Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan, “Fırat’ın doğusunda gereken adımlar atılmaz, gecikme süreci devam ederse, burada da YPG/PYD’ye karşı atılması gereken adımları en üst düzeyde atacağız. Bütün bunlar salt ülkemizin huzuru için değil, o bölgede yaşayan insanların huzuru için” dedi.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Toplantımızın ardından yeni hakim ve savcılarımızın kura törenine, akşamüzeri de MYK toplantımızı yapacağız. Yarın Moldova’ya gidiyoruz, Cuma günü İzmir’de İlham Aliyev’le bir dizi açılışa katılacağız. Biz çalıştıkça Rabbim bereketini veriyor. Biz gayret ettikçe Rabbim zoru kolay kılıyor. Yorgunluğun, yılgınlığın, tembelliğin yeri yoktur.
(İş Bankası hisselerinin Hazine’ye devri) Olayın parlamento boyutu var, bir de parlamento dışı boyutu var; hatta Anayasa Mahkemesi boyutu var. Yani (CHP’nin) ellerinde ne anayasa ne yargıya dayalı direnecekleri, dayanacakları, yaslanacakları bir şey yok.”
“EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR” MESAJI
Erken emekliliği sosyal güvenlik sistemimizde tasvip etmiyoruz ama siyasette bu yol her zaman için açıktır. Ülkemizdeki sosyal güvenlik mevzuatına göre emekli olabilmek için 3 ayrı hususa bakılması gerekiyor. Son günlerde emeklilikte yaşa takılanlar başlığı altında bu uygulama var. Bu başlık altında bir dernek var. Bu derneğin başındaki kişinin durumu bile sosyal güvenliğin nasıl bir felakete itilmeye çalışıldığının kanıtı. 1992’de sisteme kayıt olmuş. Bu hanımefendi eski sistemde 38 yaşında emekli olacaktı. Bu hanımefendi 2022’de 48 yaşında emekli aylığı almaya başlayacak. Sadece emekli maaşı için bu yaşı beklemesi gerekiyor. Dünyanın hiçbir yerinde 38 yaşında emeklilik diye bir uygulama yoktur. 20 yıl çalışıp, 38 yaşında emekli olacak bir kişi 40 yıl çalışmadan maaş ve sağlık sigortası hizmeti alacak demektir. Buna hiçbir ülke dayanamaz. Ortalama insan ömrünün 60 yaşı bulmadığı dönemde 40 yaşında emekli olmanın belki izahı vardı. Ama bugün ülkemizde 78 yaş ortalama ömrü. Bugün ortalama emeklilik yaşı 52’dir. Bu AB’de 65’tir. Türkiye yeni yeni 65 yaş sınırına çıkmaya çalışıyor. Bir emekli tüm çalışma hayatı boyunca ödediği primi 6 yılda emekli maaşı olarak geri almaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hesabına göre, emeklilikte yaşa takılan denilen gruba 6,2 milyon kişi giriyor. Bunun yıllık maliyeti 26 milyar liradır. Toplamda bu rakam 750 milyar lirayı buluyor. Biz böyle bir yükü milletimizin sırtına bindirmek gibi bir hakkımız var mı, milletimize soruyorum. Ekonomik savaşın verildiği dönemde, bir tarafta fırsatçılar türedi, diğer taraftan da bunlar türedi. Böyle bir şey olamaz, buna adalet, hak denmez. Sosyal güvelik sistemimizi yeni bir batağın içine niye sürükleyelim? Türkiye geçmişte popülist politikalardan çok çekti, gelin yeniden bu tehlikeli alışkanlığı hortlatmayalım.
YENİ YÖNETİM SİSTEMİNİN İLK BÜTÇESİ YARIN MECLİS’TE
Mart 2019’da mahalli idari seçimlerinde de yeni bir hizmet döneminin kapılarını aralayacağız. Biz işbaşına gelir gelmez 3 aşamalı program başlattık. 100 günlük icraat programı başlattık. Türkiye 2002-2013 yılları arasındaki hedefleri aşarak yakalamıştır. 2013 yılında itibaren yaşadığımız sınamalar nedeniyle kimi hedeflerimizin gerisine düştük. Yeni yönetim sistemimizin ilk bütçe çalışmasını da tamamladık. Yarın Meclis’e sunuyoruz. Biz bugüne kadar hiçbir şeyi gizlemedik. Her icraatımızı milletimizle birlikte gerçekleştirdik.
BÜROKRASİDEKİ DEĞİŞİM
Bürokrasinin hantallığı yüzünden çok sıkıntı çektik. Bu sorunu yeni yönetim sistemiyle geride bırakmayı ümit ediyoruz. Ancak, hala bürokrasinin hantallığından kaynaklanan şikayetler işitiyoruz. Bu tür sıkıntıları geride bırakmamız gerekiyor. Bakanlıklarımız çalışacakları kadroları oluşturdular. Tüm bürokratlar, vazifelerine devam ediyor demektir. Bu tür kişilerin yeniden atanması gibi bir usul yoktur. Bize iş üreten bürokratlara lazım. Her kim ki sırt unvanını kaybetmemek iiçin pasif duruma geçmişse, o kişi ekibimizin parçası olmaktan çıkmıştır. Türkiye’nin en çok icraata, projeye ihtiyacı olduğu dönemde kimsenin kapris, kariyer hesaplarıyla vakit kaybedemeyiz. Hala yapmadılarsa yetki devirlerinin yapılıp bürokrasi çarklarının işlemelidir.