Aon Risk Zirvesi’nde kutuplaşan dünya ve küresel ticaret savaşlarıyla birlikte şirketlerin karlılığını tehdit eden riskler ele alındı. Aon Risk Çözümleri EMEA Yönetim Kurulu Başkanı Carlo Clavarino, ekonomik yavaşlama riskinin yanı sıra dünyayı bekleyen en büyük iki riskin; siber riskler ve yaşlanan işgücü olduğunu söylüyor.
Ekonomik yavaşlama, gündemdeki bir numaralı risk olmaya devam ediyor. Peki, diğer riskler neler? “Riskli kararlar, bilinçli cesaret ister” sloganıyla düzenlenen Aon Risk Zirvesi’nde bu soruların cevabı arandı. 3 Ekim 2019’da, İstanbul’da düzenlenen zirvede, dünyanın karşı karşıya kaldığı risklere ve risk öngörüleri konuşuldu.
“BÜYÜME MODELİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Etkinlikte konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, iş dünyası için riski doğru algılayıp, doğru yönetmenin, bugün her zamankinden daha kıymetli olduğunu vurguladı. Kaslowski sözlerini şöyle sürdürdü: “Aon’un 60 ülkeyi kapsayan 2019 Global Risk Yönetim Anketi, bu trendi doğrulayan önemli bulgular içeriyor. İş dünyası temsilcileri, en önemli risk olarak gördükleri ekonomik yavaşlamadan siber saldırılara kadar oldukça geniş bir yelpazede bir risk haritası ortaya koyuyorlar. Aon’un yaptığı ankette iş dünyasının en önemli risk olarak gördüğünü belirttiği “ekonomik yavaşlama” ülkemizin yüzleştiği önemli risklerin başında geliyor. Türkiye olarak bu riski yönetebilmemiz için mevcut büyüme modelimizi gözden geçirmemiz ve onu kısa ve orta vadede bizleri bekleyen finansal, jeopolitik ve çevresel risklere göre tasarlamamız şart.”
“RİSKLERE HAZIRLIKLI OLUN”
Dünyadaki tüm kurumlar, sektörler ve ekonomilerin daha önce hiç olmadığı kadar çok riskle karşı karşıya olduğunu belirten Aon Risk Çözümleri EMEA Yönetim Kurulu Başkanı Carlo Clavarino, ‘Buna rağmen, pek çok organizasyonun bu riskler için yeterince hazırlıklı olmadığını görüyoruz. Aon’un 2019 Global Risk Yönetimi Anketi bulguları ve risk yöneticilerinin öngörülerine dayanarak oluşturduğumuz ‘İlk 15 Risk’ ve 2022 için ‘İlk 10 Risk’ öngörülerinde ilk sırada ekonomik yavaşlamanın yer alması tüm dünyadaki şirketleri önemli tedbirler almaya itiyor. 10 yıl önce global finansal krizin tüm dünyada zirve yaptığı dönemde bir numaralı risk olarak gösterilen bu risk 2019’da tekrar ilk sıraya yerleşti. Arada geçen iki yılda dünya ekonomisinin beklenenin altında bir büyüme göstermesi, devam eden ticaret savaşları ve jeopolitik risklerin derinleşmesi sebebiyle dünyadaki tüm şirketler ekonomik yavaşlamanın sarsıcı etkisini hissetmeye devam edecek” diyor.
Son dönemde kutuplaşan dünya ve başlatılan küresel ticaret savaşları ile birlikte tüm dünyadaki şirketleri bekleyen en önemli risklerin arasında politik riskler, iklim değişikliği ve artan doğal afet riskleri, şirket satın almaları ve birleşmelerle ilgili riskler, siber riskler ve yaşlanan işgücü ve bununla ilgili risklerin öne çıktığını belirtiliyor. Zirvede iş dünyasının profesyonel isimleri gündemdeki riskleri değerlendirdi. Global ölçekte faaliyet gösteren Türk şirketlerinin karşı karşıya olduğu risklerin tartışıldığı panele; Koton CFO’su Özlem Yeşildere, İzocam CFO’su Doruk Özcan, Standard Profil Group CFO’su Cem Kabak, Siemens Tedarik Zinciri Yönetimi Direktörü Tuğrul Günal ile Batı Anadolu Çimento Sanayii İcra Kurulu Üyesi Feyyaz Ünal katıldı.
“DÜNYADA BELİRSİZLİK HAKİM”
Zirve, ekonomi yazarı Uğur Gürses’in sunumuyla sona erdi. Gürses, “Küresel Ekonomilerin Geleceği” başlıklı sunumunda dünya ticaretinin giderek küçüldüğüne dikkat çekerek, “Dünya hiç olmadığı kadar belirsizliğin hâkim olduğu bir dönemden geçiyor. Bu belirsizliğin ekonomiye risk olarak yansımalarını tüm dünya deneyimliyor. Küresel ticaretteki küçülme, son dönemde dünyada yükselişte olan popülizm temelli siyaset ve siyasetçilerin başlattığı küresel ticaret savaşları belirsizliği tetiklerken, piyasalar için de büyük bir risk ve önemli bir tehdit oluşturuyor. Bu belirsizliğin etkilerinin tüm dünyadaki şirketler tarafından hissedildiğini görüyoruz. Aon’un Global Risk Yönetimi Anketi’nde geçmiş dönemlerde 30. sıralarda yer alan piyasa şartlarındaki belirsizlik riskinin 2019’da 3. sıralara yükselmiş olması da bunu kanıtlıyor. Bu belirsizlik ve riskler karşısında şirketlerin bilanço küçültücü tedbirleri uygulaması, nakit akışını ve ilgili riskleri iyi yönetebilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor” diyor