İngiltere’deki en son tahvil kargaşası ülkede 1970’lerde yaşanan borç kriziyle karşılaştırılabilir.
Son birkaç günde İngiltere’nin uzun vadeli borçlanma maliyeti artarken paund değer kaybetti. Ender görülen bu kombinasyon, yatırımcıların ulusal borç ve enflasyon üzerindeki kontrollerini kaybettikleri şeklinde yorumlanabilir.
Normalde yüksek faiz para birimini destekler ancak paund bugün (perşembe) sabah itibariyle 1,23 doların altına düşerek Kasım 2023’ten beri en düşük seviyesine geriledi. Paund yeni yıla 1,25 dolar üzeri bir değerle başlamıştı.
İngiltere piyasasındaki sorunlar da, topyekün tahvil satışlarıyla izole bir vaka olmadığına işaret ediyor.
Analistler, halihazırdaki kargaşayı, 1976 yılında yaşanan borç kabusuna benzetiyorlar. O dönemde hükümet para bulmak için IMF’ye başvurmak zorunda kalmıştı. Borçtaki artış aynı zamanda Maliye Bakanı Rachel Reeves’in 12,2 milyar doarlıl cılız destek paketini de etkisiz hale getirmekle tehdit ediyor.
İngiltere Merkez Bankası eski yöneticilerinden ve halen King’s College London’da ekonomi profesörü Martin Weale, mevcut piyasa koşullarının daha da bozulması halinde İşçi Partisi’nin harcamaları kısmak ve vergileri artırmak suretiyle piyasalara, “borcun gerektiği gibi yönetildiği” şeklinde mesaj verebileceğini söylüyor.
Deutsche Bank, İngiltere’nin 2029/30 yılındaki faiz yükünün beklenenden 10 milyar paund daha fazla olacağını söylüyor.
Piyasalar, haftalarca art arda gelen kötü ekonomik haberlerin ardından negatif bir görünüm sergilemeye başladı. İşçi Partisi’nin temmuz ayındaki seçim zaferinden sonra vergilerin artırılmasıyla ekonomik büyüme durdu ve iş dünyasındaki hissiyat bozuldu. GSYİH eylül ayına kadar olan üç aylık sürede düz bir çizgi izledi ve 2024 yılı sonuna kadar durgunluğa girmiş olabilir.