McKinsey’in küresel ödeme endüstrisine ilişkin gelir tahminleri, sektörün 2026’ya kadar 3 trilyon doları aşacağını gösteriyor. E-ticaretin yükselişi dijital ödeme altyapılarını öne çıkarırken, sektörün öncü şirketleri yenilikçi çözümleriyle hem tüketiciye, hem de işletmelere değer katıyor. Ödeme sistemlerine ilişkin son trendleri, 2018’in sonundan bu yana faaliyet gösteren Sipay Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş.’nin CEO’su Semih Muşabak’la konuştuk.
Ödeme Sistemleri Endüstrisi, 2008 mali krizinden bu yana sektörün ilk değer kayıplarını yaşadığı küresel salgın yılının izlerini 2021’de silmeyi başardı. Takvimler 2022’yi gösterdiğinde, geleceğe umutla bakan bir endüstri vardı. Bugün makroekonomik koşullar pek çok sektörü zorlasa da her ticari etkileşimin eksilmez parçası konumundaki ödeme sistemlerinde 2021 itibarıyla ivmelenen gelişme sürüyor. Küresel danışmanlık şirketi McKinsey’in verileri ödeme altyapılarının elde ettiği gelirlerin 2021 itibarıyla yalnızca pandemi kaynaklı %5’lik düşüşünü telafi etmekle kalmadığına, aynı zamanda 2,1 trilyon dolarlık yeni bir zirveye ulaştığına işaret ediyor. Şirket, endüstrinin gelir görünümü için 2026’ya kadar 3 trilyon dolar hedefini koyuyor.
“EKONOMIDE PARADIGMA DEĞIŞIYOR”
Uluslararası Para Fonu (IMF), Ekim 2022 tarihli küresel ekonomik görünüm raporunun başlığını “Yaşam maliyetleri krizine karşı koymak” olarak belirledi. IMF’ye göre küresel ekonomik aktivite, enflasyonun birkaç on yılda görülenden daha yüksek ve düşmemekte ısrarcı olduğu bir dönemde, keskin bir yavaşlamaya doğru gidiyor. Jeopolitik gelişmelerin, merkez bankalarının şahin para politikalarının ve enflasyonla artan yaşama maliyetlerinin küresel ekonomik büyüme görünümünde baskı oluşturduğunu vurgulayan kurum, 2021 için büyüme tahminini %6,0’dan %3,2’ye indirirken, 2023 büyümesinin %2,7 olacağını öngörüyor. Dünya, enflasyon ve resesyon ikileminin arasında salınıp dururken, IMF “henüz en kötüsü gelmedi” uyarısında bulunarak belirsizlik ikliminin ağır bastığı bir ortamda karamsar rüzgârlar estiriyor. Sipay CEO’su Semih Muşabak tüm bu yaşananları “Ekonomide paradigma değişiyor” ifadeleriyle yorumluyor. “Bank of America’nın yatırım stratejistleri, düşük enflasyon ve daha düşük faiz oranlarıyla geçen son 20 yılın yeni dönemde bir sapma yaşadığını ve bu ‘yeni normal’in kalıcı olduğunu düşünüyor. Ekonomistlere göre dünya, yüksek enflasyonun, yüksek faiz oranlarının ve yavaşlayan büyümenin hakim olduğu bir ekonomik rejim değişikliğini deneyimliyor” diyen Muşabak, yeni ekonomik paradigmanın, yeni ödeme sistemleri gerektirdiğini vurguluyor.
