Endüstri 4.0’la birlikte “Robotlar işlerimizi alacak” söylemi her fırsatta gündeme geliyor. Evet, görünen o ki robotlar bazı meslek dallarını devralacak. Ancak, bu gelişmeye iyi yönünden bakarsak yeni iş kolları da ortaya çıkacak. İşte değişen bu dünyada hızlı olmak, bu yeni meslekler için hazırlık yapmak gerekiyor. Örneğin, İngiltere’de hükümet 2014 yılında akademik çevreyle birlikte yeni sanayi devriminde nasıl ileride yer alacaklarını masaya yatırmış ve yeni bir okul konsepti geliştirmiş. University Technical College (UTC) adı verilen bu okullar devlet, üniversite ve özel sektörün bir araya gelmesiyle hızla yayılıyor. Her okulun hamiliğini bir şirket üstleniyor ve bu okulda yetişen öğrenciler o şirkette staj imkanına kavuştuğu gibi o sektördeki gelişmeleri de birinci elden öğreniyor.
Türkiye’nin de orta gelir tuzağından kurtulmak için bu yeni sanayi devrimini yakalaması, katma değerli işler yapması gerektiğini vurgulayan Zeynep Dereli, bunun da kalifiye insan kaynağıyla olabileceğini söylüyor. 3 milyon dolar yatırımla İstanbul ve Ankara’da birer şubesi bulunan Teknoloji ve İnsan Koleji’ni (TİNK) kuran Dereli, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında açılacak olan TİNK ile öğrencileri geleceğin mesleklerine hazırlayacak. Hedef 5 yıl içinde 20 adet TİNK şubesi açmak.
TİNK Kurucu Ortağı ve CEO’su Dereli, dağıtım ağlarının hızlandırılmasından güvenlik için çok çeşitli kullanım alanları bulunan drone’ların 2030 yılında kadar 17 milyar dolarlık bir pazara ulaşacağını hatırlatıyor. Örneğin, Amazon ve Dominos Pizza’nın drone kullanmaya başladığı biliniyor. Bu da bazı meslekleri tarihe gömecek. “Geleceğin insan gücü teknolojiyi iyi kullananlardan oluşacak” diyen Dereli, bazı meslekler yok olsa da yenilerine hazır işgücünü oluşturmak gerektiğine dikkati çekiyor.
Londra’da Shell Trading and Shipping firmasında risk analizi ve araştırma takımlarında çalışan, Türkiye’ye döndükten sonra Shell Türkiye’nin yanı sıra Dündas&Ünlü ve APCO’da çalışan Zeynep Dereli, Endeavor Türkiye’nin de kurucuları arasında bulunuyor. İş dünyasıyla yakın ilişkisi bulunan Dereli, okulda öğrencilere girişim dersi de verileceğini söylüyor. Öğrenciler, 10’ar kişilik gruplar halinde bir şirket kurarak, üretimden pazarlamaya her aşamayı öğrenebilecekler. Öte yandan, TİNK Türkiye iş dünyasının önde gelen kurumlarıyla işbirlikleri de yapmış. Aralarında Kibar Holding, Zorlu Grubu, Yaşar Holding, Arkas ve Borusan’ın olduğu bu kurumların üst düzey yöneticileri TİNK’e gelerek öğrencilere konuşmalar yapacaklar. Ayrıca, öğrencilerin ilgi alanları ve yeteneklerine uygun olarak bu okullarda staj imkanı da sağlanacak.
Dereli, TİNK’te 3D üretim laboratuvarının yanı sıra dinlenme alanlarında teknoloji şirketlerinde olduğu gibi öğrencilerin stres atabileceği, rahat ortamların da yaratılacağını belirtiyor. Ayrıca, yapay zeka kullanılarak öğrencilere bireysel programlar da oluşturulacak. Örneğin, öğrencilerin sınavlardaki hatalarına uygun sorular hazırlanacak. Ya da öğrencinin kendisini geliştirmesi için özel bir etüd programı uygulanacak. Bin 800 kişilik kapasiteye sahip okulun yıllık ücreti 7 bin 500 TL. Teknoloji ve çocuk kelimeleri yanyana geldiğine hep bunun sakıncalarının anlatıldığına dikkati çeken Dereli, “Teknoloji korkulacak bir şey değil. Herkesin kod öğrenmesi gerekir. Bizde 8. sınıflara ders olarak konuluyor ama dünyada 4-4,5 yaşında kod öğrenimi başlatılıyor” diyor.