Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, önümüzdeki 4 aylık süreçte Irak’ta bir ihracat artışını düşünemediklerini vurgulayarak, önceliklerinin şu anda kan kaybını azaltma yönünde olduğuna dikkat çekti. Büyüekşi, “Aslında gerek Suriye olsun, gerekse Irak olsun bunlar Türkiye’yi sevdikleri için, aman Türkiye’den çok şey yapalım dedikleri için bizden almıyorlar. Aslında bir şekilde bizden alma mecburiyetleri var” dedi.
TİM Başkanı Büyükekşi, İzmir’de düzenlediği basın toplantısında TİM Faaliyetleri ile İhracat Değerlendirmesini yaptı. Konuşmasında her yıl yaptıkları ilk 6 ayın değerlendirmesini seçimler nedeniyle bu yıl ertelediklerine değinen Büyükekşi, sözlerine yılın ilk 8 ayında yaptıkları çalışmaları anlatarak başladı. Geçtiğimiz 7 Haziran’daki Olağan Genel Kurulda yönetim kurulunun güven tazelemesinin ardından yeni dönem çalışmalarına hızla başladıklarına işaret eden Büyükekşi, “2014 yılında toplam 27 Tasarım Yarışması ve Ar-Ge Proje Pazarı düzenlemeyi hedefliyoruz. İhracatçı Birliklerimiz ilk 8 ayda, 13 Tasarım Yarışması ve 4 Ar-Ge Proje Pazarı etkinliği gerçekleştirdi. Türk mallarının dünyanın dört bir yanında pazarlayabilmek için ticaret heyetleri düzenledik. Yılın ilk 8 ayında 150 bin kilometre yol kat ederek dünyanın etrafında dört tur attık. Japonya, Singapur, Malezya’ya başbakanımızla gittik, oraya nitelikli alım heyetleri gerçekleştirdik. Özellikle mevzuat şubemizde yıl boyunca çalışmalar yaptık. İhracatçılarımızın birçok konudaki problemlerine değindik” şeklinde konuştu.
TİM Tarım Kurulu’nun ön hazırlık çalışmaları yapıldı
8 ayda yaptıkları çalışmalar arasında, Mesleki Yeterlilik Kurumu ile Lojistik ulusal meslek standartları ve Dış Ticaret Ulusal Mesleki Yeterliliklerin oluşturulması ve yayımlanması sürecinin yönetiminin de gerçekleştirildiğine dikkat çeken Büyükekşi, şunları kaydetti:
“Değerlendirme Kurulu Toplantıları takip edildi. E-Birlik Sistem Analizi Projesi hazırlık çalışmaları yapıldı, ihale gerçekleştirildi. YOİKK 10. Teknik Komitesi için muhtelif çalışmalar gerçekleştirildi. Taşımacılık sektörünün AB’ye ihracatta yaşadığı kota sorunu sıkıntısının çözümlenmesi amacıyla Avusturya ve Bulgaristan’a açılacak dava takibi üstlenildi ve çeşitli hukuk firmaları ile görüşülerek süreç başlatıldı. Türkiye Tarım Raporu araştırması için kurulacak TİM Tarım Kurulu’nun ön hazırlık çalışmaları yapıldı. AB Bakanlığı ve Ulusal Ajans ile birlikte İhracatçı Birlikleri ve Birlik Meslek Liselerine, Erasmus+Programı eğitimleri düzenlendi. Türk Dış Ticaret Vakfı işbirliği ile Dış Ticaret Sertifika Programı gerçekleştirildi.”
TİM verilerine göre, mal ihracatında rekor kırıldı
Mehmet Büyükekşi, 2002 yılındaki 36 milyar dolarlık ihracatın 2012 yılında 152 milyar dolara yükseldiğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı: “Bu seneki hedef 166.5 milyar dolar. 2023 hedefi 500 milyar dolar. O yüzden bizim geçtiğimiz dönemde ortalama yüzde 14 bir ihracat artışı gerçekleşti. Bundan sonra da bizim tempoyu bu şekilde devam ettirmemiz gerekiyor. Bu şekilde devam ettirmemiz gerekiyor ki hedefe ulaşalım. Geçen yıl yüzde 60 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı bu yıl yüzde 67’ye yükseldi. 2023’teki hedef yüzde 80 olması gerekiyor. 2015 hedefimiz 64.3’tü şu anda bu hedefi geçmiş durumdayız. Bu aslında ulaşılabilir bir hedef. 2014 yılı Ağustos ayı ihracat rakamlarında, Sektörler bazında baktığımızda ise ilk 8 ayda yüzde 5.4 bir artışla 104 milyar dolar bir ihracatımız oldu. Son 12 ayda 157 milyar dolar ihracatı yakalamış durumdayız. 160 milyar sınırına hızla yaklaşıyoruz. TİM verilerine göre 8 ayın gerisinde bu ayında ihracatında özellikle mal ihracatında rekor kırdık.”
