6. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından hazırlanan 2014 Ticaret ve Kalkınma Raporu, Birleşmiş Milletler Mukim Koordinatörü Kamal Malhotra’nın katılımıyla tanıtıldı.
Raporda, dünya ekonomisini durgunluktan çıkarmak için yeni büyüme motorlarına ihtiyaç olduğu belirtildi. Dünya ekonomisinde 2014 yılında tahmin edilen yüzde 2,5 ila 3 büyüme nedeniyle küresel iyileşmenin zayıf kalacağına dikkat çekilen raporda, büyümeyi destekleyecek politikaların sadece yetersiz kalmadığı, aynı zamanda tutarsız olduğu da kaydedildi.
Raporda, ekonomi üzerinde mali piyasaların hala baskın olmasının ve maaşlarda sürekli düşüş yaşanmasının, krizin ve sonrasında yaşanan anormal toparlamanın nedenlerinin tam olarak anlaşılamadığını gösterdiği ifade edildi.
Raporda, küresel ekonomik trendlere bakıldığında 2014 yılında mütevazı bir büyüme oranı yakalanacağının tahmin edildiği belirtilirken, 2012 ve 2013’te yaklaşık yüzde 2,3 büyüyen küresel ekonominin, bu yıl yüzde 2,5 ila 3 büyüyeceği öngörüldü. Raporda, bu artışın büyük bölümünün gelişmiş ülkelerin 2013’te yüzde 1,3 olan büyüme oranlarının 2014’te 1,8’e yükselmesinden kaynaklandığına işaret edildi.
Raporda gelişmekte olan ekonomilerin bir bütün olarak geçmiş yıllardaki büyüme oranlarını tekrarlayacakları ve yüzde 4,5 ila 5 büyüme hızı yakalayacakları ifade edilirken, “Asya ve Sahra altı bölgesininde yer alan ülkeler yüzde 5,5’i geçecek, Kuzey Afrika ve Latin Amerika ve Karayipler’de ise büyüme oranı yüzde 2 seviyesinde kalacak” denildi.
Ekonomik faaliyetlerin bir yansıması olarak uluslararası ticaretin de sönük geçtiği belirtilen raporda, “Emtia ticareti 2012, 2013 ve 2014’ün başlarında yüzde 2’nin çok az üstünde artış gösterirken, uluslararası ticaretin büyüme oranı da küresel üretimin altında kalıyor” ifadesine yer verildi.
Uluslararası ticaretin yüksek ticari engeller ya da arz tarafındaki zorluklar nedeniyle değil, küresel talepteki yavaş büyüme nedeniyle hız kestiğinin altı çizilen raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:
“Kalkınmakta olan ülkeler, kalkınmış ülkelere oranla 2008 krizinden sonra daha hızlı toparlanmayı başardı. Bunu da bir bakıma konjonktür karşıtı önlemler alarak ve iç talebi destekleyerek yaptılar. Bazı durumlarda söz konusu ülkelere artan emtia fiyatları yardımcı oldu. Ancak konjonktür karşıtı önlemlerle ve bu bağlamda yapılan ticaret ile elde edilecekler sınırlı kalıyor. Gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerdeki olaylardan ayrı tutulması gerektiği yönündeki görüş artık geçerliğini yitirmiş bulunuyor. Yeni bir dinamizm kaynağı bulunması gerekiyor.
Tüketici talebini arttırıcı ve gelirin yeniden bölüşümünü kapsayan talep yönlü politikalara ilave olarak bazı ülkelerde hem kamu hem de özel sektörün iç yatırımları artırması ve etkili sanayi politikalarının çeşitlendirilmesi ve üretim kapasiteleri büyütülerek iç piyasada fiyatlar ve ticaret dengeleri üzerinde baskı yaratılmadan artan talebin karşılanması gerekebilir.
Gelişmekte olan ülkeler uluslararası finans sisteminde sürekli bir istikrarsızlık sorunu ile karşı karşıya kalabilirler. Böyle bir sorunla başa çıkılabilmek için alınacak önlemler arasında ihtiyatlı bir makro ekonomiye ilave olarak hem ülke içinde hemde küresel seviyede uygulanacak fiyat düzenlemesi gibi uygulamalar bulunmalıdır.”
BM: Küresel ekonomi 2014’te yüzde 2,5-3 büyüyecek
By Fortune Türkiye