On yıldan uzun süren yolculuğun ardından akıllı cihazlar yeni bir tasarım eşiğinin ötesine geçmeye hazırlanıyor. Katlanabilir ekranlar artık bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz bir gelecek hayali değil, parasını verip satın alabileceğiniz bir gerçek. Üstelik vaatleri de en az tasarımları kadar etkileyici.
LEVENT DAŞKIRAN
Geçtiğimiz 10 yıl boyunca, dünyayı değiştiren akıllı cihazların adım adım kendi sınırlarını zorladığına şahit olduk. Yapısı ve fonksiyonu gereği belli bir formülün dışına çıkamayan tasarımlar artık iyice birbirine benzerken, fiziksel boyutları kullanışlılık sınırına çoktan dayandı. Bugün hangi markanın ürününü ele alsanız göreceğiniz şey aşağı yukarı aynı: Ön yüzü neredeyse tamamen kaplayan dev bir ekran ve arkada bir grup kamera dizilimi. Farkı ortaya koyan nitelikler kaplamaların yapısı, kullanılan ekranın kalitesi, çekilen fotoğrafların netliği, kamera grubu için ayrılan alan ve genel kullanım performansı gibi detaylarda ortaya çıkıyor.
Tüketicilerde iyice sıradanlık algısı yaratan bu durum üreticileri de köşeye sıkıştırıyor. Cihazların iyice birbirine benzemesi ve ekranların artık daha fazla büyüyememesi akıllı cihaz yenileme süresinin uzamasına neden oldu. Apple’ın diğer modellere kıyasla düşük kalan satış rakamları nedeniyle kısa sürede üretimini sonlandırma kararı aldığı iPhone 12 Mini modeliyle bizzat tecrübe ettiği üzere, tüketiciye ne istediğini sorduğunuzda küçük ekranlı cihaz dese bile iş satın almaya geldiğinde parayı büyük ekranlı cihaza yatırıyor.
Teknoloji endüstrisinin yılardır üzerinde çalıştığı katlanabilir ekranlar, bu açmazı ortadan kaldırıp özellikle akıllı telefonlarda daha büyük ekranların yolunu açabilme potansiyeline sahip. Bu alanda dünyanın önde gelen bazı markaları, sıradan bir akıllı telefon gibi cebinizde taşıyıp gerektiğinde açarak tablete dönüştürebileceğiniz türden cihazları piyasaya sunmaya başladı. Hatta kapalıyken ajandadan farkı olmayan, açılınca büyük ekranlı bir tablete dönüşen katlanır ekranlı diizüstü bilgisayarları da piyasada görmeye başladık.
Yakın geçmişe kadar yalnızca bilim kurgu öğesi olarak karşımıza çıkan katlanır ekranlı cihazlar, artık evinizin yanındaki teknoloji marketten alıp gelebileceğimiz veya internetten sipariş edebileceğimiz kadar bize yakın.
Peki buna gerçekten ihtiyacımız var mı?
IÇERIĞE DAIR BEKLENTILERIMIZ YENI NESLIN KADERINI BELIRLEYECEK
Samsung Mobil İş Birimi Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Azdemir, akıllı cihazların hayatımızdaki yerinin artmasının farklılaşma adına yeni bir atılım yapmayı gerektirdiğini söylüyor. “Akıllı cihazlarımızı bundan 10 yıl öncesine kıyasla çok daha farklı amaçlar için kullanıyoruz” diyor Azdemir. “Taleplerimiz artıyor, alışkanlıklarımız değişiyor. İçerik üretimine ve tüketimine çok daha fazla önem veriyor, birkaç işi bir arada yapma ihtiyacı hissediyoruz. İhtiyaçlar böylesine katlanırken, telefonların sabit kalmasını beklemek iyimserlik olur.”
Akıllı telefonların her nesilde yeni yeteneklerle donatılması ve fonksiyonlarının zenginleşmesi, iş ve özel yaşam ayrımının da giderek belirsizleşmesiyle tüketicilerin bu cihazlara olan bağlılığının artmasına neden oldu. Üreticiler yeni neslin beklentileri karşılamak için farklı yöntemler denese bile, konu dönüp dolaşıp daha fazla işi aynı anda yapmaya, daha iyi içerik görüntülemeye, daha çok eğlenmeye, özetle daha büyük ekrana dayanıyor. Ancak klasik akıllı telefon tasarımında ekranlar taşınabilirlik adına artık belli bir sınıra ulaştığı için daha büyük ekran isteyenlerin gidebileceği tek yol ekranları katlamak.
