Emlak brokeri Cushman & Wakefield’in araştırmasına göre, Londra dünyanın en pahalı şehri olma unvanını elinde tutuyor. Bu özelliğiyle Hong Kong’un önüne geçen İngiltere’nin başkentinde 2014 yılında talep edilen metrekare yüzde 18 oranında artarak 1,3 milyon metrekareye ulaştı. Şehirde Docklands gibi bazı yeni bölgeler yükselişte. Burada 113.000 metrekarelik ofis kiralandı.
Canary Wharf’ta, Société Générale 26.000 metrekarelik alan kiraladı. Londra’nın gözde finans merkezi City’de ise geçen yıl kiralanan ofis alanı yüzde 50 oranında artarak 558.000 metrekareye ulaştı. Bu rakamla da City Londra’da ofis pazarında bütün bölgelerin üzerinde yer alıyor. City’yi sırasıyla West End (231.000 m2), Midtown (115.000 m2) izliyor. Kiralarda da artış var: West End’de metrekare fiyatı yıllık 1500 ila 1700 euro arasında değişirken (+%12), City’de 800 – 900 euro (+%7), Docklands’te ise 520 euro.
Emlak piyasası şimdiye kadar hep finans merkezi olan City’ye odaklandıysa da, Londra artık Google ve Omnica gibi yeni teknoloji şirketlerini de çekmeye başladı. Katar Yatırım Fonu geçenlerde Canary Wharf’taki 8/16 Canada Square’de 102.200 metrekarelik bir satın alma için 1,49 milyar euro ödedi. Uzmanlar, bunun 2014’te Avrupa çapındaki en büyük işlem olduğunu belirtiyorlar.
Analistler bu yüksek rakamların Londra’nın dünya sermayesinin gözdesi olmasından kaynaklandığına dikkat çekiyorlar. Öte yandan, bazı brokerler ise Londra’daki piyasanın artık aşırı ısınmaya başladığını, bu nedenle de yatırımcıların yavaş yavaş Almanya ya da Fransa’ya yöneldiğini belirtiyorlar.