Yeni nesil danışmanlık şirketi olarak yola çıkan ve geldiği noktada 3 kıtada müşterileri için proje geliştiren Labrys, 2021’de yüzde 20 büyürken ulaştığı ülke sayısını 15’e yükseltmeyi hedefliyor. İnsan kaynağı olarak da büyümeyi sürdüren şirket, bu kulvarda da yüzde 25 oranında büyümek istiyor.
Kitle pazarlaması, pazarlama otomasyonu ve müşteri deneyimi alanlarında strateji geliştiren ve uygulamalar arasında köprü kuran Labrys, pazarlama ve işletme bilgisini, teknoloji birikimiyle harmanlayan yeni nesil bir danışmanlık şirketi olarak çalışmalarını sürdürüyor. 2013 yılında bir girişimci şirket olarak kurulan Labrys, geldiği noktada müşteri deneyimi dönüşümü projeleriyle 3 kıtada hizmet sunuyor.
İstanbul ve Dubai ofislerinde bulunan deneyimli ekibiyle müşterine hizmet sunan Labrys, 2021 yılında büyüme eğilimini korumaya devam ediyor. Pandeminin etkilerine rağmen başarılı bir dönemi geride bıraktıklarını belirten Labrys Yönetici Ortağı Sinan Günal, şu değerlendirmeyi yaptı:
“2020 yılını hedeflediğimiz karlılık ve büyüme ile bitirdik. Birçok kurum ve sektörün varoluş krizi yaşadığı dönem, Labrys’in planlamaları doğrultusunda finansal olarak büyüdüğü, insan kaynağı olarak yüzde 50 genişlediği, coğrafya olarak yeni bölgelerde hizmet vermeye başladığı bir yıl oldu. Orta ve Doğu Avrupa, Türkiye, Ortadoğu, Afrika ve Rusya’da operasyonlarını sürdüren şirketimiz, şimdiye kadar 13 ülkede, 15’i aşkın sektörde 50’nin üzerinde projeye imza attı. Bu süreçte, 3 yıllık bir sürede 6 kat büyümeyi gerçekleştirerek, ciddi bir başarı hikayesi yarattık. 2021’de de bu başarı grafiğini korumak ve büyümek istiyoruz. Bu kapsamda hizmet sunacağımız ülke sayısını 15’e çıkarmayı hedefliyoruz. Organizasyonel büyümemizi de sürdürüyoruz. Labrys olarak 2020’de kadromuzu yüzde 50 büyüttük. 2021’de bu ivmeyi koruyarak İK profilini çokuluslu hale getirmeyi ve yüzde 25 oranında büyüme gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”
Danışmanlık, teknoloji seçimi, teknoloji uyarlaması ve entegrasyonlar ile stratejik servisler olmak üzere dört ana başlık altında çözüm sunan Labrys, bu hizmetlerle ulaştığı müşteri sayısını yükseltmeyi hedefliyor. Yola müşteri lokasyonlarında kurulan iş uygulamaları için danışmanlık yapmak hedefiyle çıktıklarını belirten Sinan Günal, “Teknoloji dünyasının geçirdiği hızlı değişim ve iş ortaklığı yaptığı teknoloji firmalarının stratejilerindeki değişiklikleri zamanında görüp değerlendirerek, çok kısa bir süre içerisinde bulut altyapısı üzerinde çalışan Müşteri Deneyimi Teknolojileri ile ilgili hizmetler verebilmek için yetkinlik geliştirmeye başladık. Labrys bugün Oracle Müşteri Deneyimi ve Pazarlama Bulutu, Adform, Tealium, Cake ve çeşitli mobil hizmet sağlayıcılarla teknoloji alanında iş birliği yapıyor. Müşteri Deneyimi, Reklam ve Pazarlama Teknolojileri konusundaki iş ortaklıklarını uygun biçimde artırmak ve tamamlayıcı alanlarda yeni iş ortaklıkları yapmak, şirketin sadece 2021’de değil, gelecek dönemde de her zaman gündeminde olacak” dedi.
