Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli, geçen yıl Türkiye’de güneş enerjisi sektörünün olgunluk çağına erişmeye başladığını belirterek, “Önemli sayıda yerli üreticimiz oldu, sanayi anlamında gelişiyoruz. Bu gelişmelerle birlikte 2019’da sektörden lisanslı ve lisanssız santral olarak toplam 950 megavat civarı kurulum, 800 milyon dolar yatırım bekliyoruz.” dedi.
KALELİ, AA muhabirine, sektörün 2019 beklentilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Son dönemde Türkiye’deki firmaların mühendislik ve müteahhitlik anlamında önemli ilerleme kaydettiğini dile getiren Kaleli, güneş enerjisi sanayicisinin de sadece Orta Doğu ve Afrika’da değil, Avrupa ve Avrasya’da da iş yapmaya başladığını söyledi.
Güneş enerjisi santrali kurmanın diğer kaynaklardan elektrik elde etmeyle kıyaslandığında daha kolay olduğuna işaret eden Kaleli, “Aynı kapasiteye sahip termik ya da hidroelektrik santraller 2-3 yılda kurulurken, güneş santralleri 4-5 ay gibi kısa bir sürede tamamlanabilir.” diye konuştu.
Kaleli, yatırımcıların 2020’de sona erecek Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında hızlı şekilde yatırımlarını tamamlayabileceklerini ifade etti.
Lisanslı güneş santrallerinin ihalelerinin gerçekleştirilmesinin ardından yaklaşık 60 megavat civarında kurulum yapıldığına dikkati çeken Kaleli, şöyle devam etti:
“Önceden izinleri alınan lisanslı 600 megavatın yaklaşık 100 megavatı iptal oldu. Ya vazgeçildi ya da iptal edildi. Dolayısıyla kalan 500’ün içinden 50’si kurulduysa, kurulmayan 450 megavat var. 2019’da bu lisanslı miktarın 200 megavatının kurulacağını ve lisanssız olarak da 350 megavat daha kurulacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca lisanslı projelerde yerli ürün alım garantisi avantajı var, yani lisanssızlardan farklı olarak Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’dan faydalanabiliyorlar.”
“MALİYETİN DÜŞMESİ BEKLENİYOR”
Kaleli, yenilenebilir enerji kaynaklarının doğası gereği üretildiği yerde tüketilmesinin önemli olduğuna işaret ederek, son iki yılda yapılan düzenlemelerle lisanssız güneş enerjisi kurulumlarının çatı tipi uygulamalara evrildiğini belirtti.
Çatı üstü uygulamalarda ciddi güneş potansiyeli olduğunu vurgulayan Kaleli, “Bu alanı mutlak suretle değerlendirmemiz lazım. Uzak Doğu hücre fiyatlarını belirliyor, buradaki fiyat düşüşleri ciddi anlamda panel maliyetlerini, dolayısıyla yatırım maliyetlerini azaltıyor. Daha da azalmasını bekliyoruz. Bu aralar teknolojiye bağlı olarak monoperc hücre fiyatları hafif azalırken, polikristalin fiyatları onunla beraber biraz daha fazla azalıyor. Totalde yavaş yavaş geriye geliyor. Bir yıl kadar daha fiyatların düşmesini bekliyorum.” dedi.
Kaleli, Türkiye’de toplam güneş kapasitesinin yüzde 15’inin çatılarda olduğunun tahmin edildiğini söyledi. Çatı üstü uygulamalarda 2019’da potansiyel beklentinin 400 megavatı bulduğunu belirten Kaleli, şöyle konuştu:
“Geçen yıl, Türkiye’de güneş enerjisi sektörünün olgunluk çağına erişmeye başladığı yıl oldu. Önceden çağrı mektubu alıp, süre uzatımı başvurusu olanlar var. Onlardan da bir şekilde yatırıma başlamış ve bu yatırımını bitirememiş, belli bir noktaya gidememiş belki finans zorlukları yaşamış projeler var. Onların bir bölümünün de işletmeye alınacağını tahmin ediyorum. Önemli sayıda yerli üreticimiz oldu, sanayi anlamında gelişiyoruz. Bu gelişmelerle birlikte 2019’da sektörden lisanslı ve lisanssız santral olarak toplam 950 megavat civarı kurulum, 800 milyon dolar yatırım bekliyoruz.”
“ÇATIDA MAHSUPLAŞMA MEVZUATI BU AY İÇİNDE ÇIKABİLİR”
Kaleli, çatı uygulamalarında mahsuplaşmaya yönelik yeni mevzuatın çıkmasının beklendiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Geçen yıl nisan ayında çatı üstü Güneş Enerjisi Santralleri (GES) mevzuatına ilişkin düzenleme yapıldı. Bununla çatı tipi GES’lerin elektrik tarifesi üzerinden enerji satabileceği düzenlenmiş durumda. Dolayısıyla mahsuplaşma olmazsa işin burası havada kalıyor. Mahsuplaşmanın bununla beraber gelmesi lazım. Mahsuplaşma için EPDK taslağını yayımladı, geçen yılın kasım ayı sonuna kadar da görüş topladı. Biz de GÜNDER olarak görüşlerimizi bildirdik. Tahmin ediyorum, bu ay içinde bu mevzuat çıkar.”
GES’lerin yapısına bakıldığında hücre dışındaki ekipmanlarla yüzde 45 yerliliğin yakalandığını dile getiren Kaleli, “Hücre teknolojisi konusunda da bildiğim kadarıyla şu an dört firma çalışıyor. Biri prototip üretimine başladı. İkisi yatırım aşamasında, bir diğer üreticimizin de planlama aşamasında olduğunu biliyoruz. Umarım, en yakın zamanda bu fabrikalar da tamamlanacak ve panel içindeki ekipmanların tamamını yerli olarak göreceğiz.” dedi.