Türkiye’nin en büyük buğday unu üreticilerinden, Fortune 500 Türkiye sıralamasında 2023’te 261’inci sıraya yerleşen Doruk Un, iç ve dış pazarlardaki zorluklara rağmen yoluna istikrarlı bir şekilde devam ediyor.
2024 yılı, un sektörü açısından beklenmedik zorluklarla ve belirsizliklerle dolu bir yıl olarak öne çıkarken, kuraklık ve aşırı yağış gibi etkenler tarımsal üretimde önemli dalgalanmalara yol açıyor. Dünya genelinde arzın düşmesi fiyat dalgalanmalarına neden olurken, Türkiye’nin bu süreçte katma değerli inovatif ürünlere odaklanması kritik önem taşıyor.
Doruk Un, bu zorlu koşullar karşısında kullanım amacına uygun farklı niteliklerde paketli un ve sağlıklı un ürün grubu gibi inovatif ürün çeşitleri geliştirirken, iç piyasada da tonaj bazlı %40 büyüme kaydetti. Doruk Un Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürsel Erbap, 2024 yılı sonuçlarını ve markanın tarım sektöründeki yenilikçi hedeflerini bir basın toplantısıyla paylaştı.
Sektörde Dalgalanma: İhracatta Düşüş, İç Piyasada Büyüme
Erbap, Türkiye’nin un ihracatında 2024’ün ilk beş ayında yüzde 28 oranında artış kaydedildiğini, ancak haziran ayında uygulanan buğday ithalat yasağının ihracatı ciddi şekilde etkilediğini belirtti. “Zorlu koşullara rağmen güçlü bir iç piyasa performansı sergileyerek tüketicilere kaliteli ve sürdürülebilir ürünler sunmaya devam ettik. Haziran-Eylül döneminde Türkiye genelinde un ihracatında yüzde 40’lık bir düşüş yaşandı. İlk 9 ayda toplam düşüş geçen yıla göre tonaj bazında yüzde 7 olarak gerçekleşti. Ancak Doruk Un olarak Haziran-Eylül aralığında sadece yüzde 13 oranında bir gerileme gördük. İhracat pazarlarında güçlü bağlantılarımız ve stok yönetimimiz sayesinde bu düşüşten piyasaya göre az etkilendik. İç pazarda ise yüzde 40’lık bir satış artışı yakalayarak bu açığı kapatmayı başardık,” dedi.
Dünya Buğday Üretimindeki Dalgalanmalar ve Türkiye’de Rekolte
2024 yılında dünya buğday üretiminde %0,3’lük bir artış öngörülmesine karşın, Türkiye’de üretimin bir milyon ton azalarak 21 milyon tona düştüğünü belirten Erbap, “Türkiye’de ekim alanlarının azalmasına rağmen verim artışı sağlandı. Ancak AB, Rusya ve Ukrayna gibi büyük üreticilerin üretimlerinde %10’luk bir düşüş yaşandı ve küresel arz-talep dengesi etkilendi” dedi.
Türkiye’nin tarımsal üretimde ciddi bir kuraklık sorunu yaşadığını da ifade eden Erbap, mevsimsel değişimler ve kuraklığın artarak devam edeceğini, tarımın geleceği ve gıdaya erişim açısından önlemler almak gerektiğini kaydetti. Erbap sözlerini şöyle sürdürdü: “Coğrafi koşullara uygun, kuraklığa dayanıklı, verimliliği yüksek yerli tohumlar ve mekanizasyon sistemleri geliştirmek çok önemli. Biz de yaptığımız uzun Ar-Ge çalışmalarıyla Türkiye’nin verimlilik açısından 10-15 yılını kurtaracak Tarım Bakanlığı’ndan izinleri alınmış ve sertifikalandırılmış çeşitler geliştirdik.”
