Suriye lirasının ABD doları karşısında son dört yılda yüzde 240 değer kaybetmesi, halkın alım gücünü düşürdü, yaşam şartlarını zorlaştırdı.
Suriye’de Mart 2011’den bu yana devam eden muhalif gösterilerin aynı yılın Ağustos ayında iç savaşa dönüşmesinden sonra Suriye Lirası’nın (SYP), ABD Doları (USD) karşısında yaklaşık yüzde 240 oranında değer kaybetmesi, gıdadan tarıma bir çok sektörü olumsuz etkileyerek halkın yaşam şartlarını zorlaştırıyor.
SYP’nin USD karşısında her geçen gün değer kaybetmesi, Suriye’nin Halep iline bağlı PYD kontrolündeki Afrin ilçesi sakinlerinin satın alma gücünü düşürerek, halkın ekonomik darboğaza girmesine neden oldu.
Afrin ilçesi Ekonomi Kurulu üyesi ekonomist Celenk Ömer yaptığı açıklamada, ülkedeki iç savaş sebebiyle göç alan ilçe nüfusunun 650 binden 1 milyona yükseldiğini belirterek, yükselen nüfusun bu durum karşısında oldukça sıkıntı yaşadığını söyledi.
2011 Mart ayından önce 47 SYP olan 1 USD’nin, 2015 yılı başı itibariyle 225 SYP’ye ulaştığını ifade eden Ömer, krizin başladığı yıldan bu yana milli paranın 5 kat değer kaybettiğine işaret ederek, “Bunun nedenleri arasında, ülkedeki iç savaş, savaş nedeniyle ekonomi sektörünün son dönemde yaşadığı durağanlık, uluslararası kamuoyunun ve Arap dünyasının Suriye rejimine ekonomik yaptırımları ile birlikte petrol ihracatı başta olmak üzere dış satımın durması ve Suriye Merkez Bankası’nın, liranın değer kaybetmesi karşısında izlediği başarısız siyaset sayılabilir” diye konuştu.
“Alım gücü düşen çok sayıda ailenin fakirlik sınırı altında yaşamaya başladı”
Ömer söz konusu olumsuz gelişmenin nedenleri arasında iç savaş sebebiyle sanayi, tarım ve gıda sektöründeki üretimin aksaması ile enflasyonun düşmesi gibi etkenlerin de yer aldığını belirterek, halkın ortalama gelir düzeyinin 30 bin SYP olduğunu ve alım gücü düşen çok sayıda ailenin fakirlik sınırı altında yaşamaya başladığını söyledi.
“Dolar kurunun artması, yüksek fiyatlarla ithal edilen gıda maddelerinin fiyatını daha çok arttırdı”
İlçede toptancılık yapan Muhammed Usu da Suriye lirasının değer kaybetmesinin, halkın alım gücünü düşürdüğüne değinerek, “Dolar kurunun artması, şeker, çay, pirinç, zeytin, konserve gıda ve yağ gibi yüksek fiyatlarla ithal edilen gıda maddelerinin fiyatının daha çok artmasına neden oldu. Bu da iç piyasadaki hareketliliği yavaşlatarak, halkı yalnızca zaruri ürünleri satın almaya yönlendirdi” ifadesini kullandı.
Yerli üretim mallarının da yakıt ve nakliye masrafları ve rejim ile muhalefete bağlı askeri kontrol noktalarında tüccarlardan vergi alınması gibi nedenlerle yükseldiğine işaret eden Usu, bu durumun doğrudan tüketiciye yansıyarak halkın yaşam şartlarını daha da zorlaştırdığına dikkati çekti.
Manav olarak geçimini sağlayan Cengiz Abdu da tarım ürünlerinin yerli üretim olmasına rağmen sektörde kullanılan yakıt ve ilaçların maliyetlerinin artmasının, fiyatları kendiliğinden yükselttiği bilgisini verdi.
Ülkedeki pahalılığın en çok kırmızı et sektörünü vurduğuna dikkati çeken kasap Halid Avne ise “Her şey dolara bağlı. Nasıl alıyorsak öyle satıyoruz. Dolarla paralel olarak ithal ürünlerinde fiyatı yükseldi. Öte yandan et kısa sürede bozulabilecek bir gıda. Dolayısıyla soğutma sistemi gibi ek maliyetleri var. Elektrikler kesildiği için jeneratör kullanmak zorunda kalıyoruz. Bu da yakıt masraflarının da müşteriye kısmen yansıması anlamına geliyor” dedi.
Besin maddelerinin çok pahalı olduğunu ve günlük mutfak masrafı için aylık en az 100 bin SYP’ye (450 USD) ihtiyaç duyduklarını belirten ev hanımı Hanife Hasu da “Eşimin maaşı ise 50 bin lira. Sadece öğle yemeği hazırlamak için yaklaşık 2 bin SYP’ye ihtiyaç var. Örneğin domatesin kilosu 150 SYP. Diğer sebze ve meyvelerde en az 100 SYP. Pirinç 225 SYP. Yarım kilo et 900 SYP. Mecburen gıda maddelerinden yalnızca zaruri olanları almakla yetiniyoruz. “
Kamu kurumunda memur olarak çalışan Rıdvan Hacci de gelirlerin Suriye lirası üzerinden olduğunu ancak fiyatları doların belirlediğini hatırlatarak, şunları kaydetti : “Maaşım 30 bin SYP yani 150 USD’den daha az. Bu maaş, zaruri ihtiyaçlarımızı bile karşılamakta yetersiz. Oğlum yurt dışında çalışıyor, her ay 100 USD gönderiyor. Eğer o olmasaydı biz de ülkeden çıkarak dışarlarda ekmek parası aramak zorunda kalacaktık.”