Ülke gruplarına göre bakıldığında AB’nin ne kadar önemli olduğunu gördüklerini ifade eden Başkan Büyükekşi, AB’nin payının da 5 puan arttığına dikkat çekti. En fazla ihracat atışı yapılan bölgenin yüzde 13.4 ile AB olduğunu vurgulayan Büyükeşki, “Ortadoğu ülkelerinde yüzde 7.1 artış var. Afrika ülkelerinde ise yüzde 6’lık bir düşüş var” dedi.
“İlk 8 ayda ihracatını en fazla artıran il Sakarya oldu”
Büyükekşi, ilk 8 ayda en fazla ihracatını artıran sektörlere de değindiği konuşmasında şu ifadelere de yer verdi: “İlk 8 ayda en fazla ihracatını artıran 5 sektöre baktığımızda, yüzde 20.8 ile fındık sektörü, onu 20.6 ile savunma ve havacılık sanayi, 8.6 ile su ürünleri ile hayvansal mamuller, 13.7 süs bitkiler, 11.7 de iklimlendirme sanayi yer alıyor. Ülke gruplarına göre baktığımızda AB’nin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. AB’nin payı 5 puan arttı. Yüzde 45.4’e yükseldi ihracattaki payı. En fazla ihracat atışı yaptığımız yer, AB olarak görülüyor yüzde13.4 ile. Yüzde 7.1 Ortadoğu ülkelerine artış var. Afrika ülkelerinde yüzde 6’lık bir düşüş var. AB ülkelerine en fazla ihracat yapan ilk 10 sektör sırasıyla 11 milyar dolarla taşıt araçları ve yan sanayi, bunu 9.6 milyar dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon, 4.2 milyar dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 4 milyar dolarla da elektrik ve elektronik ve hizmet sektörü takip ediyor. Afrika ülkelerine en fazla ihracat yapan ilk 10 sektöre baktığımızda ise kimyevi maddeler, çelik, taşıt araçları, hububat ve elektrik-elektronik sektörleri en fazla ihracat yapıyor. Ortadoğu ülkelerinde de ilk sıradaki çeliği, kimyevi maddeler takip ediyor.
En çok ihracat yapan ilk 20 ile baktığımızda ilk 8 ayda ihracatını en fazla artıran il yüzde 34.6 artışla Sakarya oldu. Sakarya’nın artırmasının sebebi de biliyorsunuz, TOYOTA yeni modelini devreye soktu. Sakarya’nın ihracatına yüzde 34’lük bir katkı sağladı. Sakarya’yı yüzde 30. 2 ile Mersin ve yüzde 17.4 ile Eskişehir takip etti. En çok ihracat yapılan ülkelerde sıralamanın değişmediğini dile getiren Büyükekşi, Almanya, Irak, İngiltere, İtalya, Fransa, Rusya, ABD, İspanya, Hollanda, BAB’ın ilk 10 sırada yer aldığını ifade etti.”
Irak’ta yüzde 6’lık düşüş yaşandı
Dünya ve Türkiye ihracatı karşılaştırıldığında Türkiye açısından olumlu bir tablonun söz konusu olduğunun altını çizen Büyükekşi, “Performansımız dünya ortalamasının neredeyse 3 katı bir artış oranı göstermiş durumda. Bu da bizim açımızdan son derece pozitif. Dünyadaki ilk 70 ülkenin ihracatı yüzde 4 civarında artarken bizim artışımız yüzde 6 civarında gerçekleşmiş durumda. Bu da dünya ticaretinden daha fazla pay alacağımız anlamına geliyor. İlk 6 ayda Irak’ta durum gayet pozitifken yüzde 6’lık düşüş yaşandı. Libya yüzde 20, Mısır’da yüzde 13 düşüş var. Suriye’de ise yüzde 82 artış var. Ukrayna’da da yüzde 20’lik bir düşüş var. Toplam ihracatta yüzde 6 artış olduğu halde bu pazarlarda ortalama yüzde 8 düşüş söz konusu oldu” diye konuştu.
Reeskont kredilerindeki hacim artışı ihracatı destekliyor
Büyükekşi konuşmasında Türkiye’nin Dünya ihracatı içindeki payının da arttığına dikkat çekerek şöyle devam etti: “AB’ye mal ihracatı güçleniyor. Net ihracat büyümeye ve dengelenmeye olumlu katkı yapıyor. Merkez Bankası reeskont kredilerindeki hacim artışı ihracatımıza destek sağlıyor. Net ihracat büyümeye ve dengelenmeye olumlu katkı yapıyor. İkinci çeyrekte de ihracatın büyümeye pozitif etki yapacağını düşünüyoruz. Merkez Bankası’nın Reeskont kredilerindeki hacim artışı ihracatımıza destek sağlıyor. İhracatçılarımız gelecek dönemden umutlu. Bu kadar jeopolitik risklere rağmen ihracatçılarımız gelecek adına umutlarını sürdürüyor. İhracatçılarımızın yüzde 42’si Temmuz-Eylül döneminde ihracatın artacağını öngörüyordu. İhracatçılarımızın sorunlarıyla ilgili yaptığımız ankette üç büyük sorun enerji maliyetleri, döviz kurlarındaki belirsizlik ve hammadde ve ara mal fiyatlarındaki artışlar olarak karşımıza çıktı. Sonrasında istihdam ve lojistik maliyetleri bunları takip etti.”
