Ortada can sıkıcı bir durum var.Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, gelişmiş ülkelerde uyku bozukluğu ciddi bir salgına dönüşmüş durumda. Günde klasik sekiz saatlik, dinlendirici uyku tavsiyesini yerine getirmek için yanıp tutuşabilirsiniz ama eğer dünya nüfusunun çoğunluğu gibiyseniz ve düzenli olarak günde altı saat ya da daha az uyuyorsanız, sağlığınız tehlike altında. Uyku eksikliği obezite, kanser, Alzheimer, diyabet ve ruhsal bozukluk riskini artırıyor.
“Why We Sleep” kitabının yazarı, Berkeley, Kaliforniya Üniversitesi’nden İnsan Uyku Bilimi Merkezi Direktörü Matthew Walker, “uykusuzluk kişinin kendisine uyguladığı bir tür ötenazidir” diyor.
Uyku artık insanoğlu için neredeyse ulaşılması zor bir lükse dönüşmüş durumda. Modern toplum meşguliyeti, uzun çalışma saatlerini ve sabah erken uyanmayı kutsuyor. Böylece, dünya nüfusunun büyük bir bölümü “az uyuma”ya ayarlanıyor ve bunun sonucunda da, beden performansında bir düşüş gözleniyor.
İngiltere merkezli lüks yatak kuruluşu Savoir Beds’in yöneticisi Alistair Hughes, “insanlar genellikle nasıl bir yatakta rahat edebilecekleri üzerine kafa yormadan hemen uyku haplarına sarılıyorlar” diyor. Hughes’un şirketinin üstün bir el işçiliği ürünü olan ve at kuyruğu kılı gibi premium materyallerden yapılan yataklarının fiyatı 10 bin 500 dolardan başlayıp 125 bin dolara kadar gidiyor. Firma 1905 yılında Londra’daki Savoy Oteli’nin yüksek profilli müşterileri için yatak üretimine başlamış. (Yataklarını tercih edenler arasında Frank Sinatra, Liza Minnelli, Madonna ve Emma Thompson gibi isimler var.)
Hughes’un yatakları belki, Casper ve Purple gibi online akıllı yatak markalarının geliştirmeye çalıştıkları inovasyonlar olan, horlayan bir müşteriyi hafifçe dürten sensörlere ya da takip sistemine sahip olmayabilir ama 100 yıllık bir el işi know-how’ının getirdiği bir güç söz konusu.
Kuşkusuz, iyi bir uyku uyumak için illa ki beş sıfırlı rakamlar harcamak gerekmiyor; uyku alanındaki teknolojik inovasyon ise henüz çok yeni. (Yalnızca ABD’de her yıl reçetesiz ve reçeteli uyku ilaçlarına 30 milyar dolar harcanıyor).
Ocak ayındaki Tüketici Elektronik Şovu’nda tanıtılan Aromarest hem kullanıcıların rahat bir uyku uyumalarına hem de renk, ses ve kokuyla tazelenmiş bir şekilde uyanmalarına yardımcı olacak şekilde tasarlanmış. Bir tür üçü bir arada baş ucu lambası olan aplikasyon kontrollü cihaz renkleri değiştiriyor (yumuşak renkler melatonin salgılanmasını uyarıyor), farklı sesler çıkarıyor (geceleri beyaz ses, sabahları ise enerji veren sesler) ve aromaterapi yayıyor.
Benzer şekilde, 500 dolarlık ergonomik kafa bandı Dreem de uyku sırasında beyin dalgalarını, kalp ritmini ve nefes alıp verme düzenini takip etmek için elektroensefalografi sensörleriyle çalışıyor. Aynı zamanda kullanıcılarının uykularının gelmesine, uyur halde kalmalarına ve uyanmalarına yardımcı olacak sesleri çalmak için kemikten iletim teknolojisini kullanıyor ve bunun için de Wi-Fi ya da Bluetooth bağlantısı gerekmiyor. Bir aplikasyon kişiye özel tavsiyelerle beraber uyku modellerinin ayrıntılı bir analizini sunuyor.
Ayrıca Stanford Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından geliştirilen, kullanıcının sirkadyen ritmini zaman dilimlerine göre ayarlayan ve jetlag’le mücadele etmeyi amaçlayan, ışık-flaş teknolojili Lumos Akıllı Uyku Maskesi var.
Ancak tabii ki, bu konuda mucize çözümler yok. Hatta en iyi yatak ve en inovatif, giyilebilir teknolojik çözümler Walker’ın üzerine basa basa, sağlıklı bir uyku için temel gördüğü, insanın kendi disiplininin yerini tutamaz: Yatağa gidin ve yılın her gününde hep aynı saatte-kaç olduğu fark etmez-uyanın.