Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) bu sene üçüncüsünü düzenlediği Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nin açılışında konuşan TSPB Başkanı Erhan Topaç, “Ülkemizin sağlıklı bir şekilde kalkınabilmesi için yurt içi tasarrufları artırmamız, yatırım vadelerini uzatmamız, ardından yatırıma ve özellikle uzun vadeli yatırıma yönlendirmemiz gerekiyor”
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) bu sene üçüncüsünü düzenlediği ve iki gün boyunca İstanbul Wyndham Grand Levent Oteli’nde gerçekleştirilecek olan Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi başladı. “Gelecek” temasıyla düzenlenen ve iki gün sürecek olan kongrede, 26 panel ve sektöre yönelik farklı başlıklarda 23 eğitim programı yer alacak.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Erhan Topaç, değerlendirmelerini şu şekilde aktardı:
“Bugün bizim için çok önemli bir gün. Sermaye piyasalarının tanıtımına yönelik en büyük ve önemli etkinlik olan Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresine ilginin ve katılımın giderek arttığını görüyoruz. Mutlu ve umutluyuz. İki gün boyunca, sektörümüzü etkileyecek konulara hep birlikte değineceğiz. Bildiğiniz gibi ülkemizin temel sorunlarından birisi yatırımlarımızı finanse edecek kadar tasarrufumuzun olmaması. Mevcut cari açığımızı yüksek olması ve yurt içi tasarruflarımızın seviyesi büyümenin finansmanında yeterli olmadığı için yurt dışından tasarruf ithal ediyoruz. Bu durum bizi dış kaynağa bağımlı ve büyüme modelimizi kırılgan hale getiriyor.Ülkemizin sağlıklı bir şekilde kalkınabilmesi için yurt içi tasarrufları arttırmamız, yatırım vadelerini uzatmamız, ardından yatırıma ve özellikle uzun vadeli yatırıma yönlendirmemiz gerekiyor. Ancak, Türkiye’deki hane halkı tasarrufların finansal varlıklar arasındaki dağılımına baktığımızda % 85’nin kısa vadeli (ortalama 3 ay) mevduattan oluştuğunu, kalan %15’lik kısmın uzun vadeli finansmanı sağlayan sermaye piyasası araçlarına yöneldiğini görüyoruz. Sağlıklı büyümemiz için bu fotoğrafı değiştirmemiz gerekiyor. Mevcut durumda, yaklaşık 80 milyonluk ülkemizde sermaye piyasasında yatırımı olan 16 milyon kişi bulunuyor. Bu rakamı artırmak zorundayız.”
“Yabancı yatırımcılar ülkemizin potansiyeline daha çok güveniyor”
Türkiye’nin yatırım dünyasında yüksek büyüme oranlarıyla dikkati çeken bir ülke olduğuna işaret eden Topaç, bu konuda şunları söyledi:
“Hatta, sermaye piyasamızdaki yerli ve yabancı kişilerin yatırımlarına baktığımızda, pay piyasasında yabancıların ağırlığının yüksek olduğunu (%63) görüyoruz. Yani, yabancı yatırımcılar ülkemizin potansiyeline kendi yatırımcılarımızdan daha çok güveniyor ve bunun uzun vadeli getirisinden yurt içi tasarruf sahiplerinden daha çok yararlanıyor. Son 10 yılda sermaye piyasasında yaratılan kaynak tutarı (enflasyona göre düzelterek hesaplıyoruz) 1 trilyon TL’yi buldu. Bunun 900 milyar TL’den fazla kısmı özel sektörün ihraç ettiği borçlanma araçlarından geliyor. Halka açılmalardan sağlanan kaynak 28 milyar TL; sermaye artırımlarından sağlanan kaynak. 70 milyar TL. 2018’de toplam 9 şirket halka arz edilerek 5,4 milyar TL’lik kaynak sağlandı. İkincil halka arzlarla ise 2,9 milyar TL’lik bir kaynak sağlandı. 2018 yılında bedelli sermaye artırımlarından 5,8 milyar TL kaynak yarattı. Borçlanma araçları yoluyla 2018 yılında şu ana kadar 147 milyar TL kaynak yaratıldı. Dolayısıyla, dalgalanmanın arttığı bir dönemde dahi sermaye piyasaları kaynak yaratmaya devam edebildiğini görüyoruz. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresinin bir diğer amacı da reel sektörümüzde sermaye piyasası yoluyla kaynak yaratma farkındalığını sağlamak. Ülkemiz dünyanın 17. büyük (2017 sonu) ekonomisi olarak bulunuyor. Ancak, bu büyüklüğümüzü halka açık şirketlere yeterince yansıtamadığımızı görüyoruz. Örneğin, İSO-1000’deki şirket arasından sadece 100 civarını halka açabilmişiz. Bu konuda daha çok çalışmamız ve halka açılmanın gerek ülke ekonomimize gerekse şirketlerimize katkısı hakkında girişimcilerimizi ve yatırımcılarımızı bilinçlendirmemiz gerekiyor.”
