Faizlerde beklentilerin değişmesiyle dolarizasyon eğilimi arttı. Yurt içi yerleşiklerin döviz pozisyonlarındaki yüksek seyir korunurken altına ilgi de güçlü.
ZEYNEP AKTAS
Yurtiçi yerleşkeleri döviz mevduatındaki yüksek seyrin bundan sonraki dönemde de korunması şaşırtıcı olmayacak. Faizlerde beklentilerin değişmesi, ABD 10 yıllık tahvillerinde gözlenen yükseliş eğilimi paranın döviz ve döviz cinsi varlıklara kaymasına neden oluyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomi reform paketini açıkladığı 12 Mart toplantısında “Fiyat istikrarını bir kenara koyduk” dedi. Cumhurbaşkanı’nın bu söylemi 18 Mart faiz kararı sonrasında 20 Mart’ta yapılan görev değişikliği ile daha net görüldü. Her toplantıda fiyat istikrarı vurgusunu yineleyen Naci Ağbal görevden alınarak yerine faiz kararının açıklandığı gün; yazdığı köşe yazısı ile Naci Ağbal’ı hedef alan Şahap Kavcıoğlu getirildi.
Şimdi yeni dönem dört temelin üzerinde bina edilecek. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat. Bu amaçla harcama disiplini, kamu borç yönetimi, vergi düzenlemeleri, kamu alım ihaleleri, kamu özel iş birlikleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri gibi hususları kapsayan yeni politikalar bu dönemde hayata geçirilecek.
Daha önce uygulanan rekabetçi kur söylemi yeniden gündemde yer almaya başlayabilir. Döviz kurlarında bir süre yatay hareket yaşanabilir ancak birikim sahipleri her geri çekilmeyi alım fırsatı olarak değerlendirmeye çalışacaktır.
Yut içi yerleşiklerin döviz mevduatı 19 Mart haftasında 232 milyar dolar oldu. 12 Mart haftasına göre 2 milyar dolarlık bir artış gerçekleşti.
Türkiye’deki yurt içi yerleşiklerin dolarizasyon eğilimi mercek altına alındığında uzun vadede hep yabancı para varlıklarının yerli para varlıklarının yanında tutulduğu görülüyor. Ülkede yıllarca devam eden yüksek enflasyon eğilimi bir yatırımcı davranışı geliştirmiş durumda. İhracat ve rekabetçi kur politikası dolarizasyon eğiliminin önümüzdeki dönemde de korunacağını gösteriyor. Döviz ve altında eğilim yükseliş yönünde olacaktır.
