Otomotiv sektöründe son üç yıldır yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen yılın ilk altı ayının satış rekorlarıyla tamamlandığını ifade eden Doğuş Otomotiv İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu Başkanı E. Ali Bilaloğlu, önümüzdeki dönemde elektrikli araç satışları ve bu alandaki ürün ve hizmet yatırımlarının artacağını öngörüyor. Elif Erman
Otomotiv sektörü, 2023 yılına pandemi döneminde yaşananlardan dolayı daha temkinli girdi. Beklenmedik bir kriz ortamının, tüm sektörlerde olduğu gibi otomotiv sektöründe de yarattığı kaotik ortam, sektör oyuncularının planlamalarına da önemli ölçüde değiştirdi.
Sektörün bir önceki yıldan devraldığı yarı iletken çip krizi, magnezyum, alüminyum, kauçuk gibi hammadde sorunlarından kaynaklı üretim sıkıntıları, bunların üstüne eklenen lojistik problemlerine bir de Ukrayna’daki savaş halinin eklenmesiyle ekosistemdeki tüm oyuncular hayli zorlu bir dönemden geçti ve geçmeye de devam ediyor. Buna ek olarak, özellikle Avrupa’daki yüksek enflasyon ve artan enerji maliyetleri; devam eden savaş sebebiyle doğalgaz fiyatlarında yaşanan artış, üretim maliyetlerini etkilemeye devam ediyor. Global arenada ardı ardına yaşanan tüm bu gelişmeler elbette Türkiye’deki araç satış fiyatlarında da etkisini büyük oranda hissettiriyor.
YILIN İLK ALTI AYINDA SATIŞ REKORU YAŞANDI
Yaşanan tüm bu gelişmelerin hem Doğuş Otomotiv çatısı altındaki yansımalarını sormak hem de sektörün bugünü ve yarınına dair görüşlerini öğrenmek üzere Doğuş Otomotiv İcra Kurulu ve Yönetim kurulu Başkanı Emir Ali Bilaloğlu ile bir araya geldik.
Bilaloğlu ile söyleşimize elbette son üç yılda global ve yerel arenada meydana gelenlerin ve Euro kurundaki artışın araç satış fiyatlarında yarattığı etkiyi konuşarak başladık. Türkiye’de ithalatçı ve yerel üreticiler için araç fiyatlarındaki hareketliliğin yukarı yönlü hareketin devam ettiğini ifade eden Bilaloğlu, bir yandan da 2018 yılından bu yana ertelenmiş bir otomobil talebi olduğuna da dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra Türkiye’nin mevcut enflasyonist ortamında otomobilin bir yatırım aracı olarak görülmesinin arz-talep dengesinin bozulmasına neden olduğunun da altını çiziyor ve satış ve üretim rakamlarının da bunu teyit eder nitelikte olduğuna dikkat çekiyor.
Sektörün yılın ilk altı ayını satış rekorlarıyla tamamladığını ifade eden Bilaloğlu, buna rağmen mevcut ortamda 2023 yılına dair bir öngörü yapmanın oldukça zor olduğunu ifade ediyor ve şöyle devam ediyor sözlerine: “Otomotiv sektörünün geçtiğimiz yıla göre daha yüksek bir satış adedi ile tamamlayacağını öngörüyoruz.
Markaların 2023’te ne kadar araç talep edeceği ya da taleplerinin ne kadarlık bir kısmının üretici firmalarca kabul göreceği, bu araçların Türkiye’ye geliş zamanları ve termini gibi birçok konu burada belirleyici olacak.”
ELEKTRİKLİ ARAÇ YATIRIMLARI DEVAM EDİYOR
Doğuş Otomotiv 2022 yılında, elektrikli araçların ithalatında kullanılmak üzere, İklim Değişikliği ile Mücadele ve Sürdürülebilir Finansman kapsamında 8,7 milyon euro tutarında Elektrikli Araç Finansman Kredisi kullandı.
Sürdürülebilir finansman kaynaklarıyla yatırımları yeni modellerle dönüştürmenin de iş stratejileri arasında yer aldığını ifade eden Bilaloğlu, elektrikli araç sayısındaki artışın hızlanarak devam edeceğini öngörüyor. Bu artışa bağlı olarak elektrikli araçlara şarj ve servis hizmeti verebilmek amacıyla başlatılan yatırımlara devam ettiklerini de söyleyen Bilaloğlu şöyle devam ediyor sözlerine: “Elektrikli araçlara hizmet vermek üzere Türkiye’nin ilk batarya onarım merkezini Doğuş Oto Kartal’da hizmete açtık. Bu merkezlerin sayısını artırmak için yatırımlarımız devam ediyor. 2023 yılında Şarj ünitesi, şarj istasyonları ve şarj ağı kurulması, işletilmesi ve şarj hizmeti sunulması konularında faaliyet göstermek üzere; Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret AŞ’nin tek pay sahibi olarak yüzde 100’üne iştirak ettiği Doğuş Şarj Sistemleri Pazarlama ve Ticaret AŞ (D Power) ünvanlı şirketi kurduk.”
