TÜRKİYE’DE İNOVASYON çok sık kullanılan/tartışılan bir kavram olsa da içinin ne kadar doldurulabildiği soru işareti. İşte böyle bir ortamda, ODTÜ Teknokent’te ileri teknolojide ortaya koyduğu yenilikleri sessiz sedasız dünya pazarının ağır toplarına satabilen bir kurum var: NanoMagnetics. ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.Ahmet Oral’ın kurduğu şirket kendi inovasyonu ve üretimi ezAFM atomik mikroskobunu dünya pazarına sokmayı başarmış durumda. Halen küresel ölçekteki tek Türk ileri teknoloji ürünü olan mikroskop yüzeyleri nanometre ölçeğinde tanımlayarak, yüzey morfolojisini analiz edebiliyor. DNA gibi numuneleri bile inceleme imkanı sunan cihaz küçük bir çantada taşınabilir olması nedeniyle, boyut kısıtlamasını ortadan kaldırıyor ve bu özelliğiyle dünyadaki benzerlerine fark atıyor. Yurtdışındaki ofisler aracılığıyla pazarlanan mikroskobun geliştirilmesini sağlayan Prof.Dr.Ahmet Oral,bu tür mikroskopların dünyada ortalama fiyatı 100 bin dolarken, kendilerinin 15 bin dolardan satılabilen bir mikroskop geliştirdiklerini, kaliteli ama daha ucuz Türk malı mikroskobunun da böylece dünyada dikkat çektiğini belirtiyor. Amortismanı ve kârı makul seviyede tutarak bu fiyattan satabilmeyi başardıklarını ifade eden Prof. Oral, ürünlerinin yüzde 90’ının dış pazara yönelik olduğunu ve dünyada beş yıl içinde bu alanda ilk beşe girmeyi hedeflediklerini söylüyor. Prof. Ahmet Oral konuyla ilgili Fortune Türkiye’nin sorularını cevapladı.
Tarafınızdan geliştirilen ezAFM atomik mikroskobunun özelliklerinden söz edebilir misiniz? Böyle bir mikroskop geliştirme fikri nasıl doğdu ve ne kadar bir sürede hayata geçti? Bilimsel olarak destek aldığınız kurumlar var mı?
Bu mikroskobun prototipini yaklaşık olarak iki yıl içinde Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığının verdiği 300,000 dolarlık bir SANTEZ projesi ve üniversitedeki öğrencilerimin de katkısı ile geliştirdik. Ancak prototip aşamasından sonra şirkette de yaklaşık olarak 1milyon dolar bütçeli bir ARGE çalışmasından sonra pazara sunabildik. Halen de ÜRGE yaparak iyileştiriyor ve para harcıyoruz. Bu mikroskobun bir üst modelini de ezAFM+ olarak TÜBİTAK TEYDEB proje desteği ile geliştirdik. Bunu da Aralık ayı başında Amerika’nın Boston şehrinde lanse edeceğiz.
ODTÜ Teknokent’te NanoMagnetics ne zaman kuruldu ve kaç kişilik bir ekibe sahip?
NanoMagnetics’i Oxford’da doktora sonrası çalışmaları bitirip, Türkiye’ye öğretim üyesi olarak döndüğümde, Aralık 1999’da ODTÜ Teknokent’te TEKMER bünyesinde kurduk. NanoMagnetics ülkemizin ilk nano teknoloji startup’ı. Türkiye’de isminde ‘nano’ olan ilk şirket. Şu an ikisi yabancı, 50 kişilik bir ARGE ekibimiz, İngiltere ve Amerika’da satış ofisimiz var. 2018 başında Hindistan’da bir satış ve servis ofisi açacağız. Üç emekli profesör de şirketimizde danışman olarak çalışıyor. Ayrıca iki profesör de İTÜ ve ODTÜ’den danışmanlık yapıyor.
Şirketiniz için gereken finansmanı nasıl sağladınız? Bu mikroskobun üretim maliyeti nedir?
