Irak ve Suriye’de terörist örgütlerden gelebilecek saldırıların bertaraf edilmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerektiğinde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi, yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasını içeren Başbakanlık Tezkeresi dün akşam TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç dün akşam Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Irak ve Suriye tezkerelerinin birleştirildiğini ve Türkiye’nin karşı karşıya olduğu bütün tehditleri kapsayan bir metin oluşturulduğunu bildirdi.
Tezkerede şöyle denildi:
“Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye’deki tüm terörist örgütlerden ülkemize yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı güvenliğin idame ettirilmesini sağlamak, kriz süresince ve sonrasında hasıl olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye’nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere… TSK’nın gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması, bu kuvvetlerin hükümetin belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için… TBMM’den bir yıl süreyle izin istenilmesi kararlaştırılmıştır” denildi.
Türkiye’nin güney kara sınırları boyunca ulusal güvenliğine dönük risk ve tehditlerin, son dönemde yaşanan gelişmeler neticesinde ciddi biçimde arttığı belirtilen tezkerede şu ifadeler yer aldı:
“Irak’ın kuzey bölgesinde silahlı PKK terör unsurları varlığını sürdürmektedir. Öte yandan Suriye ve Irak’ta diğer terör unsurlarının sayısı ve ortaya koydukları tehditte de önemli artış gözlenmektedir. Nitekim bu nedenle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi aldığı kararlarla, Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını teyit etmiş, bu ülkelerdeki terör faaliyetlerini kınamış, IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı BM üyesi tüm ülkelere BMGK kararı ve uluslararası hukuk çerçevesindeki sorumluluklarına uygun şekilde gerekli tedbirleri alma çağrısında bulunmuştur.”
Esad rejiminin desteği ve işbirliği sayesinde Suriye’deki faaliyetleri için uygun zemin bulan terörist grupların, eylemlerini Irak’a da taşıyarak bu ülkeyi kaos ortamına ve istikrarsızlığa sürüklediği ifade edilen tezkerede, “Dolayısıyla Suriye rejimi kaynaklı tehditlerin kapsamı, terör tehlikesiyle birlikte genişlemiş; bölgesel ve uluslararası barış, güvenlik ve istikrara yönelik ciddi bir tehdit haline gelmiştir” denildi.
Suriye rejiminin balistik füzeler dahil olmak üzere ağır silahlarla yapmakta olduğu saldırıların yol açtığı tahribatın ağırlaştığı, Türkiye’yi hedef alan saldırgan politikaların sürdüğü kaydedilen tezkerede, Suriye rejiminin elinde bulundurduğu kimyasal silah stokları ve üretim tesislerinin imha sürecinin uygun şekilde sonuçlandırılamadığı vurgulandı.
Tezkerede, Türk toprağı kabul edilen Süleyman Şah Saygı Karakolu’na dönük güvenlik riskinin de arttığı ifade edildi.
Tezkerenin yarın TBMM Genel Kurulu’nda ele alınması planlanıyor.
Irak ve Suriye tezkeresi Meclis’te
By Fortune Türkiye