2005 Yılında bu güne cam altı resminin dünya arenasında ki geleneksel oluşumunu araştıran Ekrem Kadak “İz-düşüm”, “Süpür” tematik sergilerinin bir eklentisi olan “HİÇ BİR ŞEY SÖYLEMEDEN:103”, Ankara Arda sanat galerisinde 19 Ocak’ta başladı.
Ekrem Kadak, 2005 ‘ den bu yana, hakiki bir ustalık ve emek gerektiren cam altı resimleri yapıyor.
Kadim tekniklerin çağdaş dilde kullanılmasında ki zorlukları; fırça ustalığı, boya-renk zevki ve duyarlılıkla aşan Kadak,iki yüzeyden ve bu iki yüzey arasında bırakılmış boşluktan oluşan ve birbirini tamamlayarak tek resme dönüşen bu etkiyle günümüz teknoloji kavramlarından olan üç ve dört boyutlu görselliği de resimlerinde somutlaştırmış görünüyor.
Kuşkusuz teknik her şey demek değildir. Ancak iyi bir tekniğe sahip olmayan, iyi bir sanata da pek rastlanmaz.
Cam yerine resist olarak adlandırılan kırılıp çizilmeyen saydam bir malzeme kullanan sanatçı “Hiçbir şey Söylemeden :103 sergisinde saydam yüzeylerin bir birine eklentisiyle oluşan bir birini tamamlayarak tek resme dönüşen etkisiyle günümüz teknoloji kavramlarından olan üç ve dört boyutlu görselliği de resimlerinde somutlaştırmış.
Kadak’ın teknik olanaklar ve farklı görsellikler deneyimlediği ‘’ Hiç Bir Şey Söylemeden: 103’’ adını verdiği bu tematik dizi aynı zamanda, bir sanatçının yaşadığı zamanı duyumsayışının özgün anlatımla resimlenmesi. Bu resimler, toplumsala dokunan,kaygıdan, tekinsizliğe uzanan ve Jung’un dediği gibi:”çağın ruhunu sürekli olarak eğitmek ve en büyük yokluğu olan biçemleri uyandırma” umudunda olan resimler.
Cezmi Orhan “süpür”sergisinin katalog yazısında;
“Bilindiği gibi camaltı resmi, camın arka yüzüne boya ve benzeri malzemelerle yapılan bir uygulamadır.Doğulu hüner erbaplarının geliştirdiği ve önce Bizans Konstantinapolis’in de sonra 16. yy’ da İtalya daha sonra da Fransa ve Almanya başta olmak Üzere bütün Avrupa’da yaygınlaşmış dini temaların işlendiği bir resim tekniğinidir .Uzunca bir süre özellikle endüstri devriminin rüzgarıyla cazibesini kaybeden camaltı resmi Kandinsky, Klee,Duchamp,Moholy- Nagi,Kokochka gibi 20. yy’ın büyük sanatçılarının ilgisiyle zenaattan sanata evrilmiş ve bugün Ekrem Kadak eliyle çağdaş bir sanat diline çevrilmiştir.” ifadelerini kullanıyor.