İstanbul’un Karadeniz kıyısında bulunan ve Avrupa yakasının pazarlarına taze sebze tedarik eden Gümüşdere’nin tek parça tarım arazisi Mayıs ayında Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından özelleştirme kapsamına alındı. Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera’nın haberine göre, kararın ardında bölgeye yapılmak istenen arıtma tesisi ve köyün hemen arkasından geçen üçüncü köprü yolu var.
Yakın ilçe pazarlarına üretim yapıyor
92 dönümü sera alanı olan 600 dönümlük tarım arazisinde domates, kabak, hıyar, marul, karalahana, pazı karnabahar, havuç, yeşillik gibi sebzelerden mısır, pancar, elma, böğürtlen ve hatta süs bitkilerine kadar çok farklı ürünün yetiştiği Gümüşdere; Sarıyer, Arnavutköy, Beşiktaş gibi yakın ilçelerin pazarlarını besliyor.
Köyde tamamen kendi imkanlarıyla oluşturdukları tarla ve seralarda üretim yapan yaklaşık 650 üretici ve ailesi hem açık hem de örtü altı üretim yapıyor. Ancak 2011 yılında Gümüşdere arazisinin 79 dönümü “İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi” kurma amacıyla İSKİ’ye tahsis edildi. Hem tarım arazilerinin bir kısmını hem de toprağı ve havayı tehdit eden bu projeye Toprak Koruma Kurulu da oybirliğiyle destek verdi. Yürürlükte sera alanı olarak görülen bu alan bir anda marjinal tarım alanı olarak gösterilerek imara açılma tehdidiyle karşı karşıya kaldı.
Gümüşdere bugünlere nasıl geldi?
Geçtiğimiz yıl Gümüşdere’ye yapılmak istenen arıtma tesisine karşı Toprak Koruma Kurulu’na dilekçe yoluyla yapılan itiraz ile dava aşamasına geçildi. Aynı zamanda Gümüşdere Köyü Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Gümüşdere’nin tarım arazisi kademesinin yükselmesi ve bölgeyi bir tarımsal bir eğitim ve kültür merkezi haline getirmeyi öngören Kent Tarım Projesi için de çalışmalara başladı. Dava sürecinde yapılan bilirkişi ziyaretleri sonucunda nihayet 13 Kasım 2013’te Gümüşdere “Sulu Özel Ürün Arazisi” kapsamına alındı ve arıtma tesisi projesi iptal edildi. Ancak üreticilere ve konunun takipçilerine oh dedirten bu karara rağmen, İstanbul’un son tarım alanı olan Gümüşdere Mayıs ayında Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından özelleştirme kapsamına alındı.
“Arıtma tesisi yapılırsa, buralar talan olacak”
1994 yılından beri devlet arazisi statüsünde olan Gümüşdere’de üreticiler Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil değil. Bu nedenle de devletten teşvik alamıyorlar. Üreticilerin bir kısmı yalnızca tarımdan kazanç sağlarken önemli bir bölümü de zaman içinde ikinci bir meslek edinmiş. Gümüşdere Köyü Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği’nden Beyhan Uzunçarşılı, bölgenin özel arazi statüsüne geçirilerek üreticilerin kaygı duymadan üretim yapabilmesi gerektiğini söylüyor. Uzunçarşılı, “Kanuni yolları sonuna kadar kullanacağız. Çünkü burayı da kaybedersek İstanbul halkı olarak taze sebze yeme olanağımız hepten kaybolacak” diyor. Gümüşdereli üreticilerden Aydın Berber, geçinebilmek için aynı zamanda dolmuşçuluk yapıyor. “Benim bütün çabam çocuklarımız için” diyen Berber, “Arıtma tesisi yapılırsa buralar talan olacak. Üstelik bizler bu işi bıraktığımızda bu üretimi devam ettirecek bir kuşak yetişmiyor” diye konuşuyor.
Gümüşdere’deki tarım arazisi satılıyor
By Fortune Türkiye