdan sağlığa, tapudan ormancılığa her türlü alana elimden geldiğince dokunmaya çalışıyorum. Özelikle vatandaş devletin üst düzey yöneticisinin fabrikasına veya terzihanesine gelmesinden çok memnun oluyor.
Bu arada kaymakamlığımdan gelen bir alışkanlık cumartesileri günleri esnaf günümdür. Çünkü şehirde neler olup bittiğini bizzat orada öğreniyorsunuz.
Kendinize ve ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?
Düzenli olarak haftada bir yüzüyorum. Her zaman yapamasam da yürüyüş yapmaya çalışıyorum. Yıllarca yatılı okuduğum için aile kavramı benim için çok önemli. Onun için de pazar günlerini eşime ve çocuklarıma ayırıyorum. Sinema, piknik veya yakın yerlere geziler yapıyoruz.
“BALIKESİR ÖNÜMÜZDEKİ 10 YIL İÇERİSİNDE MÜTHİŞ BİR SANAYİLEŞME HAMLESİ YAŞAYACAK”
Balıkesir bir sanayi şehri olur mu?
Çevremize baktığımızda sanayi alanında Bursa, Manisa ve İzmir’in gerisindeyiz. Bu bir handikap mı? Bence bir handikap değil. Bakın bundan 20-30 yıl önce sanayileşmenin önünde kimse duramıyordu. Çünkü Türkiye’nin sanayileşme derdi o zamanlar çok önemli ve öncelikliydi. Siz çevreci kaymakam veya belediye başkanı da olsanız karşısında duramıyordunuz. Çünkü bu sanayileşme sürecindeki çarpıklığı Balıkesir yaşamamış ve bu anlamda şanslı addediyorum. Olması gerektiği gibi artık çevre mevzuatı ve düzenlemeleri çok katı. Yeni kurulacak tesislerde mevzuatı sonuna kadar uyguluyoruz. Bakın yaşamamız için öncelikle temiz hava, su ve temiz topraklar gerekli. Bu üçü bizim olmazsa olmazımızdır.
İzmir Otoyolu’nun bitmiş olması, Çanakkale Köprüsü’nün yakın tarihte bitecek olması Balıkesir’in önünü fazlasıyla açmış durumdadır. Bununla beraber Kocaeli ve Bursa’nın sanayiye doymuş olması ve artık yeni sanayi tesislerini istemiyor olması Balıkesir’in şansını çok artırdığını düşünüyorum. Bakın Balıkesir önümüzdeki 10 yıl içerisinde müthiş bir sanayileşme hamlesi yaşayacak.
Balıkesir yüzölçümü olarak 11’inci büyük bir ilimiz. Burada bize düşen öncelikle Balıkesir’in hangi alanlarında turizm ve sanayi olmasını belirlemek. Biliyorsunuz Balıkesir tarım ve hayvancılık şehri ve bundan asla vazgeçmemiz lazım.
Ben 10 yıl sonra çevreyle problemi olmayan sanayileşmiş bir Balıkesir hayal ediyorum.
Valilik olarak STK’lar ve Kooperatiflerle ilgili nasıl destekler yapılıyor?
Dediğim gibi biz tarım ve hayvancılık şehriyiz. Hemen hemen her ilçede süt ve damızlık birliklerimiz var. Tarımsal
alanda kooperatif veya birlik adı altında çok sayıda da yapımız var. Biz et ve süt üretiminde oldukça güçlü bir şehiriz. Tarımsal faaliyetlerde de meyvecilikte çok yokuz ama aklınıza gelen bütün sebzelerde ilk ondayız. Birlikler ve kooperatiflere kamudan, Tarım Bakanlığı’nın direk desteklerinden, KOSGEB ve Ziraat Bankası’ndan bir çok kaynak aktarılıyor. Bizlerde valilik olarak da tarım ve hayvancılık alanındaki birlik ve kooperatiflerle iyi ilişkiler içerisindeyiz diyebilirim.
Sivil Toplum Kuruluşları’yla (STK) ilişkilerimiz gayet iyi. Yarı kamu olan STK’larımız ticaret ve esnaf odaları benim için çok kıymetli ve değerlidir. Bu STK’larla belirli periyotlarda görüşüp şehrin gerçek dinamiklerini onlardan dinlemek benim için önemlidir. Bunun için de bol miktarda vakit ayırıyorum.
Kadın istihdamına yönelik neler yapılıyor?
Aslında özel bir çalışma yapmıyoruz. Biz tarımda kadınlarımızı destekliyoruz ve iyi ki varlar. Genç çiftçi adı altında ciddi teşviklerimiz var ve bununda birçoğunu kadınlar oluşturuyor. Tarımda kadınımızın kalmasını istiyorum çünkü tarımdan vazgeçmek gibi bir şansımız yok. Kadınlarımızın önderliğinde tarım ve hayvancılıkta bu şehir yoluna devam edecektir diye düşünüyorum.
“3-4 AYLIK TATİL SEZONUNU TERMAL TURİZMİYLE 12 AYA ÇIKARMAK İSTİYORUZ”
Yeraltı ve yerüstündeki kaynakların değerlendirilmesi konusunda çalışmalar var mı? Bununla ilgili sürprizler olur mu?
Biz maden konusunda çok zengin bir şehiriz. Her çeşit madenimiz var. Bor dışında kamunun çıkarttığı bir maden yok. Bor dışında tamamını özel sektör çıkartıyor. Türkiye’deki çıkan bor madeninin yüzde 67’si Bizim şehrimizde çıkartılıyor. Maden konusunda özel bir çalışma yapmıyoruz. Ama termal ile ilgili iki senedir özel bir çalışma yapıyoruz.
