Lokal temalı ürünlerle dünya markası olmayı hedeflediği Gourmet Ladies için gerekli ilk adımları 2021’de tamamlayacaklarını açıklayan markanın kurucusu Ezgi Nur Aydın Hacıevliyagil, MENA bölgesine ihracat yapmaya başladıklarını, Hollanda’da doğal gıda satışı yapan satış noktaları ile görüştüklerini ve radarlarında Almanya’daki bazı noktaların olduğunu söylüyor. Aydın Hacıevliyagil ile Gourmet Ladies girişiminin kuruluş hikayesini, büyüme stratejilerini ve 2021 planlarını fortuneturkey.com’da konuştuk.
BEGÜM NUR ALKIŞ
Kısaca girişimin ortaya çıkış hikayesinden ve girişimle ulaşmak istediğiniz hedeflerden bahseder misiniz?
Yeditepe Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım lisans eğitimim sonrasında kariyerime global bir firmada pazarlama iletişim departmanında başladım. Daha sonra babam ile birlikte sigorta sektöründe çalışırken dijitale olan ilgim paralelinde Yeditepe Üniversitesi’nde elektronik ticaret yüksek lisansı yapmaya karar verdim. Kurumsal hayatımı son olarak bir kozmetik firmasının marka departmanında çalışarak sonlandırdım ve okulda aldığım girişimcilik dersinin beni çok etkilemesiyle birlikte kendimi bu yönde geliştirmeye ve ilerletmeye karar verdim, ardından da Gourmet Ladies’i kurdum.
Girişimciliğimin yanında mezun olduğum yüksek lisans bölümünde öğretim görevlisi olarak dijital içerikler üzerine ders verme imkanım oldu. İş fikrim 2015’te kız arkadaşlarımla “paylaşarak büyümek” mottosu ile geliştirdiğimiz blog hesabını; ilgi alanım, akademik kariyerim ve aldığım eğitimler doğrultusunda lokal noktalardan edindiğim deneyimleri ev tüketim odaklı üretime çevirme hayali ile başladı. 2018’de KOSGEB’ten aldığım kadın girişimci eğitimini tamamlayıp hibe alarak Aralık 2018’de iş fikrimi hayata geçirdim. Gourmet Ladies blog sayfası içeriğini oluştururken sosyal medyada popüler olan yerleri seçmekten ziyade yerel halkın nerelere gittiğini araştırarak rotamızı belirliyorduk. Bu gezi kültürü bana; ülkemizde yaptığım gezilerde de aynı şekilde rota oluşturmamı sağladı ve bu sayede çok fazla lokal üreticiyle tanışma imkanı buldum. Onlarla konuştukça hem onların sorunlarına şahit oldum hem de üretimini gerçekleştirdikleri ürünlerin ne denli bir kıymet ve emek içerdiğini gördüm.
Kuveyt ile yakın zamanda ihracata başlamayı planlıyorsunuz. Züber’e rakip bir ürünle Hollanda pazarına da açılmayı düşünüyorsunuz. Bizimle ihracat açısından radarınızda başka hangi pazarlar yer alıyor ve bu alandaki hedefleriniz nelerdir paylaşır mısınız?
MENA bölgesine ihracat yapmaya başladık Dubai’den ilgi büyük. Hayallerimiz ve hedeflerimiz doğrultusunda Avrupa’nın da birçok noktasında bulunan hem online hem de offline butik lifestyle mağazalarda satış yapmak ve Gourmet Ladies’i lokal bir dünya bir markası haline getirmenin ilk adımlarını 2021’de tamamlamayı hedefliyoruz. Bunun için Hollanda’da doğal gıda satışı yapan satış noktaları ile görüşmelerimiz başladı aynı zamanda Almanya’da da radarımızda olan bazı noktalar var. Sağlıklı atıştırmalık tarafında aslında 1,5 yıldır üzerine çalışıyoruz. Hiçbir katkı maddesi kullanmadan raf ömrü kısa olmayacak ve tadı bozulmayacak bir ürün çıkarmak için uğraşıyoruz. Piyasadaki birçok ürünün aksine bir tatlı bir de tuzlu sağlıklı atıştırmalık çıkarmak istiyoruz bunun için Ar-Ge çalışmamız hala devam ediyor. En çok içimize sineni piyasaya sürmek için sabırla çalışmaya devam ediyoruz.
Gourmet Ladies’in üretim felsefesinden ve ürünlerinden kısaca bahseder misiniz? Ürünlerin belirlenmesi aşamasındaki üretim stratejiniz nedir?
Gourmet Ladies’in felsefesi doğal ve katkısız olan ürünleri dünyanın neresinde üretiliyorsa o ham madde besin değerini kaybetmeden, o topraklardan lokal üreticilerden alarak ev tüketimine katkı sağlamak olarak tanımlayabilirim. Her şeyden öte lokal tüketimi bir hayat felsefesi olarak benimsemek ve deneyimleri öncü kılmak marka felsefesinin temelini oluşturuyor.
