Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TBMM Genel Kurulu’nda, CHP’nin; SBS ile ilgili yargı kararını uygulamadığı gerekçesiyle hakkında verdiği Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önerge üzerinde yaptığı konuşmada, sözlerine, vefat eden HDP Adana Milletvekili Murat Bozlak için, ailesine ve HDP’ye başsağlığı dileyerek başladı.
Önergeye konu olan sınav hakkında idarenin aldığı tedbirin ne olduğunu daha önce anlattığını, kendisinden önce konuşan AK Parti Muğla Milletvekili Yüksel Özden’in de konuyu güzelce özetlediğini ifade eden Avcı, “Ama hala anlaşılmayacağını düşünerek, anlamamakta ısrar edileceğini düşünerek, olup biteni, gerçekte ne olduğunu sizlere kısaca özetleyim” dedi.
Avcı, yılda bir kez yapılan ve herkesin şikayetçi olduğu SBS’yi değiştirdiklerini dile getirerek, şöyle konuştu:
“Ama değiştirmeden önce yapılan son SBS’yi 8 Haziran 2013 günü yaptık, sonuçlarını 12 Temmuz 2013 tarihinde açıkladık. Sonuçların açıklandığı gün, vahim bir yanlışlık olduğunu farketmişiz. Fransızca ve Almanca sorularına ilişkin cevap anahtarının İngilizce anahtarı le karıştırıldığını görmüş ve aynı günün akşamı saat 17.00’de kamuoyundan ve öğrencilerden özür dileyerek, bu yanlışımızı farkettiğimizi, Almanca ve Fransızca sorularının da kendi anahtarları ile okunmasını sağladığımızı ilan etmişiz. Burada bir yanlışımız var. Bu durumda olan 718 öğrenci var. Bunlar için ikinci kez yapılan değerlendirme işlemiyle, bu düzeltmeyi yaptık. Doğru okuma sonucunda, standart sapmada oluşan kayma onda değil, yüzde değil, binde 3 düzeyinde. Yeni hesaplanan standart sapma esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda, 4.8 test olan test ortalamasında bir değişim olmadı. Dolayısıyla, 718 adayın da onların yeniden değerlendirilmesi sonucunda bir milyon 112 bin adayın sonuçlarında dramatik bir değişiklik olmayacağını söylemişiz. Buna rağmen Sayın Ayaydın ve bir öğrenci adına veli, sınavın iptali ile ilgili idare mahkemesinde dava açtılar.
Sayın Ayaydın’ın açtığı dava, yetkisizlik yönünden reddedildi. Ankara 18. İdare Mahkemesi, 31 Mart 2014 tarihinde, Sayın Ayaydın’ın açtığı davayı, ehliyet yönünden red kararı verdi. Öğrenci adına dava 31 Temmuz 2013’te açıldı. Temmuz ayı geçmiş, mahkemeden ses çıkmamış, Ağustos ayı geçmiş mahkemeden ses çıkmamış, Eylül ayı geçmiş mahkemeden ses çıkmamış, ekim, kasım, aralık geçmiş, ocak ayının 10’una gelmiş, yani bir sömestre bitmiş, öğrencilerin 5 gün sonra karne almasına sıra gelmiş ve 18. İdare Mahkemesi, 10 Ocak 2014 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ben de o gün, ‘merak etmeyin, hiç bir öğrencimiz mağdur olmayacak, bir milyon 112 bin öğrenci ve ailelerini tedirgin edecek bir durum yok. Biz zaten 718 öğrenci ile ilgili işlemi yaparken de gördük ki öğrenciler ve velileri açısından dramatik değişikliklere yol açacak bir durum söz konusu değil. Gerekeni yapacağız’ demiştim.”
Avcı, bakanlık olarak, “Mahkeme esastan bir karar vermediği halde, esastan karar verdiği zaman ne yapılması gerekirse biz onu yapalım” diyerek adım attıklarını söyledi.
Bu nedenle esas kararı beklemeden kağıtları yeniden okuduklarını ve değerlendirdiklerini belirten Avcı, “Bunun sonucunda 99 öğrencinin bir alt veya daha düşük puanla öğrenci alan okula gidebileceği ortaya çıktı. Ama biz hiç bir öğrencimizi mağdur etmeyeceğimizi söyledik. O 99 öğrencimiz yerleştikleri okullarda eğitimlerine devam ettiler. Bir milyon 112 bin öğrenci içerisinde 4 öğrencinin, isterlerse, yeni hesaplamaya göre farklı bir okula gidebilme ihtimalleri ortaya çıktı. Onlara tek tek yazı gönderdik, hatta ilgili milli eğitim müdürlerini görevlendirdik. “Sizin yeni hesaplamaya göre puanınız şu, isterseniz, şu şu okullara gidebilirsiniz’ dedik. 4 öğrencinin hiçbiri mevcut okullarını değiştirmedi. Burada söz konusu olan bir milyon 112 bin öğrenci. Biz idare olarak bir milyon 112 bin öğrenciyi ve velilerini tedirgin, mağdur etmeyecek, hakka, hukuka, adalete uygun uygulamanın ne olduğuna bakmışız ve bunu yapmışız. Bunu gönül rahatlığı ile söylüyorum. Herhangi bir hesaplama sonucunda bir milyon 112 bin öğrenciden bu 4 öğrenci dışında durumu değişebilecek, hatta mahkemeyi açan öğrencinin de durumunda herhangi bir değişiklik olmadı. Orada bir mağduriyet söz konusu değil” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Avcı, bin 709 şube müdürü hakkında yargıda süren davalar hakkında bilgi verdi.
Bugüne kadar açılan 284 davadan 136’sı hakkında, bakanlık lehine, yürütmenin durdurulmasının reddi kararı verildiğini anlatan Avcı, 2’si hakkında davanın reddi kararı, 29’u hakkında yürütmenin durdurulması kararı verildiğini kaydetti.
Daha sonra, TBMM Genel Kurulu’nda, CHP’nin, Milli Eğitim Bakanı Avcı hakkında verdiği Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergenin gizli oylaması yapıldı. Önerge, 240 ret oyuyla kabul edilmedi.
314 milletvekilinin katıldığı oylamada 62 kabul, 240 ret oyu kullanıldı. 10 çekimser ve bir boş oy çıkarken bir oy da geçersiz sayıldı.
Yazıcı hakkındaki önerge
TBMM Genel Kurulu’nda CHP’nin, eski Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı hakkında, Gana’dan Türkiye’ye gelen 1,5 ton altın yüklü uçağın Dubai’ye gönderilmesinde altın kaçakçılığıyla ilgili suç delillerini ortadan kaldırarak, görevini kötüye kullandığı iddiasıyla Yazıcı hakkında verdiği soruşturma önergesi de görüşüldü.
CHP’nin önergeleri reddedildi
By Fortune Türkiye