Küresel teknoloji arenasında yükselişini sürdüren Türk kadın liderler, hem bugünün hem de yarının anahtarı olan yapay zeka penceresinin sis perdesini aralıyor. Son olarak İsveç merkezli telekomünikasyon şirketi Ericsson ve Amerikan teknoloji şirketi Oracle gibi kurulumlarda mega projelere liderlik etmesinin ardından ABD’de danışmanlık hizmeti vermeye başlayan Nil Balek, yapay zekanın hem kendi kariyerindeki hem de iş dünyasındaki yansımasını Fortune Türkiye okurları için paylaştı.
Döneminin yenilikçi teknolojilerinin altında imzası var
Türkiye, Ortadoğu ve Afrika’da kariyer basamaklarını tırmanan ve ABD’de kariyerine başlayan Nil Balek, yapay zekaya dair şu değerlendirmede bulundu: “Yapay zeka, geleceğin değil, bugünün en önemli gündem maddelerinden biri. Teknolojinin bu kadar hızlı geliştiği bir dönemde, yenilikçilik ve uyum sağlama yeteneği liderler için vazgeçilmez özellikler haline geldi. Benim kariyerim de bu dönüşümün bir parçası oldu. Şu anda Amerika’da yapay zekayla çalışmalarımı daha da ileriye taşımaya odaklanıyorum.”
Telekomünikasyon sektöründen bulut teknolojilerine ve dijital dönüşüme uzanan kariyer yolculuğuna yapay zeka odaklı yeniliklerle devam eden Nil Balek, bu süreç boyunca farklı kültürlerle işbirliği yapma fırsatı buldu. Başarısını kültürler arası uyum becerisi üstüne inşa eden Türk bir lider olarak, globaldeki pazarlara kolayca adapte oldu. Her çalıştığı ortamda empatiye dayanan liderlik anlayışını uygulayarak güven kazandı. Böylece, küresel iş dünyasına ve insan yaşamına değer katacak projelerin hayata geçirilmesinde aktif rol aldı. Döneminin yenilikçi teknolojileri olan 3G ve 4G ile gelen yeni servisler ve fiyatlama modelleri, dijital dönüşüm projeleri, bulut teknolojilerine geçiş, bulut tabanlı uygulamalar gibi projelere imza attı.
“60’tan fazla kültürle çalışmak beni dünya vatandaşı yaptı”
Bu projelerdeki başarılarıyla birlikte “Yılın Satıcısı” ve “Yılın Ekibi” gibi ödüller kazandığını söyleyen Nil Balek, “Farklı kıtalarda çalışmak, bana küresel bir bakış açısı kazandırdı. Kültürlerarası işbirliği, empati ve saygı üzerine kuruludur. Liderlik, sadece bir pozisyon değil, sorumluluktur. Bu sorumluluğu yerine getirirken, hem insanları hem de teknolojiyi en iyi şekilde kullanmalıyız. Nitekim, Dubai’de 60’tan fazla farklı milletten insanla çalışmak, liderlik tarzımı şekillendirmemde çok önemli bir rol oynadı. Buradan yola çıkarak hem deneyimlerimin hem de yapay zekanın gücüyle ABD’ye geçişim rahat oldu” diyerek sözlerine şunları ekledi:
“Yapay zeka sayesinde rutin işlerimi otomatikleştirerek, enerjimi daha yaratıcı ve değer katan projelere yönlendiriyorum. Şu an danışmanlık yaparken, yeni iş fikirleri üzerinde de ön çalışmalarımı gerçekleştiriyorum. Yeni projem, yapay zeka sayesinde müşterileri uzmanlarla eşleştirerek yeni bir değer zinciri oluşturmak üzerine olacak.”
“Yapay zeka ile işinizi hızla kurmak ve büyütmek mümkün”
Yapay zekanın faydalarına dair örnekler paylaşan Nil Balek, “Yapay zeka, girişimcilerin iş dünyasına adım atmalarını kolaylaştırıyor. İnternet sitesi oluşturmaktan sosyal medya yönetimine, müşteri hizmetlerinden ödeme sistemlerine kadar birçok alanda yapay zeka destekli çözümler bulunuyor. Örneğin bir gün sürecek kodlama işini, yapay zeka modeliyle birkaç saat içinde tamamlayabilirsiniz. Bu, teknik ekiplerin üretkenliğini artırırken proje süresini kısaltıyor. Ayrıca, ürün veya hizmetinizi sunduktan sonra yapay zeka ile gelen geribildirimleri analiz ederek iş modelinizde anında iyileştirmeler yapabilirsiniz. Bu sayede, teknik bilgiye sahip olmadan profesyonel bir platform oluşturabilir ve işinizi hızla büyütebilirsiniz” dedi.
Kariyer yolculuğu ve yeniliklere uyuma dayalı bakış açısıyla genç yeteneklere ilham olmayı misyon edinen Nil Balek, değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı: “İzmir’den dünyaya açılan yolculuğumda, yapay zeka çağında başarılı olmanın sırrının sürekli öğrenmek ve değişime açık olmak olduğunu gördüm. Türkiye’nin gençleri de kariyerlerini güçlü temeller üzerine inşa ederek küresel bir vizyonla geleceğe adım atabilirler. Benim de Türk bir lider olarak, uluslararası arenada elde ettiğim başarılar ve deneyimler, teknolojiye olan tutkum ve uyum yeteneğimin bir sonucudur. Türkiye’de edindiğim güçlü temelim ve küresel deneyimlerimden yola çıkarak gençlere tavsiyem, geleceğin liderlerini belirleyen vasıflara odaklanmaları olur. Bu vasıfların başında bence yeni teknolojilere hakim olmak, yaratıcılık, empati ve sonuç odaklılık gibi yetenekler var.”