Fortune 500 Türkiye Şirketlerinin Sürdürülebilirlik Barometresi

By Fortune Türkiye

Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik Araştırması, Türkiye’nin en büyük şirketlerinin yer aldığı Fortune 500 Türkiye sıralamasındaki 500 şirketten sadece 88 şirketin sürdürülebilirlik performansını ölçümleyecek paylaşılabilir yeterli veri setine sahip olduğunu ortaya koydu. Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik Araştırması, Türkiye ekonomisine yön veren Fortune 500 Türkiye şirketlerinin ekonomik değer yaratmadaki öncülüğünü, liderliğini sürdürülebilir bir geleceğin tasarımında ortaya koyamadıklarını gösteriyor.

Onur Duydu

Günümüzde şirketlerin değerini ölçümlerken sadece “büyüme ve kârlılık” potansiyeli yeterli olmuyor. Artık şirketlerin performansını ölçümlerken en az büyüme ve kârlılık kadar önemli yeni göstergeler de var. Şirketlerin, çalışanlarına davranışı, tedarik zinciri yönetimi, benimsenen yönetim mekanizması, paydaşları ve toplum için yarattığı etki, özellikle çevreye etkisi vb. ‘Çevresel’, ‘Sosyal’ ve ‘Kurumsal Yönetişim’ diye tanımlanan ‘ESG’ şirketlerin performansı için önemli kriterler haline geldi. ESG kriterlerinin şirketler tarafından benimsenip, etkin bir şekilde uygulanması dünya ve Türkiye sürdürülebilirlik hedeflerini gerçekleştirmek için her geçen gün daha da kaçınılmaz hale gelirken aynı zamanda şirketlere verimlilik, itibar, güven anlamında önemli değerler sunuyor. Bu nedenle dünyada olduğu gibi Türkiye’de de şirketler, ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliği bir bütün olarak ele alan kurumsal sürdürülebilirlik yaklaşımlarını benimsiyor ve yine bu modellere göre klasik iş modellerini değiştirme eğilimine gidiyor.

Türkiye ekonomisine yön veren Fortune 500 Türkiye şirketleri ekonomik değer yaratmadaki öncülüğünü, liderliğini; sürdürülebilirliğin üç ana başlığı olan çevresel, sosyal ve yönetişim anlamında yerine getiriyor mu? Türkiye’nin en büyük şirketleri, sürdürülebilir bir geleceğin tasarımında Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Avrupa Yeşil Mutabakatı, GRI kurumsal sürdürülebilirlik raporlama standartlarına uygun bir stratejiye dayalı eylem planını uyguluyorlar mı?

Fortune Türkiye olarak şirketlerin “Kredi Yaşam Döngüsü”nün her aşamasına yönelik gelişmiş ve bütünleşik çözümler sunarak ayırt edici bir rekabet avantajı sağlayan CRIF Türkiye ile birlikte Fortune 500 Türkiye şirketleri üzerinden gerçekleştirdiğimiz “Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik” araştırmamız dikkat çeken sonuçlar ortaya koydu. Sürdürülebilir bir geleceğin tasarlanmasında yol gösterici olacak Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırması, Türkiye’nin en büyük şirketlerinin sürdürülebilirlik performansının ölçümlenmesi anlamında ilk ve tek olması itibariyle de Türkiye’nin sürdürülebilirlik stratejisinin belirlenmesinde de şirketler ekosistemi bağlamında çok önemli veriler ortaya koyuyor.

Şirketlerin sürdürülebilirlik uyum performansını dünya standartlarında ölçümleyerek hem kendilerinin hem de tedarikçilerinin ESG değerlendirmelerini etkin bir şekilde yapabilmelerine olanak sağlayan CRIF Türkiye’nin yeni nesil dijital sürdürülebilirlik platformu Synesgy üzerinden bilgilerini açık ve net bir şekilde paylaşan Fortune 500 Türkiye şirketleri Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırmasında yer aldı. Araştırma Fortune 500 Türkiye şirketleri ile birebir görüşmenin ardından Synesgy üzerinden sunulan kapsamlı soru setinden oluşan anket yöntemiyle gerçekleştirildi. Synesgy, soru seti ve analiz sistemini Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Avrupa Yeşil Mutabakatı, GRI kurumsal sürdürülebilirlik raporlama standartlarını kapsayan gelişmiş bir algoritma ile oluşturdu. Şirketler çevresel, sosyal, kurumsal yönetişim, şirket ve sektör bazlı olmak üzere 5 ana başlık altında toplanan soruları Synesgy platformu üzerinden online olarak cevapladı. Şirketlerin verdikleri cevaplar, yerel veri kaynakları ile doğrulama ve tutarlılık analizinden geçirildi. CRIF Türkiye’nin uzman analistlerinin detaylı kontrolü ile şirketler uluslararası stan- dartlara uygun oluşturulan skorlama sistemine dâhil edildi.