Bilaloğlu ile söyleşimize Doğuş Otomotiv’in insan kaynakları yaklaşımı ile devam ediyoruz. Doğuş Otomotiv şu anda 693 çalışana sahip. Şirketin perakende bacağı olan Doğuş Oto çalışanlar da dahil edildiğinde yaklaşık 2000 kişilik bir insan kaynağı mevcut. Dijitalleşmenin tüm sektörlerde olduğu gibi otomotiv sektöründe de insan kaynakları yaklaşımı anlamında giderek önem kazandığını ifade eden Bilaloğlu, “Dünyada ve ülkemizde izlediğimiz teknolojik standartların yanında çalışma arkadaşlarımız için, yaratıcı düşünmeyi teşvik eden, inovasyon ve iş birliği odaklı hedeflerle rekabet ediyoruz” diyor.
2022 yılının, insan kaynakları alanında geçmiş yıllarda başlatılan dijitalleşme yatırımlarının süreçlere entegre edildiği ve birçok alanda dijital araçların, çevik çalışma metodolojisiyle üretilerek aktif olarak kullanılmaya başlandığı, yeni bir çalışma modelinin benimsendiği bir yıl olduğunu da söyleyen Bilaloğlu, “Pandemi etkilerinin azalmaya başlamasıyla birlikte Doğuş Otomotiv yeni çalışma modeline uyumu kolaylaştıracak uygulamalar hayata geçirmiştir. Yeni uygulamalar hayata geçirilirken, mevcut uygulamalarda da verimlilik yönetimi ve çalışma deneyimi bağlamında güncellemeler gerçekleştirdi” diye ekliyor. Doğuş Otomotiv çatısı altında öncelikli odak noktalarından birinin dijitalleşme olduğunu dile getiren Bilaloğlu, 2018 yılında başlatılan dijital dönüşüm sürecinin hızla devam ettiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Dijital Dönüşüm Departmanı’nın kuruluşuyla başlayan bu yolculukta Doğuş Otomotiv, Makine Öğrenimi ve Yapay Zeka kullanımını yaygınlaştırarak, veriye dayalı analitik, değişimleri hızlı algılayıp adapte olan ve yeni dijital iş modellerini geliştirip uygulayan bir organizasyon olmayı hedefliyoruz.”
Bu süreçte insan kaynağının dijital dönüşüme hazır hale gelmesinin oldukça önemli olduğunu anlatan Bilaloğlu, bu kapsamda hayata geçirilenleri şu sözlerle aktarıyor: “Bu kapsamda çalışma arkadaşlarımızın dijital okur yazarlık becerilerini artırmaya çalışıyoruz. 2020 yılında bu yetkinlikleri desteklemek ve çalışanlarımızın temel ve ileri seviye teknolojik uygulamalardaki hâkimiyetini desteklemek için Dijital Yetkinlik Gelişim Programı’nı tasarladık. Her seviyedeki çalışma arkadaşlarımızı, temel dijital farkındalık ve dijital dönüşüm eğitimlerine dahil ettik.
Tüm çalışanlarımıza yönelik temel farkındalık video eğitimleri ile yeni teknoloji ve kavramların tanıtımını gerçekleştirdik. Bu yıl da bu teknolojiler üzerine daha kapsamlı bilgi edinmek adına farklı eğitim programları düzenlemeye devam ediyoruz. Böylece farklı fonksiyonlardan arkadaşlarımıza dijital dönüşüm yolculuğunda yeni beceriler kazandırarak ‘upskilling’ planlamamızı gerçekleştiriyoruz.”
Bilaloğlu ile yaptığımız söyleşinin sonunda sürdürülebilirlik başlığı altında hayata geçirilen projeleri soruyoruz. Türkiye’de sürdürülebilirlik alanında sektöründe öncü şirketlerden birisi olduklarını ifade eden Bilaloğlu, dünyada sürdürülebilirlikle ilgili gelişmeleri takip ederek, kilit paydaşların beklentilerini sorgulayarak ve ülkedeki uyum politikalarını izleyerek sürdürülebilirlik stratejilerine yön verdiklerini ekliyor. İklim değişikliğini finansal bir risk olarak kabul eden ve bu politikasını açıklayan ilk şirketlerden biri olan Doğuş Otomotiv’in orta ve uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejisinde çevresel farkındalığın önemini korumaya devam edeceğinin altını çizen Bilaloğlu, “2021’e kıyasla 2022 yılında yatırımcı davranışlarına baktığımızda daha fazla sayıda yatırımcının şirketlerin emisyon azaltma hedeflerine odaklandığını gördük. Şirketlerin hedeflerinin küresel hedeflerin altında kalmasına yatırımcılar tarafından itiraz edildi. Buna rağmen enerji krizi ve güvenliği konularının, emisyonların düşürülmesinden çok daha etkili olduğu bir dönem olarak kayıtlara geçti” diyor.