Artan tüketici harcamaları, devasa sermaye havuzları ve dünyanın geri kalanıyla sıkı finansal bağlar, BAE, Katar ve Suudi Arabistan gibi Ortadoğu ülkelerini global hedefleri olan fintech şirketleri için cazip pazarlara dönüştürüyor.
Singapur merkezli dijital varlık yönetimi şirketi StashAway’in kurucusu Michele Ferrario, Fortune’un Fintech Innovators Asia etkinliğinde yaptığı açıklamada, BAE gibi ülkelerde paraya sahip çok sayıda insan olduğunu ancak “pek dostane olmayan” bankalar haricinde fazla yatırım seçeneği bulunmadığını belirtti.
Ferrario’ya göre, düşük rekabet ve mevzuat geleceği şekillendirecek; kendisi, Ortadoğu’daki fırsatları Singapur gibi pazarların sekiz yıl önce sunduğu fırsatlara benzer görüyor.
Ortadoğu pazarıyla ilgilenen yalnızca StashAway değil. McKinsey, Ortadoğu, Pakistan ve Kuzey Afrika’nın da 2025 yılında 4,5 milyar dolarlık bir pazara ulaşabileceğini öngörüyor.
Halen Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarlarında faal olan Singapur merkezli global ödeme altyapısı sağlayıcısı Thunes, Suudi Arabistan’ın kendi dijital altyapısını geliştirmek istediğine dikkat çekti.
StashAway ve Tunes haricinde, başka pek çok Asyalı fintech startup’ı da hizmetlerini Ortadoğu’da yaygınlaştırarak, turistlerden ve yabancı işçilerden gelen para havuzundan yararlanmayı umuyor.
Ant International gibi büyük oyuncular da bölgeyi es geçmiyor. Çinli Alibaba’nın yan kuruluşu, Ortadoğu pazarına açılan kapı olarak gördüğü Suudi Arabistan’ın Yatırım Bakanlığı’yla iş birliği yapıyor.
Hong Kong ve Singapur gibi Asyalı finans merkezleri de Ortadoğu’yla ilişkileri derinleştirme çabasında. Özellikle de Hong Kong, Suudi Arabistan’la yeni bağlar oluşturarak, ortak yatırım fonu kurma ve Hong Kong ETF’lerinin ülkenin borsasına kote olması gibi girişimlerde bulunuyor. (Kaynak: Fortune.com)