Kahve, çay, fıstık ezmesi ve baharat ürünlerimiz mevcut. 2021 hedeflerimiz arasında ürün çeşitliliğimiz artırmak en önde gelen hedefimiz ve tabi ki daha çok kişiye ulaşmak da istiyoruz. Şu anda beş farklı kategori üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Bu kategorileri yıl içerisinde müşterilerimize sunmayı hedefliyoruz. Mevcutta üretim yerlerimiz: İzmir, İstanbul, Antalya’da yer alıyor, çok yakında Denizli ve Kırıkkale de listemize eklenecek. Üç kadın üreticimizle yola devam ediyoruz, ürün çeşitliliğimiz arttıkça üreticilerimiz de artmaya devam edecek.
Ürünün, nereden geldiğini, hangi çiftlikte, ne koşullarda yetiştiğini bilmeliyim. Kahve yurt dışından getirdiğimiz bir ürün ancak yer fıstığımız yerli üretim ve Osmaniye’den geliyor. Bunun gibi çay ve diğer ürünlerde de ham maddelerin besin değeri kaybetmeden verimli topraklardan elde edilmesi benim o ürünü seçmemde çok önemli bir yer teşkil ediyor. Şu anda da yeni ürünleri oluştururken kendi topraklarımızda yetişen ürünleri seçmeye dikkat ediyorum bu sayede; üretim ve tüketim alanında paramız da yerelde kalmış oluyor. Sağlıklı üretim, sürdürülebilirlik ve lokallik de işte tam burada devreye giriyor. Bir ürünü seçerken önceliğim doğal ve katkısız olmasının yanı sıra hangi koşullarda üretildiği, ürünün nerede, kim tarafından üretildiği, nasıl paketlendiği bütün bunlara çok dikkat ediyorum. Kendi evime sokmadığım bir ürünü, ürün yelpazeme kesinlikle eklemem, satışa sunduğum ürünlerinin arkasında durabilmem bu benim için çok önemli.
Pandemi tüketim alışkanlıklarını ve tercihlerini değiştirirken, doğal ve sağlıklı ürünlere yönelim de arttı. Sizin bu konudaki sektörel ve dünyadaki trendlere yönelik gözlemleriniz nelerdir? Tüketici beslenme alışkanlıklarında yeni dönem trendleri sizce neler olacak?
Pandemi, online satış odaklı bir politika izlediğimiz için bizi olumlu yönde etkiledi. İnsanların online alışveriş yapma çekincesi bu alışkanlığı kazanmaya başladıkça kırıldı ve insanlar güvenli alışverişi deneyimleyerek öğrendiler. En büyük mutluluğumuz tekrar tekrar web sitemizden girip yapılan alışverişlerden gelen olumlu geri dönüşler.
Bunun dışında online alışverişte gıda sektörü çok daha geri plandayken şimdi marketlere girip vakit geçirmek istemememiz ve sağlığı birinci sıraya koymamız ile birlikte online alışveriş okur-yazarlığı da arttı. Amacımız bu olumlu gelişmelerin sürdürülebilir olması, bunun için her geçen gün kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik noktasında ambalaj seçimlerimiz ve odağımız olan ev tüketimi konusunu ele alabilirim. Web sitemizden verilen tüm siparişlerde alışveriş listesi ve bez çanta gönderiyoruz bu sayede ihtiyaç dışında bir ürün alınmamasını, gıda israfının önüne geçmeyi de vurguluyoruz.
Dünyada sağlıklı beslenmek, “superfood” içeriklerini tüketmek, sürdürülebilirlik, çevre duyarlılığı gibi konular oldukça trend. Belki de bundan 50 sene sonra vegan beslenme konusunu daha fazla konuşuyor olacağız. Artık birçok hastalık beslenme alışkanlıklarımızla bağlantılı olarak ortaya çıkıyor. Şu anda da dünya çapında yaşamış olduğumuz bu salgın sebebiyle daha çok bağışıklık kuvvetlendirici ürünler tüketmeye gayret gösteriyoruz. Gıda sektöründe de bu alana yönelik ürünler daha çok tercih edilmeye başlandı. Örneğin biz de uzun süredir üzerinde çalıştığımız zerdeçallı bir baharat karışımını çok yakın bir süre önce satışa sunduk. Tüketiciler bundan sonraki süreçte de salgın bittiğinde artık sağlıklı ve bilinçli ürün tüketimine yönelmeye devam edeceği için bizde kendi stratejimiz doğrultusunda trendlere uymaya devam edeceğiz.
2021 yılsonu hedeflerinizden bahseder misiniz?
2021 ve sonrasında da ev tüketimi ve online alışveriş odağıyla 2018’de çıkmış olduğumuz yolculuğumuza aynı kararlılığımızla devam edeceğiz. Türkiye’nin birçok noktasına kısa sürede online alışveriş sayesinde ulaştık ve sadık müşteri kitlesi yarattık. Yılsonuna kadar çıkaracağımız yeni ürünlerle birlikte mevcutta 220 TL olan sepet ortalamamızı yüzde 70 arttırmayı hedefliyoruz. Markamızı gurme marketlere de taşıyoruz. 2021’de İzmir, Ankara ve İstanbul’daki marketlerin yanında Ege’nin farklı noktalarına ve Karadeniz’e de yayılmak istiyoruz. Online alışveriş müşterilerimizin yüzde 40’ının bu bölgelerde yaşadığının altını ayrıca çizmek isterim.