2013 yılını 493,731 milyon TL net satış gerçekleştirerek tamamlayan Fortune 500 şirketlerinden (No. 255) Mars Logistics aralarında Renault, Michelin, Ford, Inditex, Mango ve Tüpraş gibi büyük şirketlerin de bulunduğu 7 bin 900 kurumsal müşteri sayısına ulaştı. Ekim 2013’te Japonya’nın 103 yıllık sanayi devi Hitachi ile ortak oldu. 108 milyar dolar cirolu Japon şirket, Mars Logistics’in yüzde 51’ini satın aldı. Böylece Avrupa, Asya, Rusya ve Afrika arasında önemli bir noktada iddialı büyüme hedefine adım atıldı. Mars Logistics Genel Müdürü Ali Tulgar, Fortune’a bu önemli adımların sonrasını anlattı.
2013’ü Mars Logistics nasıl bir ivmeyle tamamladı?
Önemli yatırımlar yaptığımız bir yıldı. Eylül 2012’de Lüksemburg’da hayata geçirdiğimiz intermodal taşımacılığın sefer sayılarını artırdık. Filomuza ek yatırımlar yaptık. Adana’daki şubemizi lojistik merkezine çevirdik. Şakirpaşa Havaalanı’nda yeni bir ofis açtık. Yine 2013 yılı içerisinde Kıraç-Esenyurt’ta yeni bir depoyu açtık. Lüksemburg, İtalya ve Çin’de şubelerimiz var. 2013’ü 275 milyon dolar ciro ile kapattık.
İntermodal taşımacılıktaki iddianız, yatırımlara nasıl yansıdı?
2012’nin son çeyreğinde Lüksemburg’da başlattığımız intermodal taşımacılık projemizin sefer sayısını yıl sonuna kadar haftada her gün gidiş-dönüş yapacak şekilde organize ettik. Bu amaçla filomuza 220 treyler ve 100 çekici daha ekleyerek bin 720 ünitelik araca ulaştık. Bu filo yatırımının bedeli yaklaşık 14 milyon euro oldu. Sektörde 25’inci yılımızı kutluyoruz. 2014 yılını yüzde 20’nin üstünde bir büyüme ile yaklaşık 325 milyon dolar ciro ile kapatmayı hedefliyoruz.
Japon Hitachi’nin sinerjisi size neler sağladı?
Hitachi ortaklığı 2014 yılının ilk yarısında güçlü lojistik potansiyelimizin uluslararası pazarlarda artmasına, yurt içi ve yurtdışı pazarlarda da daha hızlı büyümesine imkan sağladı. Ayrıca ortağımız ile oluşturduğumuz güçlü sinerjiyle özellikle Uzakdoğu ile olan lojistik trafiğimizi sıklaştırdık.
Lojistik trafiğin sıklaşması gündeme Türkiye’nin lojistik master planlarını getiriyor. Bu konuda neler yapılmalı?
Küresel ekonomi içinde giderek daha önemli bir rol almaya başlayan ülkemizin ciddi anlamda bir lojistik master plana ihtiyacı var. 2023 senesinde 500 milyar dolar ihracat hedefleyen ülkemizde, bu hedeflerimize ulaşmak için lojistik sektörünün zayıf yönleri ve altyapı eksikliklerinin net olarak tespit edilip, nasıl iyileştirilmesi gerektiğinin planlanması gerekiyor. Gelişmiş ülkelerin lojistik sektörleri ile kıyaslamalar yapmak gerek. Lojistik sektöründeki tehditlerin tespit edilip kaldırılması ve önlenmesi için hem sektör içinde hem de hükümet bazında planların oluşturulması ve hayata geçirilmesi şart. Kara, hava, deniz ve demiryolu taşımacılıkları tüm yönleriyle tekrar gözden geçirilip, ülkemizin hedeflerine paralel hedeflerinin belirlenmesini sağlamak gerek.
Türk lojistik sektörünün geleceğiyle ilgili öngörüleriniz neler?
2000’li yıllarda gelişmeye başlayan lojistik sektörü, bugün Amerika’nın hâlâ gerisinde ancak Avrupa seviyesine yaklaştı diyebiliriz. Denizyolunda en büyük sorunumuz, coğrafi konumun gücüne rağmen, limanlarımızın Avrupa’daki limanlar seviyesinde olmaması. Tren taşımacılığında coğrafi içyapımızın engebeli oluşu, ray sisteminin tüm yurda ulaşmamış olması, tren taşımacılığının kullanılmasını engelliyor. Kara taşımacılığında, Avrupa’nın en büyük filolarından birine sahibiz. Ancak filomuzun gücü, Avrupa tarafından uygulanan geçiş belgesi sınırlandırmalarıyla ciddi anlamda performans kaybına uğruyor. Aynı zamanda ithalat ihracat arasındaki hızlı değişen araç talebi dengesizlikleri, navlun dengesinin düzenli seyrini engelliyor. Hizmet sağlayan ve hizmet alan taraflar, senelik hedeflerini tutturamıyor. Kara taşımacılığında ise artan mazot fiyatları sektörü ciddi etkiliyor. Mazot giderinin artması ancak bunun navlun fiyatlarına yansıtılamaması sektörün geleceğini etkileyen önemli sorunlar olarak sıralanabilir.
Sinerjiyle gelen büyüme
By Fortune Türkiye