Kurumlar için çalışan bağlılığı ve motivasyonunun her zamankinden daha fazla önem kazandığı pandemi döneminde, işveren ve çalışanların tüm yan hak ihtiyaçlarına yönelik hizmetler sunan Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri, dijitalleşme süreçlerini hızlandırarak “bütünleşik yemek deneyimi” adını verdiği hizmetini duyurdu. Şirketin CEO’su Eda Uluca Özcan, pandemi ile başlayan verimlilik odaklı yatırımların gelecekte hızlanarak devam edeceğini söylüyor.
Elif Erman
Global ölçekte çalışma ortamını ve şekillerini değiştiren pandemi, birçok şirketin gündemine daha önce hiç düşünmek zorunda olmadıkları gündem maddeleri ekledi. Yeni normale olabildiğince hızlı şekilde adapte olmaya çalışan kurumlar bir yandan iş süreçlerinin devamlılığını sağlamaya çalışırken diğer yandan çalışan verimliliği, sağlığı ve mutluluğu gibi konularda ekstra mesai yapmak zorunda kaldı. Ofis koşullarının evde devamını sağlayacak teknoloji ve araçlar hiç olmadığı kadar önem kazandı. Bazı kurumlar bu alana özel çözümler geliştirerek yatırım yaparken geri kalanı tasarrufa yönelik çözüm arayışına girişti.
Çalışanlar tarafından en temel haklardan biri olarak görülen yemek yan hakkı, pandemi döneminde birçok kurum tarafından tasarrufa gidilmeyen bir alan oldu. Pandemi dönemini yemek kartı sektörü özelinde değerlendiren
Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri CEO’su Eda Uluca Özcan, uzaktan çalışma yöntemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte işverenlerin evde, ofiste ve sahada görev yapan çalışanları için esnek ve hijyenik bir yemek faydası aracına yöneldiğini söylüyor.
‘FIZIKI KART ÜRETIMIMIZI DURDURDUK’
“Yemek kartları bu noktada en pratik çözüm olarak ön plana çıktı” diyen Özcan, pandeminin ilk dönemlerinde sektörle özdeşleşmiş tüm fiziki kart ve çek üretimini durdurarak Türkiye’de ve dünyada bir ilk olan Mobil Kart’a geçtiklerini, akıllı telefonları birer yemek kartına dönüştürdüklerini aktarıyor. Bu gelişmenin ardından “bütünleşik yemek deneyimi” adını verdikleri hizmet ile evde, ofisteki, sahadaki tüm çalışanların yemek kartlarını ister restoranlarda, isterlerse anlaşmalı gıda otomatlarında kullanabilecekleri bir sistem yarattıklarını söylüyor. Finansal yılı Eylül ayında başlayan Sodexo, pandemi etkisiyle geçen üç çeyrekte iki haneli rakamlarda büyüdü.
Şirket aynı dönemde verimliliğini de artırarak operasyonel karlılığını iki haneli rakamlarla artırmayı başardı. Yılın son
çeyreğinde de performansı aynı oranda sürdürerek yılı benzer büyüme oranlarıyla tamamlamayı hedeflediklerini dile getiren Özcan, dijitalleşme, veri, siber güvenlik gibi alanlarda pandemi öncesi başlayan alt yapı çalışmalarının artarak devam ettiğini ifade ediyor. Özcan, her ne kadar dövizdeki hareketlilik yatırım maliyetlerinin artmasına neden olsa da piyasalardaki volatilitenin etkilerini öngörebilmek adına, finansal öngörüler yapılırken daha kısa dönemli, esnek, parametrik tahminleme ve analizler yaptıklarını da ekliyor.
EKOSISTEMDE FARK YARATACAĞIZ
Pandemi değerlendirmesinin ardından normalleşme süreci ve sonrasına ilişkin öngörülerini de sorduğumuz Uluca Özcan, dijitalleşme ve beraberinde getirdiği verimlilik odaklı yatırımların gelecekte hızlanarak
devam edeceğinin sinyallerini veriyor.
“Amacımız şirketlerin çalışanları ile ilişkilerini kolaylaştıracak, zenginleştirecek ve çalışan bağlılığı hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak hizmetleri bütünsellik içinde kurumsal müşterilerimize sunacağımız bir platforma dönüşmek” diyen Özcan, şöyle devam ediyor sözlerine: “Yemek kartı alanındaki kuvvetli marka algımızı çözüm sunduğumuz diğer alanlara taşımayı ve firmaların çalışanları ile buluştukları tüm noktalarda bir adres haline gelebilmeyi hedefliyoruz.” Sodexo’nun kendi faaliyet alanları ve bu alanlarda geliştirdikleri yetkinliğin de yardımıyla ekosistemde fark yaratacak yeni iş modellerinin önemine inandıklarını ifade eden Özcan, şunları ekliyor: “Altyapımıza bu iş birliklerini hızla hayata geçirebileceğimiz, hızlı ve düşük maliyetli denemeler yapabileceğimiz, birlikte inovasyon geliştirebileceğimiz bir yetkinlik kazandırıyoruz. Yakın dönemde üzerinde çalıştığımız iş birliklerinin lansmanlarını duyarken, bu iş birliği modellerinin hızla zenginleştiğine tanık olacaksınız.”
VERIYI DAHA ETKIN KULLANACAĞIZ
Bir yandan yeni iş birlikleri ve yeni iş modelleri gündemdeyken, mevcut iş modelinin bel kemiğini oluşturan ödeme sistemleri konusunda neler yapıldığını da soruyoruz Özcan’a. Mobil kart, mobil çek, mobil cüzdan gibi tüketici için yeni sayılabilecek ürünler pandeminin de getirdiği ivmeyle yaygınlaşırken, üye iş yerlerinin ödeme kabul araçlarının iyileştirilmesinin aynı oranda gerçekleşip gerçekleşmediğini merak ediyoruz. Ödeme ekosistemi entegrasyonları konusunda hızlı davranabildiklerini ifade eden Özcan, “Müşterilerimiz için deneyimi uçtan uca sorunsuz ve en hızlı şekilde sağlamamıza olanak sağlayacak süreç dijitalleştirmeleri, kanal geliştirmeleri ve kanallar arası deneyimin tutar-
lı olmasını sağlayacak konulara da yatırımlar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bu yolculukta veriyi daha etkin kullanmamızı sağlayacak analitik çözümleri, süreçlerimizde otomasyon ve verimlilik sağlayacak RPA (Robotic Process Automation) araçları, ürün geliştirme sürecimizi ve ekosistem işbirliklerini hızlıca hayata geçirmemize olanak sağlayacak mikro servis mimarisi ve API teknolojileri gibi konularda da yatırımlar yapıyoruz” diyor.