Araştırmalar gittikçe artan sayıda insanın kapitalizme ve serbest piyasa sistemine olan inancını yitirdiğini ortaya koyuyor; küreselleşme ve hızla ilerleyen teknolojinin kendilerini atıl duruma düşüreceğinden kaygılananların sayısı oldukça yüksek.
MICHAEL KLOWDEN, MILKEN INSTITUTE CEO’SU – CNNMONEY
Geçen yıl yapılan Gallup araştırması ABD’de gençlerin yalnızca yüzde 45’inin kapitalizme olumlu baktığını, yüzde 51’inin ise sosyalizmi olumlu bulduğunu ortaya koydu. Yetişkinler arasında ise yalnızca yüzde 56’sı kapitalizme olumlu puan verdi; bu da 2010 yılından beri en düşük seviye.
Eğer bizler kapitalizme ve serbest piyasaya olan inancı yeniden inşa etmek istiyorsak, sistemin sağladığı yararların ABD’de ve dünyada daha fazla insana ulaşmasını sağlamalıyız.
Bu konuda ciddi zorluklar söz konusu. Gelir dağılımı dengesizliği dahil sosyal ve ekonomik bozukluklar, gittikçe küçülen orta sınıf, küreselleşmenin yararlarının adil olmayan dağılımı ve otomasyon nedeniyle iş kaybı tehdidi ekonomik sistemimize olan inancı geriletiyor. Araştırmalar hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde genç insanların ebeveynlerine göre daha yüksek bir hayat standardına sahip olacaklarına inanmadıklarını gösteriyor.
Harvey Opportunity Insights grubuna göre, ABD’de 1940 yılında doğan Amerikalıların yüzde 90’ı 30 yaşına geldiklerinde anne babalarından daha çok kazanıyordu; bu oran 1980’lerde doğanlar için yüzde 50’ye geriledi. Bu tablo sadece ABD’ye özgü de değil. Dünya Bankası raporuna göre, tüm dünyada daha iyi eğitim ve daha yüksek ücretli iş olanakları gittikçe azalıyor.
Oysa serbest piyasa ekonomisi tasarlandığı gibi işlediğinde, sıkıntıları azaltacak çözümler sunabilir, insanların potansiyellerini tam olarak kullanmalarını sağlayabilir. Çin ve Vietnam’da süregelen çarpıcı dönüşümleri buna örnek verebiliriz.
Ancak burada önemli olan serbest piyasa ekonomisini daha iyi bir ambalajla sunmak değil. Somut değişimlere tanık olunmadıkça herkes salt söyleme kulak tıkayacaktır. (çev: Anahid Hazaryan)