Dünyanın çok sayıda ülkesinde pek çok girişimci network marketing olarak bilinen doğrudan satış sektöründe çalışıyor. Sektör çoğu insan için artık ilk iş, ana iş haline gelmeye başladı. Dünya Doğrudan Satış Dernekleri Federasyonu’nun (WFDSA)Haziran ayında açıkladığı pandeminin etkisindeki 2020 yıl verilerine göre, dünya doğrudan satış sektörü 179 milyar dolar büyüklüğe ulaştı. 2019 yılına göre ise; sektör tüm dünyada yüzde 2.3 oranında büyüme gösterdi.
Dünya Doğrudan Satış Dernekleri Federasyonu verilerine göre Türkiye’ye ise ayrı bir parantez açmak gerekiyor. WFDSA’nın güncel verilerine göre; pek çok ülkede bir önceki yıla göre durağanlık yaşanırken Türkiye son 2 yılda yakaladığı büyümeyi 2020 yılında da sürdürdü. Geçtiğimiz yıl da dahil son 3 yılda Türkiye, dünya büyümelerinin üstünde yüzde 5 oranında büyüme gerçekleştirdi. Bu büyümeyle Türkiye; Avusturya, Almanya, Fransa gibi sektörün geleneksel pazarlarının üstünde bir oran yakaladı.
Türkiye’de bu kadar hızlı gelişen doğrudan satış sektöründe Avon, Amway gibi büyük oyuncular arasında yer alan QNET, dünyada 23. yılına girerken Türkiye’de ise 11. yılını kutluyor. Sektördeki yükseliş QNET’in de Türkiye’deki faaliyetlerini büyüttü. 135 binin üzerinde bağımsız temsilciye ulaşan QNET, bulunduğu sektörde yıllar önce e-ticaretle sektör dinamiklerini buluşturduğu için pandemi sürecinde dijital iş yapış biçimlerine hızlıca adapte oldu. Doğrudan satışta evden eve, yüz yüze iletişim yaklaşımını kırarak ürünlerini, üyelerini, eğitimlerini online’a taşıdı. 2010 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren QNET’in ürün portföyünde; Bernhard H Mayer saatleri ve takıları, HomePure Nova su arıtma cihazı, Airpure Zayn hava arıtma cihazı, Physio Radiance cilt bakım ürünleri, Naturtres Saç ve Vücut Bakım ürünleri, Swiss e Learning Institute uzaktan eğitim, qvi breaks konaklama gibi çeşitli ürünler yer alıyor.
Sektör oyuncusu QNET, pandeminin sektöre etkisini ölçmek için bu yılın ilk çeyreğinde Akademetre Araştırma Şirketi’yle “Doğrudan Satışa Yönelik Yaklaşımlar ve Covid-19 Sürecinin Etki Değerlendirmesi” başlıklarında Türkiye çapında bir araştırma gerçekleştirildi. Araştırma reel ekonominin değişen dinamiklerine, doğrudan satış sektörüne ve Türkiye’de girişimcilik algısına ortak perspektifte ışık tutuyor.
Araştırmaya göre her 10 kişiden 7’si (yüzde 74) doğrudan satış kavramını girişimcilik olarak değerlendiriyor. Girişimciliğin yanı sıra araştırmaya katılanların yüzde 81’i doğrudan satışı esnek çalışma modeline bağlı bir çalışma şekli, yüzde 83’ü de ek gelir kazanmaya yönelik bir girişim olarak nitelendiriyor. Metropol iller de sektör daha yakından tanınıyor. Sektörü tanıyan kadınların yüzde 51,5’i aile ekonomisine katkı sunmak, yüzde 45’i bireysel ekonomik özgürlük için doğrudan satışı avantajlı buluyor. Bu veriler gösteriyor ki kadınlar doğrudan satışı ekonomik ve sosyolojik nedenlerden dolayı daha çok avantajlı buluyor. Kuşak farklılıklarına göz atıldığında ise X ve Y kuşağına göre Z kuşağında sektörde çalışmayı isteme durumu daha düşük seviyelerde. Girişimcilik alanında yapılabilecek faaliyetler alanında doğrudan satış sektörü önemli bir yere sahiptir. Doğrudan satışın düşük sermaye ile yapılabilmesi bireylere cazip gelmektedir. Bu sayede kazanç devamlılığı sağlama konusunda daha istikrarlı olma şansı yakalamaktadırlar. Bir diğer açıdan kültür, ekonomik durum ve yaş gibi faktörler de oldukça etkilidir. Öte yandan cinsiyet dağılımı olarak erkekler kadınlardan daha fazla girişimcilik faaliyetlerinde bulunmaktadırlar. Yaş ilerledikçe bireylerin girişimcilik alanında daha fazla faaliyet gösterdikleri görülmektedir. Metropol kentlerde kendi işini yapma isteği daha yüksektir. Çünkü bireyler daha fazla olanak yaratabilme imkanına sahipler. Risk alma, özgüvenli olma ve yaratıcılık gibi kişisel özellikler gösteren bireyler girişimcilik alanında daha başarılılar. Akademetre Kurucusu Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Halil İbrahim Zeytin, girişimciliğin devlet tarafından da desteklendiğini belirtiyor. Zeytin, “Kendi işini yapma isteği eğitim talebini ve ihtiyacını artırıyor. Türkiye’de devlet teşviklerinin/desteklerinin ve düzenlenen eğitim programlarının fazlalığı girişimcilik alanını besleyen unsurlar arasında yer alıyor. Bireylerin kendilerini geliştirmeleri ve bir iş sahibi olmaları daha öz güvenli bireyler olarak topluma katılmalarına olanak sağlıyor. Bu noktada girişimcilik önemli bir faaliyet alanı olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
“Sektör son 3 yılda Türkiye’de istikrarlı büyüyor”
QNET Türkiye, Orta Asya ve Rusya Bölge Müdürü Cem Geyik, Türkiye’de sektörün girişimcilikle özdeşleştiğini bu nedenle giderek daha fazla insanın sektörde yer almaya başladığını söyledi. Aynı zamanda “Dünya verileri bize gösteriyor ki Türkiye aynı Asya-Pasifik ülkeleri gibi doğrudan satış sektörünün yıldızının parladığı ülkeler arasında yer alıyor. Pandemiye rağmen dünya büyüklüğünün üzerine çıktık. Son 3 yılda istikrarlı bir büyüme hikayesine ortak oluyoruz. Sektör Türkiye gibi dinamik bir pazarda tam da olması gerektiği gibi girişimcilik olarak algılanmaya başladı. Bizim de QNET olarak Akademetre ile bu yıl yaptırdığımız araştırmada insanlar doğrudan satışı girişimcilik olarak algılıyorlar. Ek iş, ek gelir sağlamak için doğrudan satışa cesaretle atılıyorlar. Hem dünya verileri hem de bizim araştırmamız ülkemizin potansiyelinin yüksek olduğunu ortaya koyuyor” diyor.
QNET hakkında daha fazla bilgi için bloğumuzu inceleyebilirsiniz.