İspanya’daki Podemos Partisi’nin Lideri Pablo Iglesias, borç krizindeki Yunanistan’ın taleplerinin dikkate alınmaması halinde Avrupa’da öngörülemeyen sonuçlar doğurabilecek bir fırtına çıkabileceğini ifade etti.
İngiliz The Guardian gazetesine “Yunanistan’ın uzattığı zeytin dalı reddedilirse, Avrupa çökebilir” başlıklı bir makale yazan Iglesias, Avrupa Merkez Bankası’nın Yunanistan’a karşı tutumunu da eleştirdi.
Pablo Iglesias, şunları kaydetti: “Yunanistan’ın en azından diğer AB üyeleriyle eşit bir davranışı hak ettiğini kabullenmek yerine mesaj taşıyan elçiyi vurmayı tercih etti. Haddinden fazla kibrin ve politik olarak dar görüşlülüğün maliyeti yüksek. Avrupa’nın probleminin Yunanistan olduğuna bizi ikna etmeye çalışan yeni despotlar Avrupa projesini riske atıyor. Avrupa’da esen değişim rüzgarı jeopolitik değişimleri hızlandırabilecek ve öngörülemeyen sonuçlar doğurabilecek bir fırtınaya dönüşebilir. Avrupa projesinin yaşamı risk altında. Avrupa yanlıları ve özellikle sosyalist ailede olanlar, (Yunanistan Başbakanı Alexis) Tsipras tarafından uzatılan eli tutmalı ve kemer sıkma lobisinin taleplerinin sınırlanmasına yardımcı olmalı. Bu sadece kendi siyasi hayatlarının değil Avrupa’nın geleceği için gerekli.”
Yunanistan’da seçmenin farklı bir seçeneğe yönelmiş olmasının bir normalleşme süreci olduğunu belirten Iglesias, Avrupa’nın probleminin eşitsizlik, işsizlik ve borç olduğunu ve yeni olmayan bu sorunların Yunanistan’a has olmadığını anlattı.
Kemer sıkma programının Avrupa’nın sorunlarını çözmekte yetersiz kaldığının artık herkes tarafından kabul edildiğini vurgulayan Iglesias, ortaya çıkan sorumsuzluğun kurbanlarının ise Avrupa’nın vatandaşları olduğunu dile getirdi. Eski politikacılara olan güvenin yok olduğunu söyleyen Iglesias, “Syriza, Yunanistan’da bu yüzden seçim kazandı. Bu yüzden liderliğini yaptığım Podemos İspanya’da kazabilir” ifadelerini kullandı.
Yunanistan’ın uygulanan kemer sıkma politikalarıyla felakete sürüklendiğini savunan Iglesias, Avrupa Merkez Bankası ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’i kibirli olmakla suçlayarak, yazısını, “Bu kibirlerinin bedelini kim ödeyecek? En dar görüşlü düşünce bunun sadece Yunanistan hükümetinin problemi olduğunu ve Avrupa ailesini etkilemeyeceğini düşünmektir” diye tamamladı.