Tibuk, yaptığı yazılı açıklamada, olimpiyat organizasyonunun yeni bir yaklaşımla kurgulanması durumunda, geleneksel olimpiyat ruhunu tüm boyutlarıyla yakalayan, aynı zamanda dünyadaki sosyal, ekonomik ve teknik gelişmelere uygun bir model geliştirilebileceğini, böylece oyunların daha etkili bir organizasyona dönüştürülebileceğini ifade etti.
Mevcut organizasyon modelinin ekonomik ve sürdürülebilir olmaktan uzaklaştığını ve giderek daha da etkisizleşebileceğini kaydeden Tibuk, olimpiyat oyunlarının organizasyon yapısının yeni bir anlayışla kurgulanmasının bugün artık bir ihtiyaç haline geldiğini vurguladı.
Tibuk, son dönemlerde olimpik oyunların, düzenleyici ve katılımcı ülkelerin yanı sıra Olimpiyat Komitesi açısından da planlama, uygulama ve oyunlar sonrası sosyal, ekonomik ve finansal sonuçları itibarıyla başarılı olmaktan giderek uzaklaştığını ifade etti.
Yaklaşımlar değiştirilmediği sürece, bu gidişatın daha da olumsuz yönde hızlanarak sürebileceğine işaret eden Tibuk, “Konunun tüm paydaşlar ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının da katılımını mümkün kılabilecek geniş bir uluslararası platformda tartışmaya açılması kaçınılmaz hale geldi. Bu tartışmanın IOC önderliğinde yürütülmesi en uygun yaklaşım olacaktır diye düşünüyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Tibuk, bu kapsamda IOC Başkanı Thomas Bach’a da bir mektup yazdığını ve olimpiyat oyunlarının organizasyonuna ilişkin öneride bulunduğunu aktararak, şunları kaydetti:
“Mektubumda, olimpiyat oyunlarının her seferinde farklı bir yerde yapılması yerine, sabit bir ‘Olimpiyat Çanağı’ oluşturulması gerektiğini belirttim. Önerim, bu organizasyonun önümüzdeki yıllarda etkinliğini artırmak ve fiili erişimini genişletmeyi öngören bir yaklaşıma dayanıyor. Oyunların tarihsel ve sosyo-politik karakteristik özellikleriyle de uyumlu olacak, daha sürdürülebilir ve kapsayıcı bir modele ulaşmasını amaçlıyorum.”
“Olimpiyat Çanağı modelinin 2024 Oyunları için devreye alınması mümkün”
Besim Tibuk, “Olimpiyat Çanağı” önerisinin, olimpiyat oyunlarının küresel eğilimler ışığında daha etkili ve güçlü bir biçimde hayata geçirilmesi için IOC düzeyinde beyin fırtınası başlatmaya yönelik açık bir davet olduğunu belirtti.
“Göçmen Tesisler”e dayalı modelin, “Sürekli Oyunlar Merkezi”ne dönüşmesi gerektiğine dikkati çeken Tibuk, “İnancım odur ki IOC düzeyinde mevcut modelin değerlendirmesine yönelik yapılacak bir resmi çalışma, ilgili alanlarda uluslararası kurumların, özel sektör kuruluşlarının ve girişimlerin de büyük ilgisini çekecektir.” ifadesini kullandı.
Tibuk, önerdiği modelin 2024 Oyunları için devreye alınmasının mümkün olduğunu vurgulayarak, önerisinin detaylarına ilişkin şu bilgileri verdi:
“Ana yerleşke, olimpiyat tarihine kadar giden aşikar tüm nedenlerden ötürü Atina olarak tayin edilecektir. Ayrıca, belirlenecek kıstaslara sadık kalınarak ilk aşamada uydu yerleşkeler İstanbul, İzmir, Roma, Selanik, Napoli ve İskenderiye olarak sıralanacaktır. Genel olarak tüm bu merkezlerin düşünülebilecek gerekli kriterleri tam olarak karşıladığına inanıyorum. Bu şehirlerden bazılarının tarihsel, ekonomik, sosyal ve coğrafi özellikleri itibarıyla büyük resme ayrıca yüksek katma değerli unsurlar katacağını da düşünüyorum.”