TÜRKIYE’NIN EN BÜYÜK 500 ŞIRKETINDEN SADECE 88’I SKOR ELDE EDECEK VERI PAYLAŞABILDI

Fortune 500 Türkiye şirketlerini kap- sayan ve katılımın gönüllülük esaslı olduğu Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırması, 15 Ekim 2022 tarihinde başladı ve 27 Ocak 2023 tarihinde tamamlandı. Araştırmaya, Fortune 500 Türkiye şirketlerinden 146’sı katılmayacağını beyan ederken, geri kalan 354 şirketten 167’si Synesgy sistemine kaydını yaptırdı. Bu şirketler- den de 88’i sürdürülebilirlik skorlama- sının sağlıklı yapılabilmesi için gerekli veri paylaşımını gerçekleştirebildi. Başka bir ifadeyle Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırması, sürdürülebilirliğin Türkiye’nin en büyük 500 şirketinden üçte birinin gündeminde yer aldığını ancak sadece 88 şirketin sürdürülebilirlik performansını ölçümleyecek paylaşılabilir yeterli veri setine sahip olduğunu ortaya koydu. Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırması, Türkiye ekonomisine yön veren Fortune 500 Türkiye şirketlerinin ekonomik değer yaratmadaki öncülüğünü, liderliğini sürdürülebilir bir geleceğin tasarımında ortaya koyamadıklarını gösteriyor.

DEĞERLEMEYE GIREN ŞIRKETLERIN YÜZDE 75’I SÜRDÜRÜLEBILIRLIĞE UYUMDA ORTANIN ÜZERINDE

CRIF Türkiye Synesgy skorlama sisteminde ‘A’ notu alan şirketler sürdürülebilirlikte mükemmel düzeyde olurken ‘B’ iyi, ‘C’ orta, ‘D’ yeterli, ‘E’ ise zayıf olarak belirleniyor. Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırmasına katılarak tüm verilerini paylaşan ve skorlama sistemine dahil olarak değerlemeye girebilen 88 şirketin, 19’unun “A” notu alarak sürdürülebilirlikte mükemmel bir düzey yakaladığı görülüyor. Sürdürülebilirlikte iyi düzeyde olan “B” notu alan 33 şirketi de kattığımızda 52 şirketin sürdürülebilirlikte dünya standartlarında bir gelişim yakaladıkları görülüyor. Araştırma, bugün dünyada sürdürülebilirlikte önemli bir başarı olarak görülen “C” notunu da dahil ettiğimizde 66’ı şirketin sürdürülebilirlikte dünya standartlarında önemli bir performansa ulaştıklarını gösteriyor. Başka bir ifadeyle Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırması, skorlama sistemine dahil olan şirketlerin yüzde 75’inin sürdürülebilirliğe uyumda önemli adımlar attıkları ve ortanın üzerinde bir mesafe sağladıklarını ortaya koyuyor. Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırmasında skorlama sistemine dâhil olabilen 22 şirket ise ancak “D” ve “E” notu alabildi. Bu şirketlerin önümüzdeki dönemde sürdürülebilirlik anlamında çok daha radikal adımlar atması gerekiyor. Öte yandan şirketlerin sürdürülebilirlik skoru yüksek olsa da (A ve B alan firmalar) özellikle sosyal ve sektörel skorların daha düşük olduğunu görüyoruz. Nitekim araştırma sonuçları, kurumsal yönetişim ve sektörel kategorilerde şirketlerin orta (D) ve düşük (D-E) seviyelerde notlar aldıklarını gösteriyor.