KÜRESEL FINANSAL TEKNOLOJI YATIRIMLARI 2022’NIN ILK YARISINDA REKOR KIRDI
Küresel danışmanlık şirketi KPMG’nin finansal teknoloji şirketlerine ilişkin risk sermayesi yatırımlarını özetlediği 2022 ilk yarı değerlendirmesi, Muşabak’ın söylemlerini doğruluyor. Finansal sistemleri daha erişilebilir ve çağa uygun hale getirmek için çalışan fintek sektörünün yılın ilk yarısında elde ettiği yatırımların toplamı, 2.980 anlaşmada 107,8 milyar dolara ulaşıyor. Semih Muşabak, “ABD’ye baktığımızda, teknoloji ağırlıklı hisse senetleri içeren Nasdaq borsasında dikkate değer kayıplar görüyoruz. Geçen yıl hisseleri %30 düşen Microsoft’un, dünya genelinde yaklaşık bin kişiyi işten çıkardığı duyurulurken, onu başka teknoloji devlerinin izlemesi bekleniyor. Dünyanın en değerli şirketleri arasında sayılan Meta’nın yılın başından bu yana %60 değer kaybedişini izliyoruz. Bu noktada finansal teknoloji şirketlerinin aldığı yatırım ve değerlemeler 2021’e göre bu genel düşüş trendini yansıtsa da güçlü kalmayı sürdürüyor. Yatırımcılar, özellikle ödeme sistemleri alanında faaliyet gösteren şirketlere odaklanıyor ve bu alanda çözüm üreten şirketlerin aldığı toplam yatırım miktarının 43,6 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor. Türkiye’de de yılın ilk yarısında 20 fintek şirketinin yatırım aldığını biliyoruz” ifadelerini kullanıyor.
ÖDEME ALTYAPILARININ BÜYÜMESI E-TICARETLE DESTEKLENIYOR
Bankalar, satıcılar ve sermaye piyasası şirketleri için teknoloji sağlayıcısı olarak konumlanan FIS tarafından hazırlanan Küresel Ödemeler Raporu’nda küresel e-ticaretin 2021’de yıllık bazda %14 büyüdüğüne ve 5,3 trilyon dolar işlem tutarına ulaştığına dikkat çekiliyor. 2025’e kadar e-ticaretin küresel tüketici harcamalarının %12’sine karşılık geleceği öngörülürken, bu harcamaların %59’unun mobil cihazlar kullanılarak gerçekleştirileceği tahmin ediliyor.
Bu durum ödeme sistemlerindeki dönüşümü de tetikliyor. Zira dünya çapında tüketiciler, nakit ve kredi kartlarının yerine dijital cüzdanlarını ve “şimdi al, sonra öde” gibi ödeme seçeneklerini tercih etmeye başlıyor. Dijital cüzdanların geçtiğimiz yıl e-ticaret alışverişlerinin neredeyse yarısında (%48,6) kullanıldığına dikkat çeken Sipay CEO’su Semih Muşabak, “Bugün küresel e-ticaret ödemelerinin lider konumundaki dijital ve mobil cüzdanların 2025’e gelindiğinde pazar paylarını %53’e çıkaracağı düşünülüyor. Bu liderlik küresel POS ödemelerinde de korunuyor ve halihazırda pazarın %29’una hakim olan cüzdanlar için 4 yıllık süreçte %10’luk bir artış öngörülüyor” diyor ve ekliyor: “Küresel ekonominin dijitalleşmesiyle fiziksel nakit kullanımı 2025’te %9,8’e kadar gerileyecek.”
