TÜRKIYE TURIZM YATIRIMCILARI DERNEĞI (TTYD) Başkanı Oya Narin, göreve gelir gelmez bir seri icraatı gündemine aldı. Narin, “Turizmde fiziksel dönüşüm ve yönetim dönüşümü önümüzdeki en önemli iki adım. Turizmciler olarak cari açığı azaltmanın en önemli adayıyız. Turizmde fiziksel dönüşümü ise Turizm Bakanlığı ve Çevre Şehircilik Bakanlığı ile birlikte planlamaya çalışıyoruz” diyor. Narin, turizmin belli bir seviyeye geldiğini söylerken, yatak kapasitesi ve mass turizmdeki başarısıyla daha da öne çıkacağına değiniyor. Narin’in üzerinde durduğu bir diğer konu ise “Turizmde Dönüşüm Planı.” Bu planın içinde, bütün kıyı şeridi ve turizm destinasyonlarında varış noktası planlaması yapılması, varış noktalarındaki eksiklerin tamamlanması ve sürdürülebilir turizm adına, 365 gün turizm yapmak var. Narin, “Turizm sektörü Türkiye için çok önemli ve çok stratejik bir konumda. En kötü günde 20 milyar dolar geliri olan bir sektörden bahsediyoruz. Turizm geliri, cari işlemler açığına eşit… Milli gelirin yüzde 5’i civarında açık veren Türkiye ekonomisi, turizm geliri olmadan olağanüstü zorlanır. Turizm 50 civarında sektörü çeşitli oranlarda besler, tüm sektörlerde nitelikli istihdam yaratır ve iyi yönetilirse bölgesel kalkınmaya, bölgeler arası gelir dağılımı sorununun çözümüne katkı sağlar” diyor. Oya Narin, TTYD adına başkanlığıyla gelecek dönemle ilgili olarak Fortune’un sorularını yanıtladı.
Turizm açısından 2017 nasıl bir yıldı? Genel bir değerlendirme yapar mısınız?
Turizm sektörü açısından 2017 yılı turizmin geri dönüşünün bir başlangıç noktası oldu. 2018 yılı için ise genel bir toparlanma sürecine girdik diyebiliriz. Yükselme trendinden söz etmek de mümkün. Ancak bunun meyvelerini 2019-2020 yılında alacağız. 2018’de turizmde ziyaretçiler açısından rekoru yakalamak mümkün olabilir ama gelirler açısından bunun daha sonra olacağını düşünüyorum. Turizm açısından İstanbul’da Antalya’da volüm oldukça yüksek ve hareket var. Ege de ise farklı bir turizm potansiyeli var.
Yabancı yatırımcılar açısından değerlendirdiğinizde Türkiye yatırım yapılacak ülkelerden biri olarak şansını nasıl görüyorsunuz?
Türkiye’de turizm geçen sene yüzde 7 büyüdü. Dünya ortalaması ise yüzde 5 civarında.
Zamanında ülke olarak turizmde yüzde 20 oranlarında büyüdük. Türkiye gelişmekte olan bir pazar. Turizmde iki ölçeklendirme var. Biri lokasyon, diğeri emlak. Yapıların emlaktaki değeri çok önemli. Emlak değerleri doların alım gücünden dolayı düştüyse, yabancı yatırımcı açısından bu çok önemli. Ciddi reformlar bekliyoruz. Bu arada gündemdeki önemli gelişmelerden biri Maliye Bakanlığı’nın, Kamu Taşınmazları
Üzerindeki Turizm Yatırımlarının Sürelerinin Uzatılması ile Satışına İlişkin Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesi oldu diyebiliriz. Yatırımcı ve işletmecilere verilen kesin tahsis, kesin izin, kullanma izni ve irtifak hakkı süreleri 49 yıla uzatıldı. Bu önemli bir fırsat. Bu gelişmeyle beraber yabancı yatırımcının Türkiye’ye olan ilgisi artacaktır diye düşünüyoruz. Yatırımların hızı da artacaktır. Şu anda Türkiye’de turizmdeki yatak kapasitesi 1 milyon 300 bin.
Turizmde büyüme ve gelişme geliri artıracak emlak, bina, yatak kapasitesi ve yapıların devreye girmesiyle olacaktır. Turizmde reform şart.