ŞIRKETLERIN YÜZDE 52’SI ÇEVRESEL VE SOSYAL RISKLERI DIKKATE ALIYOR

Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırmasına katılarak skorlama sistemine dâhil olan 88 şirkete, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) kriterleri altında 60 genel ve 30 sektörel olmak üzere toplam 90 soru soruldu. Bugün dünya şirketler ekosisteminin analizinde çevresel sosyal riskler, özellikle de iklim riski finansal riskler içerisinde görülüyor. Küresel riskler araştırmalarında dünyanın gelecek 10 yılda maruz kalacağı ilk beş riskin çevre ile ilgili olacağı öngörülüyor. Bu da risk yönetim sisteminin çevre ve sosyal riskleri de kapsaması gerektiğini gösteriyor. Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırmasında, “Şirketinizin çevresel ve sosyal riskler de dahil bir işletme risk yönetim sistemi bulunuyor mu? sorusuna şirketlerin yüzde 52’si bir işletme risk yönetim sistemi bulunduğu cevabını verirken, yüzde 32’si şirket olarak riskleri kendi mevcut yönetmelikleri doğrultusunda yönettiğini belirtiyor. Yüzde 16’sı ise çevresel ve sosyal risklerin de dâhil olduğu bir işletme risk yönetim sistem- lerinin bulunmadığını belirtiyor.

ŞIRKETLERIN YÜZDE 55’ININ SÜRDÜRÜLEBILIRLIK STRATEJISI BULUNUYOR

Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırması kapsamın- da yer alan şirketlerin yüzde 26’sı sosyal sorumluluk yönergeleri kapsamında faaliyet gösterdiği toplum ve çevre ile olan ilişkisinde ilgili standartlara uyduğunu belirtirken, yüzde 74’ü uymadığı bilgisini veriyor. “Şirketiniz sürdürülebilirlik inisiyatifleri uyguluyor mu ve/veya şirketinizin ekonomik, sosyal ve çevresel etkiyi yönetmek için resmi bir sürdürülebilirlik misyonu/stratejisi mevcut mu?” sorusuna şirketlerin yüzde 55’i sürdürülebilirlik misyonu/stratejisinin bulunduğu cevabını veriyor. Şirketlerin yüzde 52’si sürdürülebilirlik raporu yayımladıklarını belirtirken, yüzde 48’i çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik sonuçlarına özel bir rapor yayımlamadıkları bilgisini veriyor. Şirketlerin yüzde 59’unda sürdürülebilirlik uzmanı bulunurken, yüzde 41’inde bulunmuyor. Uzmanlar, sürdürülebilirlik uzmanlığının henüz bir meslek olarak tanımlanmadığı günümüzde öncü şir- ketlerin önemli bir çoğunluğunun sür- dürülebilirlik uzmanı ile bu anlamdaki strateji ve politikalarını sürdürmesini çok önemli bir gelişme olarak yorumluyor. “Şirketiniz belirli nicel göstergelerle sürdürülebilirlik performansını izliyor mu?” sorusuna şirketlerin yüzde 80’i çevresel ve yönetişim anlamında sürdürülebilirlik performanslarını izledikleri cevabını veriyor.

ŞIRKETLERIN ÜÇTE BIRI ÇEVREYE OLAN ETKISINI ÖLÇMÜYOR

Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırmasına katılarak skorlama sistemine dâhil olan 88 şirketin yüzde 72’si çevre kirliliğiyle ilişkili emisyonlarını ölçtüğünü, yüzde 28’i ise ölçmediği bilgisini veriyor. Araştırma, 88 şirketten sadece 26’sının ürünlerinin karbon ayak izini ölçtüğünü gösteriyor. Bu da şirketlerin yüzde 70’inin ürünlerinin karbon ayak izini ölçmediğini gösteriyor. Tam bu noktada “ölçmezsen yönetemezsin” özdeyişi ya da işletme teorisi ile belirtirsek şirketlerin çevreye olan etkilerini yönetebilme- leri için öncelikle bilmeleri gerektiğinin vurgulanması kaçınılmaz görünüyor. Sürdürülebilirlik farkındalığı yüksek olan ve bu noktada önemli aşamaları geride bırakan şirketlerin yaklaşık üçte birinin çevreye olan emisyon etkilerini ölçmemeleri, yüzde 70’inin ise ürünlerinin karbon ayak izini ölçmemesi iklim krizi ile mücadelenin öneminin henüz yeterince anlaşılmadığını gösteriyor. Iklim krizi ile mücadelede önemli bileşenlerden biri olan enerji verimliliğine ilişkin soruya şirketlerin yüzde 61’i enerji verimliliği konusunda önlemler aldıklarını, yüzde 39’u ise bir önlem almadıkları cevabını veriyor.

