Son günlerde çok konuşulan dijital para sisteminde Çin’in yaptığı hamleler, ABD’de doların geleceğiyle ilgili endişelere yol açmış durumda.
Anahid Hazaryan
Dünyanın gidişatını alt üst eden coronavirüs salgını ekonomik ve buna bağlı olarak siyasi ve sosyal boyutlarıyla insanlığı yeni kanallar açmaya, yaşamı yeni kaideler üzerine oturtmaya zorluyor.
Ancak yeni derken her şeyin aniden sıfırdan inşası değil de daha önce gündemde olan ancak yavaş yavaş gelişen ve yapay zeka, dijitalleşme etrafında şekillenen bir iş ve ekonomi modelinin hız kazanması demek daha doğru olacak.
Nitekim salgın ciddi bir yaşamsal sağlık sorunu yaratmasının yanı sıra etkisini kaybettikten sonra da ABD ileÇin arasında zaten var olan ekonomik ve siyasi (ve de askeri) rekabeti daha da kızıştıracak bir etken olduğunu gösteriyor.
Corona öncesinde ABD’nin Çin’e yönelik başlattığı ticaret savaşını belki de gölgede bırakacak, çok daha kapsamlı ve dünyada iş yapma tarzını, parasal sistemi yeniden düzenleyecek yeni bir rekabet alanı ortaya çıkıyor: Dijital para.
Dijital para tabii ki birdenbire gündeme gelen bir konu değil. Nitekim çoktandır tartışılan, Facebook’un Libra denemeleriyle medyada yer bulan bir seçenek. Endüstri 4.0, yapay zeka, nesnelerin interneti gibi yaşamın her alanına yönelik yeni bir düzenlemenin bir parçası. Salgınla beraber insanların virüsün bulaşabileceği endişesiyle nakitten olabildiğince kaçınıp fintech ödemelerine yönelmesiyle dijital para fikrinin daha da önem kazanacağı öngörülüyor. Ancak asıl önemlisi dijtal para, corona sonrasının temel sorusu olan ‘yeni dünya düzeni Çin merkezli mi olacak yoksa ABD hegemonyası devam mı edecek’ tartışmalarının tam da merkezine oturuyor. Çin’in bu alanda erken davranıp harekete geçmesi tansiyonu artıracak bir hamle.
Nitekim geçen günlerde Batı medyasında çıkan iki yazı bu tabloyu doğrular nitelikte; “The Guardian”ın 27 Nisan tarihli haberinde, Çin’in yeni dijital para birimini gelecek haftadan itibaren dört büyük şehrinden hayata geçireceği belirtiliyor. Bu şehirler Shenzhen, Suzhou, Chengdu ve Pekin’in yeni bir bölgesi olan, 2020 Pekin Kış Olimpiyatları’nın bir bölümünün de düzenleneceği Xiongan olarak sıralanıyor. Çin medyasındaki haberlere göre, elektronik para e-RMB (elektronik renminbi) söz konusu kentlerin parasal sistemlerine resmen dahil edildi ve mayıs itibariyle de bazı kamu hizmeti çalışanları maaşlarını dijital renminbi olarak almaya başladılar. Suzhou’da ise dijital para ulaşımda kullanılacak; Xiongan’da ise ilk olarak gıda ve perakende denenecek.
Dijital para ve dolarizasyon
Dijital para biriminin asıl önemi ise yeni bir ödeme seçeneği olmasından çok ABD’nin yumuşak karnı olan dolar egemenliğini hedef almasından kaynaklanıyor.
“China Daily”de yer alan Çin Merkez Bankası Başkanı Yi Gang’ın açıklaması da durumun hassasiyetini özetliyor: “Özerk dijital para dolar temelli sisteme alternatif oluşturuyor ve hem ülke hem de şirket düzeyinde yaptırım tehditlerinden kaynaklanabilecek olumsuzlukları ortadan kaldırıyor. Ayrıca siyasi hamlelerle meydana gelebilecek bozulma riskini azaltarak global para piyasalarına entegrasyonu kolaylaştırabilecek özelliğe sahip.”
“The Guardian”ın haberine göre, Çin’de ulusal para birimine endeksli dijital para birimi yıllardır geliştirme aşamasında ancak geçen Ağustos’ta Merkez Bankası paranın “hemen hemen hazır “olduğunu açıkladı. Ülkede dijital para biriminin saklanması ve kullanılması için gereken aplikasyonun ekran görüntüsü ise nisan ayından beri dolaşımda.
ABD’nin telaşı
Çin cephesinde bu gelişmeler yaşanırken “Fortune Amerika” web sitesinde Michael S. Casy tarafından yazılan bir yazı, dijital paranın ABD eksenli Batı kapitalizminin tahtını sallayabileceğine dikkat çekiyor. Yazıda şu ifadelere yer veriliyor:
“2008 yılı mali krizinde olduğu gibi, domino etkisi sistemdeki çatlakları ortaya çıkaracak. Ülkeler Covid-19 tecridinin ardından yerli endüstrilerini canlandırmaya çalışırlarken, ticari ilişkilerde ciddi gerilimlere tanık olabilirsiniz. Ve de 2008 yılında olduğu gibi, bu gerilimler uluslararası finansal yapıda değişiklik yapılması taleplerini artıracak, doların küresel para birimi rolünün sorgulanmasına neden olacak.
Gittikçe çok kutuplu hale gelen mali bir sistemde para biriminin dijitalleşmesi belki de ekonominin başarısında en önemli faktör olacak. Çin şimdiden açık ara dijital para birimi savaşını kazanmaya başladı ve ABD eğer hemen bu arayı kapatmazsa savaşı kaybedecek.
Dünyada 50’yi aşkın merkez bankasında dijital para araştırmacıları ve aynı zamanda sayısız desantralize ve kurumsal kripto para projesi yeni bir programlanabilir para çağını tanımlamak için yarışıyor. FED ise bu alana çok geç dahil oldu. Çin Merkez Bankası beş yıldır dijital para üzerinde çalışıyor.
Dijital para birimlerinin bu derece devrimci olmaları, bankaların parasal sistemimizdeki yüzyıllardır süregelen aracılık rolüne son verebilecek potansiyel içermelerinden kaynaklanıyor. Yazılımın gücüyle aracıyı ortadan kaldırıp, alıcı ile satıcı arasında doğrudan temas sağlıyor.
Örneğin, bir çiftlikte dijital sensör ekili bir alanda daha fazla gübreye ihtiyaç duyulduğunu belirlediğinde, suni gübre üretici fabrikaya otomatik olarak dijital ödemeyi yapıyor ve fabrika da buna karşılık gübreyi çiftliğe gönderiyor. Tüm bunlar minimum ya da sıfır insan müdahalesiyle gerçekleşiyor.
Çin’in dijital para birimi yarışını kazanması ABD ve genel olarak Batı kapitalizmi için sayısız olumsuzluğa yol açacak. Yabancı şirketler Amerika’nın kapıları tutan bankalarını baypas edebilirlerse, Washington başka ülkelere yaptırım uygulama gücünü kaybedecek. Böylece bu ülkeler döviz kuru baskısından kurtulduklarında merkez bankaları da para birimlerini dolar rezerviyle desteklemek zorunda kalmayacak.”