SIPAY’IN BIREYSEL VE KURUMSAL DIJITAL CÜZDAN ÇÖZÜMLERI DIKKAT ÇEKIYOR
Sipay, Türkiye’deki fintek ekosisteminin güçlü bir oyuncusu olarak bankalara ihtiyaç duymadan, 7/24 masrafsız para transferlerine ve güvenli alışverişe olanak tanıyan Bireysel Dijital Cüzdan ürünüyle son kullanıcının günlük hayatta ihtiyaç duyduğu finansal hizmetler için erişilebilir ve yenilikçi bir yol sunuyor. iOS ve Android mobil uygulamaları üzerinden kullanılabilen ve yalnızca 3 adımda oluşturulabilen Dijital Cüzdan, işlem ücreti veya komisyon ödemeden kullanışlı bir finansal dünyaya adım atmayı vaat ediyor. Sipay’in Dijital Cüzdan çözümleri kurumsal müşterilerin hayatını da kolaylaştırıyor. Farklı ödeme kanallarından alınan tüm ödemeleri tek bir kurumsal cüzdanda yönetmeye olanak tanıyan çözüm, işletmelerin finansallarına dair hakimiyetini ve toplu para gönderimi gibi ihtiyaçlarda verimliliği artırmaya yarıyor. Ayrıca Sipay’in Sanal IBAN çözümü, standart IBAN özelliklerini taşıyor ve her bankadan ödeme almayı kolaylaştıran hızlı bir alternatif sunuyor.
ÜYE IŞYERLERI IÇIN REKABETÇI KOMISYONLAR SUNAN POS ÇÖZÜMLERI
Sipay’in üye işyerleri için sunduğu çözümler cüzdan ve sanal IBAN’la sınırlı kalmıyor. Sanal POS, Mobil POS, Manuel POS ürünleriyle de ödeme süreçlerinde kolaylık ve hızı erişilebilir hale getiriyor. Sanal POS her ölçekten işletmenin müşterilerinden gelen ödemeleri en uygun komisyon oranlarıyla, hiçbir işlem ücreti ödemeden alabilmesini ve her işletmenin e-ticareti bir satış kanalına dönüştürmesini olanaklı kılıyor. Mobil POS çözümü akıllı telefonları internet erişiminin olduğu her yerde çalışabilen ödeme cihazlarına dönüştürürken, Manuel POS “satış noktası” çözümlerine bir yenisini ekliyor. Sipay’in geliştirdiği üye işyeri paneli, kurumsal müşterilerin doğrudan ödeme alabilecekleri Link ile Ödeme Alma, düzenli ödemeler için kullanabilecekleri Abonelik Yöntemi ve çoklu para transferlerini saniyeler içinde gerçekleştirmeye yarayan Toplu Para Gönderimi gibi seçenekler de sunuyor.
“IŞLETMELER IÇIN KÂRLILIK, MÜŞTERILER IÇIN KOLAYLIK”
Küresel POS işlemlerinin 2025’e kadar yıllık %5 bileşik büyümeyle 59,9 trilyon dolara ulaşacağını söyleyen Sipay CEO’su Semih Muşabak, ödeme kanallarını çeşitlendirmenin işletmeler için kârlılığı, müşteriler için kolaylığı beraberinde getirdiğini vurguluyor. “1.100’ü aşkın küçük ve orta ölçekli işletmeyle yürütülen bir araştırma, KOBİ’lerin çoğunun (%65) tüketicilerin ödeme tercihlerinin değiştiğini, her 2 kişiden birinin daha çok ödeme seçeneği talep ettiğini söylediğini gösteriyor” diyen Muşabak, “Rekabetin anahtarının tüketici deneyiminden geçtiği, gerek B2C, gerek B2B işletmelerin dijitali merkezi bir satış kanalı olarak görmeye başladığı bu değişim döneminde Sipay olarak çözümlerimizi işletmelerin ödemeye en kısa ve hızlı yoldan erişebilmesi için geliştiriyoruz. Güncel makro koşullarda işletmeler en çok likiditeye ihtiyaç duyuyor. Sipay çözümleri, likiditeye erişimi çok kanallı ödeme altyapıları kurarak hızlandırıyor” ifadelerini kullanıyor.