Bakın biz termal şehriyiz. Edremit Körfezi kenarı Güre’de ağırlıklı olmak üzere Sındırgı, Gönen ve merkezde çok sayıda termalimiz ve termalli otelimiz var. Fakat Türkiye’de termal üzerine sağlık turizminde ilk 10’na zor giriyoruz. Normalde elimizdeki kaynaklar itibariyle baktığımızda bizim ilk 5’de olmamız lazım. Termalle ilgili biraz kendimizi silkelememiz lazım. Çünkü başka iller bizim çok önümüzde ve bu konuda oldukça geri kalmış durumdayız. Bizdeki 3-4 aylık tatil sezonunu termal turizmiyle 12 aya çıkarmak. Büyükşehir Belediyesi ile beraber çalışmalar yaptık. Çalıştay ve tanıtım da yaptık. İnşallah termalle ilgili 4-5 yıl sonra çok daha iyi noktada olacağız.
Turizm için neler söylemek istersiniz?
Turizmle ilgili şikayetimiz sezonun kısa olması. İnşallah termal turizmiyle biraz da olsa bunu aşmayı planlıyoruz. Bu arada eskiden çok önemli tatil beldelerimizden olan Erdek son yıllarda gerilere düştü. Onun içinde Erdek ilçemizi yeniden parlatmamız lazım.
Bunun dışında otel ve yatak sayısını artırmamız lazım ki, belediyelerimiz bu konu üzerinde çalışıyorlar.
Turizmin başka bir kolu olan gastronomi ile ilgili de şehrimiz oldukça zengin. Hem İç Anadolu hem Ege kültürümüz var. Zeytin, zeytin yağı, et, süt ve balık gibi birçok ürünümüz var ama gastronomi şehirleri arasında yokuz. Turizmde yükselen değeri yemekle ilgili muhakkak bir şeyler yapmamız açısından Balıkesir’deki odalar ve belediyelerle ısrarla bu konuyu gündeme getirip konuşuyoruz.
Balıkesir olası bir depreme hazır mı?
Kamu binaları açısından özelikle okullarımızla ilgili çalışmalarımızı neredeyse bitirdik. Tabi biraz daha eksiklerimiz var. Ama depremden sonra toplanma yerleri, barınma ve AFAD’ın hazırlıkları anlamında hazırız. Ben bu işi kendi adıma çok önemsiyorum. Mesela olası bir depremde farklı yerlerde altyapısıyla beraber merkezde 4 tane barınma yerimiz hazır. Ama bina stoku açısından değerlendirir derseniz onunla ilgili elimde sağlıklı bir veri yok.
“BENGİ PROJESİYLE GERİDE KALMIŞ OKULLARIMIZA, EĞİTİMDE BİR FARKINDALIK YARATIYORUZ”
BENGİ projesini anlatır mısınız? Geri dönüşlerden memnun musunuz?
BENGİ’nin açılımı Balıkesir’de eğitimin niteliğini geliştirme ve izleme projesi. Biz bu projeyi özellikle geride kalmış okullarımızı eğitimde bir farkındalık oluşturalım ve insanların buraya dikkatini çekelim diye başlattık. Çünkü bu okullara destek olmamız lazım.
Biraz kişiselleştireceğim ama ben okuma alışkanlığı konusunda takıntılıyım. BENGİ projesinde de okuma alışkanlığı birinci sıradadır. Bu okuma alışkanlığını asla şov için yapmam. Kaymakam olduğum zamanda bu okuma alışkanlığı için çok uğraştım, şimdi de aynı şekilde uğraşıyorum. Tabi bu okuma alışkanlığını çocuklara sevdirerek yaptırmaya çalışıyoruz. Balıkesir’de şu ana kadar 212 okula gitmişim. Öğrencilerle yaklaşık 2-3 saat hem sohbet ediyorum sonrasında da okuma saati yapıyorum. 12 bin kamuda, toplamda da 15 bin çalışan öğretmenimiz var. Ve ben bu 15 bin öğretmenin hepsiyle ve 20 binin üzerinde öğrenciyle buluştum. Ben okuma alışkanlığı noktasında Türk halkının dünya ortalamasında alt sıralarda olduğunu biliyorum. Ama bunu asil Türk milletine yakıştıramıyorum. Bu noktada da elimden geldiğince gayret ediyorum, uğraşıyorum ve buna devam edeceğim.
Ben biraz da meslek liselerinden bahsetmek istiyorum. Bakın meslek liseleri bu ülkenin olmazsa olmazlarından. Benim ülkemin gelişmesi için sanayide ara elemana ihtiyaç var ve bunlar meslek lisesi mezunları olacak. Sanayide üretimi artırmanın yolu bu mezunların kalifiyeli elaman olmasından geçiyor. Tüm öğretmenlerime özellikle şunu söylüyorum bize önce iyi insan lazım. İster ayakkabı boyacısı olsun, ister profesör olsun, ister polis memuru olsun, ister fırıncı olsun, ister fabrika işçisi olsun ama iyi insan olsun. Türkiye’de maalesef nicelik niteliğin önüne geçti ama yavaş yavaş uyanmaya başladık. Onun için nitelik şart.
Teknokent’iniz hayırlı olsun. Buradaki hedef nedir? Şu ana kadar kaç firmayla anlaşıldı?
Teknokent üniversitemizin içinde yapıldı ve Nisan ayında bir açılış yapmayı planlıyoruz. Bildiğim kadarıyla 12 firmayla anlaşıldı. Daha çok yeniyiz ama bu sayının 40-50 civarında olmasını temenni ediyoruz.