ABD enflasyonla mücadele için faiz artırımına giderken, bazı analistler talebin ve dolayısıyla enflasyonun dizginlenmesi için faiz artırımına gidilmesinin doğru bir reçete olmadığını düşünüyorlar.
Danışmanlık kuruluşu MBMG Group’tan direktör Paul Gambles, covid süresince global imalatçıların üretim ve dağıtımda sıkıntılar yaşadıklarına, ilaveten Rusya’ya uygulanan yaptırımların da özellikle emtea tedariğinde sorunlar yaratarak ekonomiler üzerindeki baskıyı artırdığına dikkat çekti.
Avrupa’nın karşı karşıya kaldığı enerji krizine de değinen analist, Avrupa’nın ABD’ye bağımlı bir şekilde Rusya’ya yaptırım uygulayarak “ayağına sıktığını” ifade etti.
“Para politikası yanlış çözüm”
Gambles, talebin hâlâ pandemi öncesi seviyenin altında olduğunu ancak pandeminin zorlukları olmasa bile pozitif bir durumdan söz edilemeyeceğini kaydetti.
Analist sözlerini şöyle sürdürdü: “ABD’de istihdam olması gereken rakamın 10 milyon altında ve covid, kapanmalar olmasaydı da, daha iyi bir tablo önümüze çıkmayacaktı. Kısacası, nereden bakarsanız bakın, istihdam pazarında çok ciddi bir açık var. Ve yine , bunun para politikalarıyla çözülebilecek bir sorun olduğunu da sanmıyorum.”
Gambles, arzdaki şokların ara ara ortaya çıkmasıyla, merkez bankalarının enflasyon üzerinde kalıcı bir kontrol oluşturmasının zor olacağını belirtti. Bunun yerine, ABD’nin enflasyona mücadele için mali desteğe odaklanması gerektiğini kaydetti. “ABD’nin 2022 mali yılı federal bütçesi 3 trilyon dolar ve bu da 2021’e göre daha düşük bir rakam. Kısacası, ABD ekonomisinde önemli bir açık var ve para politikası da buna ciddi bir çözüm sunamaz.”
Gambles gibi düşünen başka ekonomistler de var. Nitekim, HSBC’den kıdemli ekonomi danışmanı Stephen King, enflasyon için sadece arz ya da talep şokunun sorumlu tutulmasının yanlış olduğunu, denklemin her iki tarafının da gözetilmesi gerektiğini belirtiyor.
King ve benzeri düşüncede olan ekonomistler, pandemi kapanmalarının yanı sıra, tedarik zincirindeki kırılmaları, Rusya yaptırımlarını, hükümetlerin ekonomilere aşırı para pompalamaları ve gevşek para politikalarını enflasyonu tetikleyen belli başlı nedenler olarak görüyorlar.