HAYATIMIZI ÇOK FARKLI açılardan etkilemeye başlayan Blockchain teknolojisi, bir diğer teknolojik gelişmenin etkisiyle ivmeleniyor. Nesnelerin İnterneti olarak adlandırılan ancak bizim Nesneler Arası Ağ olarak adlandıracağımız Internet of Things’in (IoT) şekillendirdiği yeni dünya Blockchain’in de yaratıcısı ve varlığının dayanağı olarak ortaya çıkıyor.
Şimdiye kadar ağırlıkla Bitcoin ve diğer kripto paralar üzerinden ele alınsa da Blockchain, üretim hattı ya da servis ağında üretilen verinin -ki bu veri büyük miktarda olması ve hızla değişmesi ile dikkat çekiyor- programlar, bilgisayarlar ve hayatımıza giderek artan etki ile katılan robotlar arasında doğru ve etkin bir biçimde paylaşılmasını sağlayan bir altyapı. Üretim ve servis süreçlerinin en zayıf halkası olan insanın yönetimini beklemeden işler hale getirilen iş süreçlerindeki bu unsurlar arasında iletişimin sağlanması ve doğru kararların alınması, bu tür bir altyapıyı gerektiriyor.
Blockchain’in “hash”lere dayanan bir sistem kullanması, o zamana kadar yapılan işlerin de yeni işlerde yansıtılmasını sağlayarak doğrulamayı kolay ve güvenli bir hale getiriyor. Hash için Türkçe karşılık olarak “arapsaçı” sözcüğünü kullanacağım. Bunun nedeni arapsaçının bir metin zincirinden yola çıkılarak üretilen bir sayı olması. Arapsaçının üretilmesini sağlayan formül, başka bir metnin aynı arapsaçı değerini üretmesini -neredeyse- imkansız hale getirirken bu sayının metnin kendisinden çok büyük ölçüde kısa olmasını da sağlıyor. Arapsaçları, iletilen mesajlar üzerinde oynanmamış olduğunu kanıtlayacak şekilde kullanılacak bir güvenlik sistemini de oluşturuyor. Göndericinin mesajının bir arapsaçını oluşturduğu, bunu şifrelediği ve mesajın kendisi ile birlikte gönderdiği sistemin alıcı tarafında mesaj ve arapsaçının şifresi çözüldükten sonra alınan mesaj kullanılarak yeni bir arapsaçı üretiliyor ve iki arapsaçının aynılığı denetleniyor. Bu aynılık, mesajın gerçek olduğunun kanıtını oluşturuyor ve böylece her iki taraftaki veri kümeleri doğrulanarak mutabakat sağlanmış oluyor.
Mutabakat, Blockchain sisteminin merkezinde yer alıyor. Geleneksel olarak veri aktarım sistemlerinde veri dizisinin doğru gittiğini kontrol etmek için veri zincirine eklenen kontrol bitinin bu sistemde şifrelenen bir arapsaçına dönüşmesi, bu durumun göstergesi. Sıfır veya bir olarak diziye eklenen kontrol biti dizinin bir algoritma dahilinde doğrulanmasını sağlıyordu. Özellikle mutabakat tarafındaki güvenlik ihtiyacı, Blockchain’de kontrol bitinin çok daha gelişmiş bir versiyonunun kullanılmasına neden oluyor. Blockchain teknoloji Türkiye’de de finans sisteminin gündeminde. Türkiye’de ilk kez Akbank, geçtiğimiz aylarda Blockchain teknolojisini kullanarak Almanya’ya para transferi gerçekleştirdi. Bu konuda Akbank Direkt Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tolga Ulutaş, tüm dünyanın “yeni teknolojilere hızlı adaptasyon” dönemine girdiğine dikkat çekerek, Akbank’ın, uluslararası para transferinde son teknolojiyi kullanarak şeffaflık ve hızı artırıp, maliyetleri düşüren Ripple ile anlaşan ilk Türk Bankası olduğunu belirtiyor. Ulutaş, “Türkiye’de bir ilk olarak Silikon Vadisi merkezli Ripple firmasının çözüm ortaklığıyla hayata geçirdiğimiz Blockchain teknolojisi ile para transferi başarılı inovasyon süreçlerimizin en önemli örneklerinden. 2018 yılı içinde Ripple teknolojisini önce kurumsal ardından da bireysel müşterilerimizin işlemlerinde kullanıma alacağız.
