Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, “Bir manat, bir avroya eşit olursa daha doğru olur. Manatın değerli olması ekonomi ve ihracat potansiyelimiz için çok da olumlu durum değil” sözleri petrol zengini ülkede devalüasyon beklentilerini gündeme getirdi.
Dünya piyasalarında petrol fiyatlarının düşmesinin ardından Azerbaycan Merkez Bankası, 16 Şubat’ta dolara endeksli kur sistemini, dolar ve avroya endeksli kur sepeti sistemiyle değiştirmesi devalüasyonun yumuşak şekilde yapılacağı düşüncesini doğurdu. Nitekim, tüm bunlardan sonraAzerbaycan para birimi manat, dolar karşısında değer kaybetmeye başladı.
Merkez Bankasının aldığı kararı “olumlu ve gerekli” olarak değerlendiren ekonomistler, 1,4 oranındaki yıllık fiyat artışının 2015’te yüzde 10’a çıkacağı görüşünde birleşiyor.
“Yüzde 10 enflasyon makul bir rakam olacak”
Milli İlimler Akademisi İktisat Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Nazim İmanov, hür ülkede olduğu gibi Azerbaycan ekonomisinde de sorunların olduğunu fakat makroekonomik verilerin ve döviz rezervinin bu sorunlar üstesinden gelebilecek düzeyde olduğunu bildirdi.
Merkez Bankasının kararını “zorunlu ve kaçınılmaz” olarak değerlendiren İmanov, kısa süreli değerlendirildiğinde fiyat artımı yaşanacağı için insanların bu durumdan memnun kalmayacağını fakat orta ve uzun vadeli düşünüldüğünde kararın hem ülke ekonomisine hem de halka fayda sağlayacağını öne sürdü.
Azerbaycan ekonomisine ilişkin alınan kararların amacının enflasyonu belli sınırda tutmak olduğunu vurgulayan İmanov, “Ne sıfır olacak ne 100. Benim düşünceme göre bugünkü Azerbaycan ekonomisi için yüzde 10 enflasyon makul bir rakam olacak” dedi.
Merkez Bankasının çift dövizli sepet kuruna geçmesiyle döviz piyasasında kayıp yaşanmayacağı, kullanılan döviz oranının değişeceği, sadece Merkez Bankasının döviz rezervlerinin azalabileceği tahmininde bulunan İmanov, ülke ekonomisi için önemli kayıp oluşturan petrol fiyatının düşmesine değindi.
“Petrol fiyatlarındaki düşüş ekonomimizi büyük kayıplara uğratacak. Devlet bütçesi varil fiyatı 90 dolardan hesaplanmıştı. Şimdi ise 55-60 dolar arasında olacağı ihtimal ediliyor. Bu da bütçeye yapılacak transferlerin üçte bir oranında azalması anlamına geliyor.”
“Paniğe kapılmaya gerek yok”
İktisat Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Evez Bayramov da ekonominin dayanıklı olduğunu fakat 2008’deki küresel krizin dalgasının beklentiler içinde olmasının Azerbaycan ekonomisini de kötü etkileyeceğini belirtti.
Azerbaycan’da maliye sisteminin devlet tarafından güçlü şekilde korunduğunu, yurt dışında yaşanan krizlerin kendilerinde sadece tüketici piyasasında hissedildiğini ifade eden Bayramov, devalüasyon beklentisi içinde olduğunu söyledi.
Bayramov, şöyle devam etti: “Devalüasyonun yüzde 5-10 oranında olacağını düşünüyorum. Bu süreç ise aniden değil, aşamalı olacak. Bundan korkmamıza gerek yok. Petrol fiyatlarındaki düşüş ekseninde belli kayıplar yaşanacak. Birçok ülke benzer kayıplarla karşılaşıyor. Bundan felaket beklemeye, paniğe kapılmaya gerek yok. Karamsarlık birkaç hafta içerisinde kaybolacak.”
Yüzde 10’luk bir devalüasyonun ülke ekonomisinde derin yaralar açmayacağını savunan Bayramov, “Devalüasyon bu oranda olacaksa enflasyon da 7-8 oranında olacak. Eğer enflasyonu geçen yıl olduğu için 1,4 oranında tutarsak yabancı döviz spekülatörleri için ortam oluşur ve biz daha çok kaybederiz” diye konuştu.
Bayramov, Azerbaycan ekonomisinin petrol fiyatlarındaki düşüş, Rusya ile Batı arasındaki çekişme, ekonomimin çeşitlendirilememesi gibi nedenlerle sıkıntı yaşadığını anlattı.
“Uygulama önceden başlamalıydı”
Ekonomi Uzmanı Milletvekili Vahit Ahmedov, Azerbaycan’ın Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri arasında ulusal parasını son beş yılda aynı değerde tutan tek ülke olduğunu, fakat bugün ekonomide yaşanan bazı sorunların manatın değerinin korunmasına engel teşkil ettiğini söyledi.
Kur rejiminin değiştirilmesinin hem iyi hem de kötü yönleri bulunduğunu aktaran Ahmedov, şöyle devam etti: “İyi yönü odur ki petrol dışı ürünlerin ihracı artacak. Kötü yönü ise şudur, ciddi devalüasyon olursa halkın gelirleri ve alım gücü azalacak. Bu nedenle yumuşak devalüasyon yapılıyor. Bu uygulamaya çok önceden başlanılması gerekiyordu.”
Ekonomi Uzmanı Milletvekili Ali Mesimli de Merkez Bankasının kararının ciddi devalüasyon anlamına gelmediğini, sadece daha önceden haber verilmediği için bazı karamsar açıklamaların yapıldığını ve panik oluştuğunu söyledi.
Petrol fiyatlarındaki düşüşün dünya ekonomisindeki süreçlerde doların manata etkisini en aza indirmek için kur politikasının değiştirildiğini savunan Mesimli, ülkenin Avrupa ile ticari ilişkilerinin giderek büyüdüğünü, bu nedenle döviz sepetinde avronun da bulunması gerektiğini iddia etti.
Mesimli, artık manatın değerinin korunması için ülkenin her ay 1 milyar dolar harcama yapmak zorunda kalmayacağını söyledi.
Ekonomik Kaynakların Araştırılması Merkezi Başkanı Ruslan Atakişiyev ise 2015’in spesifik bir yıl olacağını ve petrol fiyatları gerilemeye devam ederse hükümetin benzer önlemler almaya devam edeceğini kaydetti.