Bu ifadeyi biraz açar mısınız?
Turizmde gereken katma değeri yaratamıyoruz. 365 güne yayılan sürdürülebilir turizm yapılması gerekiyor. İhtiyaç olan reformlar, bir an önce çıkarılıp, pilot bölgelerle öne çıkarılmalı. Bu konuda üzerinde durduğumuz konulardan biri destekli yaşam ünitelerinde ileri yaş grubunu Türkiye’de ağırlamak. Bu konuda hem tatil bölgelerindeki otellerde hem de bazı özel hastanelerde hizmet vereceğiz. Bu sigorta şirketlerinin de ilgisini çekecek. 365 gün hareketi olan bir dönüşüm yaşanacak.
Bu çalışmalarınız için Anadolu’nun payı ne olacak? Fiziksel dönüşüm elbette sadece kıyı bölgeleri ile sınırlı değil. Kültürlerin de ayakta tutulması önemli. Pilot bölgelerden biri de Kars olacak örneğin. Kars, Sivas – Divriği’de tarihi eserlerimiz var. Kalkınma bankası ajanslar belediyeler ve STK’larla bu işi çözeceğiz.
İskenderun Hatay’a kadar gidecek bir proje. Tüm bunlar bir günde yapılabilecek şeyler değil ama mevzuatların önü açılırsa, kentlerin dönüşümünde yapılan hatalar burada yapılmazsa, konsensüs bir yapı oluşursa, bu sektörün önünü açar.
Turizmde canlanma için pek çok öneri ve proje var. Bir de Booking.com ile ilgili son gelişmeler ve bunun turizmine etkisi var. Bu konudaki düşünceleriniz neler?
Dünyada ve ülkemizde satışların önemli bir kısmını oluşturan online satış kanalları kotalarının her geçen gün daha artıyor. Sektörün bu ve benzeri konuların tekrarlanmaması için acilen çalışmalar yapması gerek. Seyahat acenteciliği faaliyeti yürüten davacı meslek örgütünün üyelerinin ileride telafisi mümkün olmayacak zararlara uğramaması gözetilirken, diğer yandan da online sitelerden yapılan rezervasyonların muhatabı olan rezervasyon yapılan otellerin de mağdur edilmemesi sektörümüz açısından son derece önemli. Dolayısıyla, bu süreçte, hukuki çerçevenin oturtularak, söz konusu firmanın gerekli prosedürleri yerine getirerek, vergi vermesi konusunda gerekli yasal düzenlemelerin süratle yapılması ve bunun sonucunda da tüketicinin memnun edilmesi ve mağdur edilmemesi önemli. Diğer yandan, doğrudan son tüketiciye ulaşımı kolaylaştıran, satışların önemli bir bölümünü oluşturan online satış sistemlerinden biri olan bu portalın, Türkiye’de çalışmaması sektörümüz açısından bir kayıp. Gelişen teknoloji ve güçlenen online sistemler düşünüldüğünde bu gibi portalların öneminin daha da artacağı beklenen ve bilinen bir gerçek. En kısa sürede, bu konunun tüm paydaşları mağdur etmeden çözülmesini arzu ediyoruz.
Deneyimli bir yönetici olarak turizm için olmazsa olmazlar neler sizce?
Önyargıya yer yok bu sektörde. Bugüne kadar turizme yeteri kadar teşvik verilmedi. Dernek olarak insiyatif aldık. 50 milyar dolarlık yatırım portföyümüz var. Turizmde, yeni bir düzenleme ve plana ihtiyaç var. Gerek Narin ailesi olarak gerek Martı Otelleri işletmecisi olarak bize öğretilen şey, önce ülkenize yatırım yapacaksınız fikriydi. Varlığı sermayesi olan insanların bu ülkeye katma değer katmaları çok önemli. Turizmde dönüşüm projesiyle beraber istihdamı artıran yerli ve yabancı yatırımcıyı bir araya getiren bürokrat, tüccar, iş adamları olarak bir araya gelerek bambaşka bir Türkiye yaratabiliriz. Daha fazla çalışarak kendimizi motive etmeliyiz.