Türkiye’nin 2011 yılında imzaladığı ve kadına yönelik şiddetin önlenmesini öngören Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi bugün yürürlüğe giriyor. Uluslararası mekanizmaları devreye sokan sözleşme, şiddete uğrayan kadınlara yüklü tazminat ödenmesinin yolunu açarken; şiddet mağduru kadına devlet tarafından geçici maddi destek verilmesini de öngörüyor. Sözleşme ile mağdur kadınlar, sözleşmeye taraf olan devletlerden de mültecilik hakkı kazanabilecek.
Sözleşmede, Türkiye’nin yanı sıra, Arnavutluk, Avusturya, Bosna-Hersek, Danimarka, İtalya, Karadağ, Portekiz, Sırbistan ve Andora gibi ülkelerinin imzası bulunuyor. Aile içi ve kadına yönelik şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmayı amaçlayan sözleşmeye göre, taraf ülkelerde kadınların güvenliği Avrupa Konseyi merkezli dört yıl süreyle görev yapan bir birim tarafından uluslararası düzeyde denetlenecek.
Sözleşmede şunlar yer alıyor:
- Sözleşmeye taraf devletler, şiddet gören kadınlara mülteci olma hakkı verebilecek. Kadına yönelik şiddete yataklık edenler de cezalandırılacak, mağdurların faillerden tazminat talep etmesi konusunda gerekli yasal düzenlemeler yapılacak.
- Şiddet mağduru kadına asgari ücretin günlük tutarına göre devlet tarafından geçici maddi destek verilecek, ücretsiz adli yardım alma hakkı sağlanacak.
- Zorla evlendirmelerin suç sayılması için de gereken hukuki, idari ve cezai önlemler alınacak.
CHP Ankara Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi Gülsün Bilgehan, bu sözleşme ile birlikte Türkiye’nin ciddi bir yükümlülük ve uluslararası denetim altına girdiğini ifade ederek, “Şiddet mağduru kadınlar, bireysel olarak AİHM’e gittiğinde, davaları çok daha hızlı görülebilecek. Devlet kadının yaşam hakkını koruyamadığı için çok daha ağır tazminatlar söz konusu olabilecek” dedi.