Yeni dönemde işbirliği yapmak için çeşitli fırsatları araştırıyoruz ve hem Amerika’dan hem de dünyada öne çıkan diğer ülkelerden finansal teknoloji şirketleriyle iletişim halindeyiz” diyor. “Blockchain teknolojisi, varlıkları en yüksek güvenlikte ve aracılara ihtiyaç duymadan, açık bir ağ üzerinden herkesin erişimine sunuyor” diyen Ulutaş sözlerine şöyle devam ediyor: “Blockchain teknolojisi varlık transferinin bir aracıya ihtiyaç duymadan gerçekleşmesini mümkün kılıyor. Kayıtların değiştirilemediği ve geri alınamadığı bir veri tabanı. Zincirleme bir modelle inşa edilen, takip edilebilen ama kırılamayan Blockchain teknolojisiyle müşterilerimize birçok farklı alanda yenilikçi digital ürünler sunmaya devam edeceğiz. Dijitalin geldiği bu yeni aşama, hız ve şeffaflığı artırırken, maliyetleri düşüren bu teknolojinin finans sektöründe para transferi dahil birçok alanda yeni bir dönem açacağını düşünüyoruz.”
HER YIL 10 FINTECH’LE İŞBİRLİĞİ YAPIYOR
Finans ve teknolojiyi birleştiren Fintech’leri yakından izlediklerini belirten Ulutaş, Akbank’ın yenilikçilik vizyonu doğrultusunda 50 Fintech ile görüştüğünü ve ortalama 10 tanesiyle işbirliği yaparak, Akbank’ın müşterilerini en yeni teknoloji ile buluşturmaya devam edeceklerini kaydediyor. Ulutaş, Direkt Bankacılık birimine bağlı Akbank LAB ile global yenilikleri hızlı bir şekilde bankacılık uygulamalarına taşıyarak, geleceğin bankacılığının şekillenmesine öncülük ettiklerini kaydediyor. “Akbank LAB’de global standartlara uygun bir inovasyon uygulama modeli işletiyoruz. Akbank LAB’de danışmanlık, finans, bilgi teknolojileri ve pazarlama disiplinlerinden gelen merkezi bir ekip yer alıyor” diyen Ulutaş, bu ekibin 100’den fazla çalışanın aktif rol aldığı, herkesin katılabildiği inovasyon sürecinin koordinatörlüğünü üstlendiğini söylüyor. Ulutaş şöyle devam ediyor: “Farklı iş birimleri, kusursuz müşteri deneyimi, finansal danışmanlık, dijital ödemeler, kredi skorlama, operasyonel mükemmelilik gibi bankamızın belirlediği odak alanları ve hedefler doğrultusunda fikir geliştiriyor ve bu fikirler doğru finansal hizmetleri sunmak adına projelendiriliyor. Yapılan değerlendirmeler sonrasında başarılı bulunanlar fikirler “PoC” (proof of concept: kavram kanıtlama) aşamasına geçiyor. Bu aşamada fikirlerin uygulanabilirlikleri test ediliyor ve kazanımları hesaplanıyor. Sürecin ilk aşamasında bu fikirlere uygun çözümleri bulabilmek amacıyla çok sayıda finansal teknoloji şirketi (Fintech’ler) ile iletişime geçiyoruz. Çözüm ortağımız olarak yurtiçi ve dışında iletişimde olduğumuz 100’den fazla fintech bulunuyor. Bu sayede teknoloji destekli finansal hizmetleri ve yeni ürünleri bankamıza kazandırırken, en yeni teknolojileri de yakından izleme fırsatına sahip oluyoruz. Akbank LAB, yukarıda bahsedilen süreçleri döngüler halinde yönetiyor. Henüz yeni bir yapılanma olmasına rağmen, ilk takvim yılı içerisinde kapsamlarına birçok projenin dahil edildiği iki döngüyü tamamlamayı hedefliyoruz. İlk yılımızda KolayIK, Paraşüt gibi birçok önemli projeye imza atarak, müşterilerimizin kullanımına sunduk. 2018’deyse bu sayıyı üçe çıkarmayı planlıyoruz.”