Şirketimi ilk kurarken, sermayem o zamana kadar biriktirmiş olduğum yaklaşık 3,000 dolardı. Bununla ancak bir bilgisayar ve ıvır zıvır alabildim. İlk mikroskobumuzu daha ortada bir şey yokken yaklaşık 60 bin dolara sattık. Asıl finansman bu ilk siparişimiz ile beraber yüzde 25 ön ödeme alarak geldi. Arada da gelişme raporu ile yüzde 25 ödeme aldım. Siparişi teslim edince de kalan yüzde 50’sini aldım. Daha sonraki tüm finansman da satışlardan geldi. Zaten o yıllarda devlet desteği de yoktu. Ben şirkette hiç maaş almadan çalıştım, halen de almıyorum. ezAFM’in imalat maliyeti her şey dahil yaklaşık olarak 5 bin dolar. Ancak buna yaptığımız ARGE ve ÜRGE çalışmalarının masrafı dahil değil. Yani bu masraflar ileride ödendikten sonra gerekirse daha ucuza bile satılabilir.
Aynı kategorideki mikroskoplar yurtdışında ortalama 100 bin dolar fiyattan satılırken sizin geliştirdiğiniz yerli modelin 15 bin dolar gibi bir fiyattan satılabilmesinin nedeni nedir?
Çok üstün ve mükemmel bir tasarım yaparak, en yeni elektronik teknolojisini kullanarak, performansı düşürmeden maliyeti düşürmeyi başardık, ancak bunu yaparken epey bir ARGE masrafı da oluştu. Bu masrafın küçük bir kısmını devletin ARGE destekleriyle karşıladık. Amortismanı ve kârımızı makul seviyelerde tutarak bu fiyattan satabilmeyi başardık.
NASA’ya, Oxford, MIT, Harvard gibi üniversitelere satışınız var. Eğitim kurumları dışında satış yaptığınız şirketler var mı? Yurtdışına pazarlamayı ne şekilde sağlıyorsunuz?
Microsoft, Samsung Display, RJ Reynolds Tobacco, FujiFilm gibi dev şirketler ve Amerika’da bir çok startup ve küçük teknoloji şirketi ürünlerimizi kullanıyor. Bildiğim kadarıyla bu teknoloji devlerine ülkemizden satılan tek teknoloji ürünü bizimkiler… Dünyadaki ilk on üniversiteden altısı, ilk 100 üniversiteden de 23’ü müşterimiz. Pazarlamayı yurtdışındaki satış ofislerimiz ve temsilcilerimiz aracılığıyla yapıyoruz. Ayrıca dünyada yılda yaklaşık 15 konferans ve fuara katılıyoruz, web ilanları veriyoruz ve bazı bilimsel dergilere de ilan veriyoruz. Ciromuzun yüzde 90’a yakını ihracattan geliyor, bizi ayakta tutan da bu… Dünyada Atomik Kuvvet Mikroskop (AKM) pazarının yıllık büyüklüğü 400 milyon dolar civarında. Dünyada ve ülkemizde 300 civarında müşterimiz var. Dünyada beş yıl içinde ilk üçe girmeyi hedefliyoruz.
NanoMagnetics olarak başka inovasyonlarınız/girişimleriniz var mı?
Aralık ayı başında dünyanın en hızlı geniş alan tarayan Atomik Kuvvet Mikroskobunu (hsAFM, High Speed Atomic Force Microscope) Boston’da Materials Research Society’nin yıllık toplantısında lanse edeceğiz. Bu mikroskop elektron mikroskobuna benzer bir hızda çalışıyor ve 15mikrometrelik bir alanı saniyede bin satır hızla tarıyor. Diğer mikroskoplarla bir görüntüyü almak 5-10 dakika sürerken bu yeni mikroskop ile saniyede 8 görüntü alabiliyoruz. Bu yeni mikroskobu yaklaşık olarak 500 bin dolara piyasaya sunmayı düşünüyoruz. Bilimsel cihaz üretince sürekli inovasyon yapmanız gerekiyor. Yoksa geride kalıp yok oluyorsunuz.