“Dünyanın 17. büyük ekonomisini layık olduğu seviyeye ulaştırmalıyız”
Türkiye’de halka açık 487 şirket bulunduğunu, bunların da piyasa değerinin yaklaşık 800 milyar TL olduğuna da vurgu yapan Topaç, “Bu değerin milli gelirimize oranı ise %25 civarında. Buna karşın dünya ülke örneklerine bakıldığında sermaye piyasaları ile kredi piyasalarını dengeli bir şekilde büyüttüklerini görüyoruz. Dünyanın 17. büyük ekonomisini bu konuda da layık olduğu seviyeye ulaştırmanın öncelikli hedeflerimiz arasında yer alması gerektiğine inanıyoruz. Bunun için şirketlerimizin, sermaye piyasasından yararlanmaları için destek olmalıyız. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği olarak, sermaye piyasalarının geliştirilmesi için ihtiyaç duyulan her konuda her zaman hükümetimizin yayında olduğumuzu belirtmek isteriz. Birlik olarak biz gerekli çalışmalarımızı yaptık ve göreve hazır bekliyoruz” şeklinde konuştu.
“Finansal okur yazarlığı geliştirmek için hep birlikte çalışacağız”
Kongrenin açılışında Erhan Topaç’ın ardından söz alan Borsa İstanbul AŞ(BİST) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erişah Arıcan,Sermaye piyasası sektörü olarak, gerek sermaye piyasası ve ortaklık kültürünü ve finansal okur yazarlığı geliştirmek, gerekse geleceği şekillendirecek ve değer yaratacak milli teknoloji şirketlerimizin piyasalarımıza çekilmesi ve sermaye piyasası kaynaklarıyla fonlanması ve ayrıca daha verimli ve katma değerli işler üretebilmeye yönelik olarak yüksek nitelikli bilgi ve teknolojinin sektörün paydaşları tarafından kullanımını sağlamak üzere hep birlikte çalışacaklarını ifade etti.
“Yatırımcı tabanının genişletilmesine yönelik çalışmalar önceliklerimizdendir”
Borsa İstanbul olarak, sıkışan reel sektörümüze alternatif finansman kanalları sunulması ve finansman maliyetlerinin düşürülmesi için üzerimize düşen görevlerin ajandalarında yer alan en önemli husus olduğuna vurgu yapan Arıcan, bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hükümetimiz tarafından tasarlanan büyük altyapı projelerinin hayata geçirilmesi için gerekli finansmanın sermaye piyasaları araçları ile yapılması, bu tip menkul kıymetleştirmelerin yaygınlaştırılması, üzerinde odaklanmamız gereken konu başlıkları arasındadır. Sermaye piyasalarımıza yönelik ilginin artırılması, sermaye piyasası ürünlerimizin çeşitlendirilmesi, yatırımcı tabanının genişletilmesine yönelik çalışmalar önceliklerimizdendir. Bu çalışmalar sonucunda, yurt içi tasarrufların bir kısmının sermaye piyasası araçlarına yönlendirilmesi, Aselsan örneğinde olduğu gibi yüksek hacimli halka arzların yurt içi piyasalardan finanse edilebilirliğinin sağlanması için farkındalık çalışmaları da yürütmekteyiz. Borsa İstanbul Grubu olarak son 5 senede kullandığımız teknolojiye önemli yatırım yaptık. Blockchain çalışma grubumuz, veri analitikleri çalışmamız, bu alandaki çalışmalarımıza örnektir. Bu nedenle bugünkü kongrenin ana teması olan “Gelecek” ve Fintech alt başlığı kapsamında yer alan AI (artificial intelligence), blockchain, big data, data analytics, robo-advisory gibi yenilikçi yaklaşımların değerlendirildiği, tartışıldığı panellerin sermaye piyasalarımız açısından çok faydalı olacağını düşünüyorum.”
