Oyuncak sektörü ikinci ardışık yılda da satışlarında gerileme yaşarken, renkli, iç içe geçen plastik tuğlalar tersi bir durum sergiliyor.
Danimarkalı Lego’nun yılın ilk altı ayındaki satış geliri yüzde 13 oranında arttı ve pazar payı gittikçe büyümeye devam ediyor.
Analistler, oyuncak satışlarına bakıldığında Lego’nun bu yıl sektörde tüm büyümeyi sırtladığını belirtiyorlar.
2000’li yılların başlarında iflasın eşiğine gelen Lego, işini yeniden düzenledi, müşteri portföyünü çeşitlendirdi ve enflasyonist pazar koşullarında bile satışlarını artırdı.
Bunu da, çocukların yanı sıra yetişkinleri de cezbeden seçeneklere yönelerek, dijital oyun dünyasına dalarak, Lego içeriğini tüketicilerle buluşturmak için stüdyolar ve streaming kanallarla iş birliği yaparak ve tedarik zincirini kısaltmak ve daha etkin hale getirmek için dağıtım merkezlerine yakın üretim tesisleri kurarak başardı.
Lego’nun portföyünde Star Wars ve Harry Potter’dan araba sevdalıları ve hayvanseverlere kadar çok geniş bir kesime seslenen seçenekler yer alıyor.
Lisans anlaşmaları oyuncak şirketleri için uzun zamandır önemli bir strateji. Sinema ve televizyon şovlarıyla telif anlaşmaları yapmak Lego gibi markaların daha da güçlenmesini sağlıyor.
Lego ilk lisans anlaşmasını 1999 yılında, Star Wars setleri için Lucasfilm’le imzaladı. Analistler, Lego’nun rakiplerine göre çok daha önce yetişkinleri radarına aldığına dikkat çekiyorlar.
Lego son yirmi yılda Harry Potter, Lord of the Rings, Marvel, Jurassic Park ve Pixar gibi yapımları oyuncak haline getirerek önemli bir sıçrama kaydetti.
Lego, gösteri dünyası dışında Van Gogh ve Leonardo da Vinci gibi ünlü ressamların yapıtlarının lego’larını da hazırlayarak yeni müşteriler kazanmayı başardı. (Kaynak: Fortune.com)