İŞLETMELERE FİNTEK ŞİRKETLERİNİ OLUŞTURMA İMKANI: WALLETGATE Walletgate, Sipay’i gelişen Türkiye fintek ekosisteminde rakiplerinden ayıran en dikkat çekici çözümlerden biri olarak konumlanıyor. Sipay Walletgate, işletmelerin zaman, maliyet ve regülasyon süreçlerine maruz kalmadan, elektronik para yatırma/çekme, kart çıkarma ve sadakat programları tasarlamalarını kolaylaştırıyor. SaaS (hizmet olarak yazılım) modeliyle sunulan Walletgate’i kullanan işletmeler, aracılarla ve birden fazla kuruluşla uğraşmadan, tek bir servis sağlayıcı üzerinden markalarına özel ön ödemeli kartlar üretebiliyor, dijital cüzdan hizmeti verebiliyor, 7/24 para transferi yapılmasını olanaklı kılabiliyor. Böylece işletmelere, yüksek güvenlik standartlarına sahip bir endüstri oyuncusunun altyapısını kullanarak kurdukları sistemin müşteri deneyimine pozitif etkisini izlemek kalıyor.
FİNANSAL HİZMETLER, ÖDEMELER VE TİCARET ARASINDAKİ SINIRLAR ORTADAN KALKTI
McKinsey’e göre KOBİ’ler bugün geleneksel bir bankayla etkileşime girmeden e-ticaret ve muhasebe platformlarına giriş yaparak mevduat hesabı açabiliyor, banka kartı talep edebiliyor veya finansman ihtiyaçlarına yanıt bulabiliyor. Bu durumun uzlaşmaz ve bir araya gelmez sayılan kapalı endüstriler arasında yüksek bağlantılılık anlamına geldiğini söyleyen Sipay CEO’su Semih Muşabak, “Finansal hizmetler, ödeme sistemleri, bankalar ve ticaret arasındaki sınırlar ortadan kalkıyor. Bugün esas odağı tüketici elektroniği olan Apple’ı ABD’nin en büyük yatırım bankalarından Goldman Sachs ile iş birliği yaparak faiz getirisi olan birikim hesabı ürününü duyurduğunu görüyoruz. Öte yandan finansal ürünlerin finansal olmayan kullanıcı deneyimlerine entegre edildiğine tanık oluyoruz” ifadelerini kullanıyor. Muşabak’a göre fintek şirketleri geleneksel iş modelleriyle varlıklarını sürdüren endüstrileri birbirine bağlayan bir operatör vazifesi üstlenirken, müşteri deneyimini iyileştirmek isteyen endüstri devleri finansal ürünleri portföylerine eklemeye kararlı görünüyor. Tüm bunlar, ödeme altyapılarındaki inovasyonu da beraberinde getiriyor.
ENDÜSTRİNİN YENİ ODAĞI “GÖMÜLÜ FİNANS” OLACAK
Muşabak’ın dikkat çektiği endüstri kesişimleri, gömülü finans (embedded finance) kavramını fintek endüstrisinin odaklandığı yeni alan haline getiriyor. Son kullanıcının alıştığı dijital arayüzleri finansal hizmetlere erişimlerin sezgisel bir aracısı haline getiren gömülü finans konsepti, müşteri sadakat programlarından dijital cüzdanlara, muhasebe yazılımlarından e-ticaret platformlarına pek çok alanda karşımıza çıkabiliyor. Walletgate çözümünün gömülü finans kavramına yakınsayan bir başlangıç adımı olduğunun altını çizen Sipay CEO’su Semih Muşabak, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırıyor: “Sipay olarak ürün ve hizmetlerimizi kolaylık, hız ve güvenliği önceleyerek ortaya koyuyoruz. Küresel deneyimiyle öne çıkan yönetim kadromuz ve Ar-Ge gücümüzle tüketiciler için kusursuz ödeme deneyimi tasarlamayı ve üye işyerleri için en uygun maliyetli yaklaşımları geliştirmeyi sürdüreceğiz. Hedefimiz, doğruluğu kanıtlanmış çözümlerimizi ülkemizin yanı sıra bölgemize, daha sonra da küresel pazarlara ulaştırarak finansal teknolojiler alanında adı küresel çapta anılan bir marka haline gelmek.”