“Yeni politika araçları geliştirerek çağa uyum sağlaması gerekir”
Kongrenin açılında son sözü alan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taskesenlioğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Temelleri sağlam olan ekonomimizin dinamizmi piyasalara da yansımaktadır. Kurulumuzca çeşitli borçlanma araçları ile ilgili olarak şirketlere verilen izinler 2016 yılında yaklaşık 410 milyar TL tutarında iken, bu rakam 2017 yılında 500 milyar TL’ye, içinde bulunduğumuz yılın ilk yarısında ise 320 milyar TL’ye ulaşmış durumdadır. Bu durum bize, giderek daha fazla reel sektör şirketimizin, değişik finansal araç ihracı yoluyla sermaye piyasalarından kaynak temin etmeye yöneldiğini göstermektedir. Şirketlerin öz kaynağa dayalı finansman ayağına baktığımızda ise, 2015 ve 2016 yıllarında neredeyse yok denecek kadar az sayıda olduğu halde, içinde bulunduğumuz yılın ilk yarısında şirketlerin öz kaynağa dayalı finansman yoluyla yaklaşık 14 milyar TL tutarında kaynak temin ettiği görülmektedir. Bu rakamın 2017 yılının tamamında yaklaşık 5 milyar TL tutarında olduğu dikkate alınırsa, sermaye piyasalarından öz kaynak yolu ile finansman sağlama yönünde büyük bir potansiyelin bulunduğu söylemek mümkündür. Kurulumuz kaydında 402’si borsada işlem görmek üzere 487 adet halka açık şirket, 486 adet menkul kıymet yatırım fonu, 8 adet girişim sermayesi yatırım ortaklığı, 9 adet menkul kıymet yatırım ortaklığı, 33 adet gayrimenkul yatırım ortaklığı, 38 adet gayrimenkul yatırım fonu, 53 adet portföy yönetim şirketi, 101 adet bağımsız denetim şirketi, 136 adet gayrimenkul değerleme şirketi, 8 adet derecelendirme kuruluşu ve 80 adet aracı kurum bulunmaktadır. Sermaye piyasalarımızda; 7 milyon BES, 5 milyon otomatik katılımlı BES, 3 milyon yatırım fonu, 72 bin özel sektör borçlanma aracı ve 1,2 milyon hisse senedi yatırımcısına hizmet verilmektedir. Piyasamızda hisse senetlerinin toplam piyasa değeri Kasım ayı başı itibarıyla, 750 milyar TL düzeylerinde iken, bu tutarın borsada işlem gören kısmı da yaklaşık 300 milyar TL tutarındadır. Aynı tarih itibarıyla özel sektör borçlanma araçlarının piyasa değeri yaklaşık 70 milyar TL ve diğer menkul kıymetlerin piyasa değeri de yaklaşık 12,5 milyar TL’dir. Bu tutarları, aynı tarih itibariyle mevduat olarak değerlendirilen yaklaşık 2 trilyon 40 milyar TL tutarındaki tasarruf ile karşılaştırırsak, piyasamızın bankacılık piyasasına göre tasarruflardan ne kadar az pay aldığı daha iyi anlaşılmaktadır. Üstelik mevduat olarak değerlendirilen tutarın yaklaşık yarısı yabancı para cinsinden tutulmakta olup, yabancıların hisse senetlerinde yaklaşık yüzde 63’ler seviyesinde paya sahip olduğu, yerli yatırımcıların paylarının daha da düşük olduğu da dikkate alındığında, halkımızın pay senetleri başta olmak üzere sermaye piyasası araçlarına güvenlerinin tazelenmesine acil ihtiyaç bulunduğu da ortadadır. Önümüzdeki dönem için ekonomiye ve reel sektöre katkı sağlayacağına inandığımız, hayata geçirmeyi düşündüğümüz projeler üzerinde çalışıyoruz. İçinden geçmekte olduğumuz sürecin eşsiz fırsatlar ve potansiyel tehditler barındırdığı, bu kapsamda finansal düzenleyicilerin proaktif bir yaklaşımla gerekirse yeni politika araçları geliştirerek çağa uyum sağlaması gerektiğine inanıyor, kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum.”