2015- 2019 dönemi yeni bir dönem olacak
2015-2019 döneminde seçim olmayacağını, böylelikle yeni bir dönem olacağını söyleyen Mehmet Büyükekşi, “Önümüzdeki dönemde Türkiye’de istikrarın, güven ortamının devam etmesi halinde bu dönemin yeni bir sıçrama dönemi olacağını, Türkiye’nin önünün açık olduğunu düşünüyoruz. Eğer ortaya koyduğumuz stratejiler, inovasyon, katma değeri artırmak adına yeni yapılan çalışmalar, sanayiciliğin özendirilmesi ve daha karlı hale getirilmesi sağlanırsa Türkiye 2019 sonunda 18 bin dolarları yakalama ihtimali çok yüksek. O zaman da 2023 hedeflerine ulaşmanın çok daha kolay olacağını düşünüyoruz. Bu dönemin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Özel sektörü, bürokrasisiyle hep birlikte Türkiye’nin önünün açılacağını düşünüyoruz. Özellikle bu alanda da şu anda son gelişmeler Türkiye’nin Irak’la ilgili ihracatına bir katkı sağlarsak bu sene de ihracatımızda bizim hedefimiz bu rakamı yakalayabilmek için sonuna kadar mücadele etmek. Elimizden gelen her türlü katkıyı sağlayacağız” dedi.
IŞİD’in vahşeti sürüyor
Büyükekşi, sunum sonrasında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. “Önümüzdeki 4 aylık dönemde Irak’ta bir ihracat artışı olacak mı?” şeklindeki bir soruya Büyükekşi şöyle yanıt verdi: “Şu anda artışı düşünemiyoruz. Öncelik kan kaybını azaltmak. İnşallah benim beklentim. Bu sadece beklenti değil yaptığımız görüşmeler de var. Örneğin dün Kayseri’de ödül verdiğimiz firmalardan bir tanesi yumurta ihraç ediyormuş. Yumurtayı biz sadece Irak’a satabiliyor. İlk aydan sonra işlerin düzeldiğini söyledi. Başka yaptığım ziyaretlerde de inşallah bu ay biraz daha azalacak. Hedefimiz bundan sonra her ay kan kaybının biraz daha azalması konusunda olacak. Hem nakliyede yaşanan sıkıntılar biraz azalıyor. Hem farklı ulaşım olanakları gündemde ama diğer taraftan IŞİD’in vahşeti de sürüyor. NATO zirvesinde alınan kararlarında etkilerini de görmek gerek.
Aslında güvendiğim şey de şu; Suriye’ye geçen sene ve önceki sene ihracatımız düştü. 1.7 milyar dolardan 700 milyonlara kadar düştü. Geçen ayki ihracat artışı yüzde 100’dü. Şu an 8 ayda artış yüzde 82. Aslında gerek Suriye olsun, gerekse Irak olsun bunlar Türkiye’yi sevdikleri için, aman Türkiye’den çok şey yapalım dedikleri için bizden almıyorlar. Aslında bir şekilde bizden alma mecburiyetleri var. Bizim şu anda jeopolitik olarak bulunduğumuz bölgede, hele Irak’ta bu çok daha belirgin, biz 10’dan fazla sektörde mal satıyoruz. Biz her şeyi satıyoruz Irak’a. Bir Almanya’da her şeyi satmıyoruz. Her sektör orada iş yapıyor. Bir yandan inşaat, bir yandan gıda, bir yandan sanayi mamulleri işimiz var. Eximbank uygulama başlattı, Irak’a ihracat yapanların vadesini 6 ay uzattı. İnşaat şirketlerine de kolaylaştırıcı uygulamalar getirdi. Bu önemli bir şey. Bu talebimiz üzerine oldu. Gerekeni ihracatçı lehine yaptılar. Çünkü bir pazara girmek gerçekten çok zor. Hemen çıkmamak gerekiyor.”
Rusya’nın ekonomisi ihracatı düşürdü
Bir soru üzerine de Afrika’ya ihracatın düşme sebebinin belli olduğunu ifade eden Büyükekşi, “Afrika Türkiye açısından çok bakir ve önemli bir pazar ve biz burada çok daha iyi yerlere geleceğiz. Bu yılın sonunda THY’ye dünyaya Afrika’ya en çok uçan havayolu şirketi olacak. Her büyükelçilik açılan bir Afrika ülkesine biz hemen uçuş kararı alıyoruz. Bu da bir ülkeye gidemezseniz orayla ticaret yapamazsınız. Biz burada potansiyel görüyoruz. Bu çalışmada devam edecek. Rusya konusunu zaten anlattık. Rusya’nın ekonomisindeki bozulma ihracat rakamlarının düşmesine sebep oldu. Çin’e gelince, bizim de ithalatımızda azalma var. Oranın ekonomisinde Çin ekonomisi şu anda eskisi gibi gitmiyor. İşçilik maliyetleri artıyor. Bir de son özellikle Çin herkese antidamping yapıyor malı satıyor, kendi de yüksek gümrük vergileri yapıyor. Çin’de birtakım sıkıntılar var.”