‘Anahtar teslim’ tasarım sunan Feza Proje, yurt dışı projelerinde daha fazla yer almak istiyor. Feza Proje Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Karabulut ile şirketin projelerini ve hedeflerini konuştuk…
Kamu projeleri, sağlık, yurtiçi-yurtdışı ofis gibi büyük ölçekli projelere kendine özgü tasarımları ile anahtar teslimi tasarım sunan Feza Proje, yurt dışı projelerinde daha fazla yer almak istiyor. İç mimarlık ve grafik tasarımın ayrılmaz bir ikili olarak benimseyen ve bu yönde hizmet veren Feza Proje’nin hedefinde, yerel markalara kurumsal kimlik kazandırarak ulusal ve global pazarda rekabet edecek bir yüz tasarlamak var.
Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Karabulut, “Global ölçekte var olmak tüm tasarım firmalarının önem verdiği konulardan biridir. Biz de bu konuda çok sayıda projede yer almaya çalışıyor ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye önem gösteriyoruz” diyor
İşte 39 yaşındaki, Yeditepe Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü mezunu, Feza Proje Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Karabulut’tan Fortune Türkiye’ye samimi itiraflar…
Kuruluş hikayenizden bahseder misiniz? Gelişim süreciniz nasıl geçti?
Ağabeyim Özgür Karabulut ile, aile şirketimiz olan Feza Reklam’ın 40 yıllık birikimi ve tecrübesi ile birlikte Feza İç Mimarlık firmasını kurduk. Firmamız yurtiçi, yurtdışı ofis, sağlık ve kamu projeleri gibi büyük ölçekli projelerde yer alırken, özel tasarım gerektiren fuar stantları ve kurumsal marka kimliklendirme çalışmaları yapmaktadır.
Markanın logosundan cephe giydirmesine; iç mekân tasarımlarından mobilyalarına kadar tüm detayları aynı kurumsal dili konuşacak şekilde bir araya getiriyoruz. İç mimarlık ve grafik tasarımın ayrılmaz bir ikili olduğunu düşünerek kendimizi bu yönde geliştirmek için ayrıca özel bir uğraş gösteriyoruz. Hedefimiz; yerel markalara kurumsal kimlik kazandırarak ulusal ve global pazarda rekabet edecek bir yüz tasarlamak.
Ürün çeşitliliği hakkında bilgi verir misiniz? Ürünleriniz içerisinde teknoloji yoğun olan ürününüz olarak hangisini gösteriyorsunuz? İşbirliği yaptığınız firmalar var mı?
Feza ailesi olarak, yapı tasarımına dair birçok önemli marka ile iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Gelişen ve yenilenen teknoloji içerisinde yenilikleri ve dönüşümleri takip etmek adına Ar-Ge ve piyasa araştırması bizim için önem arz ediyor. Tasarım uygulama alanlarında yardımcı elemanlar olan, modüler bölme sistemleri, zemin döşeme malzemeleri, tavan kaplama malzemeleri, özel tasarım mobilya ve iç dekorasyon ürünleri gibi birçok alanda hizmet veriyoruz.
Ofis tasarımı ve ofis ortamı renkleri, iklimlendirilmesi gibi koşulların işyeri ortamı iyileştiğinde, çalışan personellerin verimliliği yüzde 20 oranında artış gösterdiği yapılan araştırmalara göre kanıtlanmıştır. İyi çalışanları bulma ve korumanın son derece kritik hale geldiği bugün ki iş ortamında, ofis tasarımı şirketlerin silahları arasında yer almaya başladı.
İş birliği içerisinde olduğumuz Nurus ise bu açıdan dünya çapında kendini kanıtlamış Ar-Ge ve kalite çalışmalarına önem veren bir marka. Nurus, tasarım
yönetimini pazarlamanın başlangıç olduğu bir süreç olarak ele alıyor. Dolayısı ile tasarımı teknoloji ve ergonomi ile birleştirmek markayı diğerlerinden ayırıyor. Markamızda 25 tane tasarım ödülüne sahip, modern, minimal çizgilerde ürünler sunuyoruz. Kayseri’de süregelen fonksiyonel olmayan avangart modeller tercih etme alışkanlığı var. Bu noktada bazen müşterileri ikna etmede zorluk yaşıyoruz.
Bizim logomuzda “motivationdesing” yazıyor. Bir sandalye değiştirmek, bir masa lambası almak bile motivasyonu artırır. Çalıştığınız ofisi sevmek, motivasyonunuz açısından çok önemlidir.
Firmanızın yurt içi ve yurt dışı pazar ağından bahseder misiniz? Hedef pazarlarınızdan ve bu pazarlarda varlığınızı artırmak adına yapacağınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Ağırlıklı olarak yurtiçi çalışmalarımız bulunsa da yurtdışında da önemli projeler gerçekleştirdik. Teslimini birkaç ay önce tamamladığımız Bahreyn’de bulunan çok büyük ölçekli hastane projemiz, en kapsamlı projeler arasında yer almaktadır. Global ölçekte var olmak tüm tasarım firmalarının önem verdiği konulardan biridir. Bizde bu konuda çok sayıda projede yer almaya çalışıyor ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye önem gösteriyoruz.
2019 yılı nasıl geçti? 2020 yılından beklenti ve hedefleriniz nelerdir?
2019 yılı herkes için zor geçse de, krizi değerlendirmek yeni kapılar, yeni fırsatlar araştırmak şirket içi donanımı yükselten faaliyetlerdir. Piyasalarda yaşanılan dalgalanmalar çeşitli sıkıntılar yaşatsa da 2019 bizim için güzel ve verimli bir yıl oldu. 2020 yılının gelişen ve dönüşen dünyada Ar-Ge’nin daha ön planda olacağını düşünüyorum.
Genç yönetici olarak sizin hedef ve planlamalarınızdan bahseder misiniz? Şirketinize sağlamak istediğiniz katkılar ve şirketiniz adına hedefleriniz nelerdir?
Şirketler varolan düzeni devam ettirebilmek için, daha çok çaba gösterirler. Yenilikte bulunmazsanız başarı çıtası aşağı doğru yönelir. Fakat araştıran, gelişen bir şirket olmak çıtayı yukarı yönde ivmelendirir. Yapmış olduğumuz plan ve hedeflerde buna önem göstermekteyiz. Güçlü bir birikim ve dayanışma içinde olan bir ekiple girdiğiniz yolda, başarısız olma ihtimaliniz çok düşüktür. Bizimde en büyük şansımız çok değerli bir birikimle bu yola başlamış olmamız.
Aile şirketinde kurumsallaşma sürecini nasıl yönettiniz? İkinci kuşak yönetici olmanın avantaj ve dezavantajlarından bahseder misiniz? Genç yöneticilere mesajınız…
İkinci kuşak yönetici olmak aslında belli bir deneyime ve birikime sahip olduğunuzu gösterir. Analiz yapma gücünüzü yanlış ve doğru hamleleri ayırt etmenizi sağlar. Bu da sizi iş hayatında 1-0 önde yola başlamanıza yardımcı olur. Genç yöneticiler risk almaktan çekinmemelidirler, girişimcilik ruhunu kaybetmeden hep o heyecanla başladıkları yolda devam etmelidirler.
Kendinizden de biraz bahseder misiniz?
39 yaşındayım Yeditepe Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü mezunuyum. İki kız çocuğu babasıyım. İş hayatına eğitimim devam ederken başlamış olup, halen üretmeye ve tasarlamaya devam etmekteyim.