Yeni Buğday Çeşitleri ile Yüksek Verim Avantajı Sağlandı
Erbap, Doruk Un’un tohumculuk alanında uzun vadeli yatırımlarına vurgu yaparak, “Trakya’daki Ar-Ge ıslah istasyonumuzda suya dayanıklı, yüksek verimli ve adaptasyon kabiliyeti yüksek tohum çeşitleri üzerinde çalışıyoruz. Bu yıl özellikle ERBAP-65 kılçıklı ekmeklik buğday, PANPAN kılçıksız buğday ve FARINA makarnalık buğday çeşitlerimiz, yüksek verim potansiyelleriyle zorlu koşullara uyum sağlıyor. Ayrıca RENELLA ve MIRA 23 arpa çeşitlerimiz için Tarım Bakanlığı’ndan üretim izni aldık. Ülkenin ihtiyaç duyduğu ürün ve çeşitleri geliştirmek istiyoruz. Amacımız tohumda bağımlılığı ve verimi artırmak için kullanılan toprağa zarar veren yabancı madde kullanımını azaltmak. Türkiye ortalamasının yüzde 50 üzerinde verim artışı sağlayan sertifikalı ürünlerimizi üreticiler ile buluşturacağız,” dedi. Erbap, Sürdürülebilir tarım için ayçiçeği, mısır ve yem bitkileri gibi ürünlerde Ar-Ge çalışmalarının devam ettiğini de belirtti.
Doruk Tohumculuk ile Geleceğe Yatırım
Türkiye’nin kendi tohumunu geliştiren tek un üreticisi Doruk Un, yerli ve milli tohum çeşitlerini geliştirme çalışmalarına devam ediyor. Erbap, “Geleceğin tarımını şekillendiren Ar-Ge faaliyetlerimizde su kaynaklarını koruyan ve daha az girdiye ihtiyaç duyan ürünler üzerine çalışıyoruz. Buğday, arpa, mısır ve ayçiçeği gibi geniş bir ürün yelpazesinde geliştirdiğimiz tohumlar, Türkiye’nin gıda güvenliğini ve yerli üretim kapasitesini artırmak üzere önemli bir adım. Bu çalışmalar, çiftçimizin sürdürülebilir kalkınmasına doğrudan katkı sağlıyor. Hedefimiz 5 yıl içinde Türkiye’nin en büyük özel sektör sertifikalı tohum markalarından biri olmak,” diye ekledi.
Yenilikçi Ürün Grubuyla Perakende Pazarını Büyütecek
Doruk Un, beş yıllık stratejik planında Türkiye’nin ilk üç tüketici un markasından biri olmayı ve Horeca sektöründe lider konuma ulaşmayı hedefliyor. Türkiye un pazarının yıllık 8 milyon ton olduğunu ifade eden Erbap, “Türkiye’de un sektöründe büyük bir tüketim pazarı olan fırın kanalının küçülerek perakende, horeca ve endüstriyel pazarın büyüyeceğini öngörüyoruz. Buradan hareketle, markamızı sağlam temeller üzerinde büyüterek perakende, Horeca ve endüstriyel kanallarda kapsamlı bir varlık oluşturmayı amaçlıyoruz. PanPan ürünlerimiz artık tüm Türkiye’de en önemli zincir marketlerde yerini aldı. Zincir marketlerde kısa süre içinde her ay daha fazla siparişle agresif bir büyüme gerçekleştiriyoruz. Endüstriyel pazarda da güçlü markalara çözüm ortağı olarak sektöre değer katmaya devam ediyoruz. Bizim için endüstriyel pazarda büyük üretimler gerçekleştiren yerli ve global firmaların onaylı tedarikçisi olmak son derece önemli. Kaliteli ürünlerimiz ve hizmet yaklaşımlarımızın yanı sıra Trakya’da yer alan ve yıllık 438.0000 ton buğday işleme kapasitesine sahip fabrikamızla lojistik avantajlarımızla bu pazarda ciddi bir büyüme sağlayacağız” dedi.