360 derece hizmet anlayışı
Labrys bütünleşik hizmet anlayışla pazarda farklılaşıyor. Pazardaki oyuncuların toplam iş sürecine bakıldığında işin sadece bir parçasına destek olan çözümler sunduklarını belirten Günal, nasıl farklılaştıklarını ve müşterilerine neler sağladıklarını şöyle anlattı:
“Sistem entegratörleri sadece teknolojinin çalışmasını önemsiyor. Medya ajansları en çok medya harcaması yapmaya ve markanın varlıklarına trafik çekmeye odaklanıyor. Danışmanlık şirketleri aklı verip uygulamayı yapamıyor. Ancak biz Labrys olarak, özellikle, içlerinden geldiğimiz Müşteri Deneyimi ve Pazarlama alanlarında çalışan ekiplerin sıkıntılarını bilerek, yine içinden geldiğimiz teknoloji çözümlerinin hangi stratejilerle en etkin şekilde çalışır duruma getirileceğini belirliyor ve hayata geçiriyoruz. Diğer taraftan, pazarlama ve müşteri deneyimi dünyasının teknoloji ile evliliğinde başarı çıkması ancak teknoloji hayata geçtikten sonra da müşteri tarafındaki ekiplerin yanında olup sistemi işletme, teknoloji kullanımını mevcut iş yapış şekillerine uydurma ve olası süreç değişiklik ihtiyaçlarını göstermekle mümkün. Labrys’in fark yarattığı en önemli alanlardan bir tanesi de burası. İş modelimiz sayesinde, yarattığımız verimlilikle para kazanıyoruz. Standart çerçeveli paketlerimiz ile müşteri baştan ne ödeyeceğini biliyor; saat bazında değil, yapılacak iş bazında bir görüşme oluyor ve sonuçta yaptığımız her işte ciddi optimizasyon noktaları yakalayabiliyoruz.”
Pandemiyle 10 yılda gerçekleşecek dönüşüm 4 ayda yapıldı
Pandeminin kurumlar için en önemli etkilerinden birinin kritik değişimleri kısa sürede gerçekleştirmek zorunda kalmak olduğunu belirten Günal, “Yapılan çeşitli araştırmalara göre yaklaşık 8-10 yıl sürecek dönüşüm 2-4 ayda gerçekleşti. Bu şirketler açısından önemli bir adaptasyon sorunu getirdi. Labrys’in kurguladığı tüm hizmet yapısı ise pandemi öncesinde bile bu yapıları ayağa kaldırmak ve pazarlama tarafındaki dijital dönüşümü en verimli şekilde gerçekleştirmek amacıyla kurgulanmıştı. O nedenle müşterilerimizin taleplerine çok hızlı yanıt verebildik. Bu süreçte yeni denetim ürünümüz “CX & Digital Marketing Audit”i pazara sunduk. Bu ürünle müşterilerimizin bu yeni dünyaya hazır olup olmadıklarını 7 ayrı başlık ve 65’in üzerinde soruyla denetleyip açıklıkları belirliyoruz. Daha sonra ise bu açıklıkları gidermek için neler yapılabileceği konusunda birlikte yol haritaları çıkartabiliyoruz” dedi.
Dijital kanallarda verimlilik artırılmalı
2021’de pazarlamanın, yalnızca bir reklam ve markalama yönetiminden şirketin gelir tablosuna doğrudan etki eden bir odağa evrilmesi gerektiğini vurgulayan Günal, “Bu noktada dijital kanallardaki verimliliğin hızla artırılması gerekiyor. Gerek satış gerekse destek ve çağrı merkezi ekiplerinin evden çalışırken sorun çözebilecek teknoloji ve deneyim ile donatılması da kritik olacak” dedi.
Son yıllarda gelişen hedefleme ve segmentasyon yöntemlerinin 2022 yılı başından itibaren birçok sıkıntı yaşayacağını hatırlatan Günal, markaların artık uzun yıllardır ihmal ettikleri kendi müşteri verilerinden, reklamdan başlayarak çağrı merkezi iletişimlerine kadar, müşteri deneyiminin her aşamasında daha fazla faydalanacak bir strateji kurmaya başlamasının zamanı geldiğini ifade etti. “Başkasının verisiyle hedefleme yapmanın zamanla giderek daha pahalı hale geleceğini” belirten Günal, üçüncü parti cookie’lerin internet deneyiminin en önemli kimlik sistemini oluşturduğunu, ancak bunların kullanımının kısıtlanmasıyla birlikte yeni bir yaklaşıma ve uzun vadeli veriye dayalı bir stratejiye tüm markaların ihtiyacı olduğunu belirtti.
Bugüne kadar markaların yaptığı dijital dönüşüm yatırımlarının e-ticaretten operasyona, internet dışındaki (offline) mağaza satış işlemleri ve CRM’den müşteri ilişkileri ve çağrı merkezi yazılımlarına kadar modernize olmuş ancak birbiriyle konuşmayan veri siloları oluşturduğunu ifade eden Sinan Günal, kurumların sahip oldukları ve hatta olabilecekleri tüm verileri haritalayarak marka iletişiminden müşteri ilişkilerine kadar tüm müşteri deneyimi süreçlerinde kullanılabilir hale getirilmesinin ve kişiselleştirmenin önemine vurgu yaptı.