ARAŞTIRMAYA KATILANLARIN ÜÇTE BIRINDE BAĞIMSIZ ÜYE YOK

Geleceği sürdürülebilir kılmanın bir şirket açısından en önemli adımı kurumsal yönetişim ilkelerini uygulamakla başlı- yor. Bu noktada şirketlerin kurumsal yönetişim anlayışının önemli bir göstergesi ise yönetim kuruludur. Aldığı kararlar ile şirket faaliyetlerine yön veren yönetim kurullarının yapısı, fonksiyonları ve işleyişi kurumsal yönetim ve/veya yönetişim uygulamalarının odak noktasını oluşturmaktadır. Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik skorlama sistemine dâhil olan 88 şirketin tamamına yakınında, kurumsal yönetim organı olarak yönetim kurulu yer alıyor. Şirketlerin yüzde 69’unda yönetim kurulunda “bağımsız üye” bulunurken üçte birinde bulunmuyor.

SÜRDÜRÜLEBILIRLIĞI BENIMSEYEN ŞIRKETLERDE DE YÖNETIMDE KADINLARIN ORANI YETERSIZ

Türkiye OECD ülkeleri içerisinde ka- dınların işgücüne katılımında sonlarda yer alıyor. TÜSIAD’ın 2010’lu yıllarda kadınların işgücüne katılımını artırmak amacıyla başlattığı kampanya filmin- de de vurguladığı gibi “tek kanatla geleceğe uçamayız.” Iş hayatında yer alan kadınlar ise hala “cam tavan” diye tanımlanan, iş hayatında yükselişlerini önleyen birçok faktörle erkeklere kıyasla daha fazla mücadele etmek durumunda kalıyor. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde vurgulandığı gibi “Kadınların siyasi, ekonomik ve sosyal hayatın karar verme süreçlerine tam ve etkin bir biçimde katılımlarının ve kadınlara karar verme mekanizmalarında, her düzeyde lider olabilmeleri için eşit fırsatlar tanınmasının güvence altına alınması”nın gerekliliği ve önemi Türkiye için öncelikli adımlardan biri haline gelmeli. Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırmasına katılarak skorlama sistemine dâhil olmalarıyla sürdürülebilirliği benimsediklerini net bir şekilde ortaya koyan 88 şirketin yönetiminde kadın temsiline baktığımızda dahi yeterliliği yakalamayan bir durum söz konusu. Araştırma sonuçları, şirketlerin yüzde 66’sında yönetim kurulunda kadınların oranının yüzde 30 civarında kaldığını gösteriyor. Yönetim kurulunda kadınların eşit olarak temsil edildiği şirket oranı ise yüzde 18. Şirketlerin sadece yüzde 2’sinde kadınlar, yönetim kurulunda sayısal anlamda erkeklerden yüksek. Şirketlerin yüzde 14’ünde ise tek kadın yönetim kurulu üyesi bulunuyor. Cinsiyetler arası maaş eşitliği sorusuna ise şirketlerin yüzde 46’sı eşit maaş politikası uygulandığı cevabını veriyor. Şirketlerin yüzde 54’ünde ise kadın erkek maaş farklılıkları bulunuyor.

ŞIRKETLERIN YÜZDE 71’I SOSYAL SORUMLULUK YÖNERGELERINE UYMUYOR

Şirketlerin faaliyette bulundukları yerlerde toplum yararını önceleyen bir politikalarının olması sorumlu şirketin bir gerekliliği olarak görülüyor. Bu anlamda sürdürülebilirlik hedeflerinin önemli bir bileşeni olan toplumsal etki konusunda Fortune Türkiye & CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik araştırmasında yer alan şirketlere yöneltilen “faaliyet gösterdiğiniz bölgede toplum yararına bir yatırımda bulundunuz mu?” soru- suna yüzde 61’i “evet” cevabını veriyor. Şirketlerin yüzde 39’u ise bulundukları bölgede toplum yararına bir yatırım gerçekleştirmedikleri bilgisini paylaşıyor. Araştırma, şirketlerin sosyal sorumlulukla ilgili ISO 26000 yönergelerine ise büyük oranda uymadıklarını ortaya koyuyor. Nitekim bu yöndeki bir soruya şirketlerin yüzde 26’sı uydukları, yüzde 74’ü ise uymadıkları cevabını veriyor.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...