Azdemir, “Biz katlanır ekranlı cihazlarımızla bu deneyimi ideal hale getirmek için çalışıyoruz” diyor. “Çalışırken, eğlenirken, içerik üretirken veya tüketirken bireylerin kendilerini çok daha rahat ve verimli hissedeceği ideal kullanım senaryolarını hayata geçirmeye odaklanıyoruz. Farklı form faktörleri eşliğinde telefonun biçimini özgürleştirmek, kullanım olasılıklarını katlayarak artırmak istiyoruz.”
İHTİYACA GÖRE ŞEKİL DEĞİŞTİREN CİHAZLARIN DEVRİ BAŞLIYOR
Huawei’nin gözlemleri de benzer bir durumu yansıtıyor. Şirket Türkiye’de pandemi döneminde dizüstü bilgisayar kullanıcıları arasında yaptığı bir araştırmayla cihazlarının hangi özelliklerinin gelişmesi gerektiğini sorduğunda, katılımcıların en çok şikayet ettikleri konu ekran boyutu ve çözünürlüğü olmuş.
Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Ekosistem İş Geliştirme Müdürü Kaan Arlı, “Yaptığımız araştırmalar pandeminin de etkisiyle hızlanan dijital çağda kullanıcıların ekran boyutuna verdiği önemi ortaya koyuyor” diyor. “Bu sebeple cep telefonlarının da gerektiğinde daha büyük bir ekrana dönüşebilmesinin orta ve uzun vadede kullanıcının daha çok faydasına olacağını düşünüyor, çalışmalarımızı bu yönde sürdürüyoruz.”
Arlı’ya göre katlanır cihazların önünde iki yol var. Bunlardan ilki, gerektiğinde cihazın ekranını büyütüp neredeyse bir tablet boyutuna getirerek kullanıcıların çok daha üretken ve rahat bir şekilde cihazlarını kullanmasını sağlamak. Bir diğer yöntem ise standart boyutlardaki bir akıllı telefon ekranını katlayarak daha küçük bir boyuta indirgemek ve taşınabilirliği artırmak. Şu an her iki işleve sahip ürünleri piyasada bulmak mümkün. Hatta şöyle ilginç bir veri de var: Ekranı katlanınca büyüyen modeller daha çok erkekler tarafından tercih edilirken, katlanınca küçülen tasarımlar kadın- ların daha çok ilgisini çekiyor.
TALEP HER YIL İKİ KATINA ÇIKIYOR
Tüm yenilikçi teknolojilerin ilk adımlarında olduğu gibi, katlanabilir cihazların ilk örnekleri çoğu kişinin alım gücünün hayli üzerinde. Bu da kategoriyi şu an üst uçta oldukça niş bir segmente yerleştiriyor. Diğer yandan teknolojik gelişimle düşen maliyetler ve talebe bağlı olarak ölçek eko- nomisinin devreye girmesiyle, yakın gelecekte bu durumun değişeceğini öngörmek zor değil.
Dünya akıllı cihaz pazarının lideri Samsung, aynı zamanda bu tasarım dilini ana akım haline getirmek için en çok çalışan şirket konumunda. Murat Azdemir, Samsung’un artık her yıl katlanır ürün kategorisinde lansman yaptığını, her sefe- rinde en az iki farklı cihaz tanıtmayı hedeflediğini ve bunun kendileri için ana ürün kategorisi haline geldiğini söylüyor. “2019’da bu işe ilk girdiğimizde küresel pazarda biz ve diğer birkaç üretici varken toplam satış rakamı 4 milyondu” diyor Azdemir. “2020’de ürün sayısı 7’ye, satış rakamı 8 milyona tırmandı. 2025 yılına kadar satışların her yıl ikiye katlanacağını, 2025’e geldiğimizde bu kategoride 70 milyon cihaz satılacağını öngörüyoruz.”
Büyük ihtimalle iş burada da kalmayacak. Katlanabilir ekranlar akıllı telefonlarda yaygınlaştıkça ve insanlar kullanmaya alıştıkça diğer sektörler de de bunu talep edecek. Bu ilerde monitörlere, televizyonlara, hatta reklam panolarına sıçrayacak.
Gün gelecek bütün cihazlar katlanır ekrana sahip olacak demek için şimdilik çok erken. Ama şu bir gerçek ki, büyük ekran gerçekten alışkanlık yapıyor. Cebinizde taşıdığınız cihazı açtığınızda dünyanızın nasıl genişlediğine bir kez şahit olduk- tan sonra, bir daha geri dönmek istemiyorsunuz.