Gerd Leonhard ana konuşmacı oldu
Uluslararası uzmanların katıldığı Kongre’nin ana konuşmacılarından biri de “Technology vs. Humanity” kitabının yazarı Gerd Leonhard oldu. Kültürel ve toplumsal olgulardan ticaret ve teknolojiye kadar birçok farklı alanda geleceğe dair yenilikleri ve görüşlerini kongredeki katılımcılarla paylaşan Leonhard, kendi adına düzenlenen kitap imzalama etkinliğine de katıldı.
Faruk Eczacıbaşı da kongrede
Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nı da ağırladı. Türkiye’nin dijital ekonomiye geçişi için en fazla çaba gösteren isimlerinden biri olan Eczacıbaşı, kongrede yaptığı konuşmada, Türkiye’nin bu alanda yaşadığı dönüşümler ve dünyadaki son gelişmelerden söz etti. Faruk Eczacıbaşı’nın Kongre’deki açılış konuşmasının hemen ardından “Daha Yeni Başlıyor” isimli kitabının imza etkinliğinde kitapseverlerle buluştu.
İkinci gün Türk sporu masaya yatırılacak
Kongrenin ikinci günü Habertürk TV Program Sunucusu-Ekonomist Ebru Baki ve TRT Spor Spikeri Ersin Düzen’in moderatörlüğünde, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ile Beşiktaş Jimnastik Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Orman’ın katılacağı “Sporun geleceği aydınlık mı?” konulu bir panel gerçekleştirilecek.
Geleceği şekillendiren birçok konu yer alıyor
Kongre, reel sektörü ve finansal hizmetler sektörünü etkileyen yapay zeka, makine öğrenimi, algoritmik işlemler, robot danışmanlar gibi geleceği şekillendiren konu başlıklarını içerecek şekilde fütüristtik bir bakış açısıyla gerçekleştiriliyor. Sermaye Piyasası Kurulu’nun da desteklediği Kongre’deki çok sayıda ana/eş anlı panellerin yaklaşık 6 bin civarında ziyaretçisinin olması bekleniyor. Gündemdeki konuların yanı sıra yatırım yapma stratejilerine yönelik hazırlanan birçok eğitim programı da ücretsiz olarak Kongre’de yer alıyor.
Kongreye katılım ücretsiz
Sermaye Piyasası Kurulu’nun desteklediği ve Borsa İstanbul Grubu’nun ana sponsor olduğu Kongre kapsamında düzenlenecek panel ve eğitimler, tüm katılımcılara açık olup kayıtlar Kongre web sitesi üzerinden ücretsiz bir şekilde yapılabiliyor. Ayrıca Kongre’nin resmi hava yolu firması olan Türk Hava Yolları Kongre’ye kayıt yaptıran katılımcılara, belirli rezervasyon sınıflarında indirim sunuyor. Bunun yanı sıra, Metro Turizm de kongreye İstanbul dışından katılım gösterecek üniversite öğrencileri için ücretsiz seyahat olanağı sağlıyor.
Kongreye çok sayıda kurum destek veriyor
Kongre’ye;
Sermaye Piyasası Kurulu,
Borsa İstanbul Grubu,
T. İş Bankası A.Ş.,
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.,
Türkiye Ekonomi Bankası A.Ş.,
Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O.,
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.,
Deutsche Bank,
İntegral Yatırım Menkul Değerler A.Ş.,
A1 Capital Yatırım Menkul Değerler A.Ş.,
BtcTurk,
CFA Society İstanbul,
Citibank A.Ş.,
DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu,
Devexperts Bilgi Dağıtım Hizmetleri A.Ş.,
Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu A.Ş.,
TEB Portföy Yönetimi A.Ş.,
Türkiye Katılım Bankaları Birliği,
Türkiye Sigorta Birliği,
Türkiye Sinai Kalkınma Bankası,
White&Case ve GKC Partners,
Metro Yatırım Menkul Değerler,
Türk Hava Yolları,
Bloomberg HT,
TRT World,
Binyaprak,
Borsagündem,
Finnet ve Investing.com destek veriyor.
Kongreyle ve konuşmacılarla ilgili detaylı bilgilere www.sermayepiyasalarikongresi.org.tr
adresinden ulaşılabiliyor.
Sermaye piyasalarının ekonomiye katkısı artacak
By Fortune Türkiye